Abuela traduction Français
82 traduction parallèle
Çok yaşa nine.
C'est ça, abuela.
- Sıkıcı. Ben, abuela ya da baban için değil.
Pas pour moi, Abuela ou ton papa.
Abuela 10 dakika sonra orada olacak, ben de saat altıda.
Abuela sera là dans 1 0 minutes. Je rentre à 6 h.
Abue la... Culinary Academy ye gittim ben. hadi bunu yapma.
Abuela, je suis allé à l'Académie Culinaire.
Abue la, konuşmamız gerekiyoru.
Abuela, je dois te parler.
Abuela dövmelere ne diyor sence?
- Que pense ta grand-mère de nos tatouages?
Abuela börek yapmış.
- Grand-mère a fait une crème au caramel pour le dessert...
Abuela da içeride olsa kafes güzelleşirdi.
La cage serait plus jolie avec la vieille dedans.
Evet, ben bir rahibeyim.
Oui, Abuela, je suis une nonne.
Oh büyük anne bu hiç komik değil.
Abuela, c'est pas drôle.
Nine, biliyorum, sadece söylüyorum.
Abuela, je sais. Je te le dis, c'est tout.
Büyükannem sadece aile olsun diye düşündü.
Mais Abuela pense que ça devrait être juste la famille.
Artık tek yapmama gereken Başkomutanı öldürmek ve Elisa'nın büyük annesine doğru bir yol açmak.
Je n'ai plus qu'à tuer le Generalissimo, et faire venir à moi l'abuela d'Elisa.
Büyük anneye giden yolu açmak için Başkomutanın ölmesine gerek yok.
El Generalissimo n'a pas à mourir pour que l'abuela change d'avis.
Eğer büyük anne onu severse yok.
Pas si l'abuela en vient à l'aimer.
Büyük annem sana ekmekli dana beyini yaptı.
Abuela t'a fait de la cervelle de veau panée.
İlgileneceğim... Büyük anne.
Je vais voir ça... abuela.
- Abuela.
- Abuela.
- Abuela'nın doğum günü- -
- L'anniversaire d'Abuela est en juin.
Hâlâ kızgın mısın bana? Kültürümle, inançlarımla, chunchullomla ve büyük annemle dalga geçtiğin için özür dilemelisin.
Tu m'en veux encore? de mon chunchullo et de mon abuela.
Bu akşam abuela'm, yani anneannem anısına geleneksel Kolombiya yemekleri yiyeceğiz.
c'est dîner traditionnel. ma grand-mère.
Nine, diğerlerinin yanına git.
Abuela, revenez avec les autres... maintenant.
Nine, dediğini yap.
Abuela, écoutes ton "mijo", ok?
Nine, gelir misin?
Abuela! Viens avec moi s'il te plait.
- Duş al,'abuela'.
- Prends une douche, abuela.
Nine, beni özledin mi?
- Abuela, je t'ai manqué? - Adorable.
- Keşke anneannem de aynı şeyi düşünse.
- J'aimerais qu'abuela pense pareil.
Büyük anneme bebeği sen söyledin!
Tú le dijiste a mi abuela acerca del bebé.
Sıradan bir ırgat olabilirim ama büyük annenize bebekten bahseden benim.
et je suis peut-être qu'un simple ouvrier dans un ranch, mais je suis celui qui a dis à abuela au sujet du bébé.
Büyük annen.
C'est votre abuela.
Ninemin ters tarafını görmek istemezsin.
Et tu n'as pas vu le plus mauvais coté de mon abuela. Crois-moi.
Çok hasta olan sahte bir anneanneden söz ediyor.
Il parle d'une fausse abuela, qui est vraiment malade.
Sonra da sahte anneanne ölecek.
Et la fausse abuela fera semblant de mourir.
Tanrım! Hayır!
Abuela, non!
Büyükanne, iyi misin?
Abuela, ça va?
- Selam. Büyükanne nasıl?
Comment va Abuela?
- Ninem. - Ninen demek.
C'est ma abuela.
Hasta nineymiş.
Une abuela malade.
Kutularla geliyor ve tadı büyükannemin küllerine benziyor.
Ces épices en boîte, ça goûte les cendres de ma abuela.
Abuela nerede?
Où est Grand-mère?
Böyle annen ya da büyükannen seni izlemeye gelebilir.
Comme ça, ta mère pourra venir ou ta abuela
Hayır, teşekkürler Abuela.
Non, merci, grand-mère.
Abuela!
Mamie!
Abuela, yeter!
Arrête, mamie.
Cidden, Abuela?
Sérieusement, grand-mère?
¡ Abue la!
Abuela!
Büyük anne, üzgünüm.
Abuela, je suis désolée...
Büyükannem her zaman derdi :
- Ma abuela disait...
Ne söylemiştim sana büyükanne?
Qu'est-ce que je t'ai dit, abuela?
Abuela?
Grand mère?
İndir şunu.
Ne réveille pas abuela.