Action traduction Français
8,966 traduction parallèle
Sömürülmüş gençler adına sınıflı davranış davası açmalıyız.
On devrait les poursuivre en action collective au nom de l'exploitation de la jeunesse.
Charles nasıIdı?
Charles est comment dans le feu de l'action?
Harekete hazır ol. - Aman Tanrım. Aman Tanrım!
Prête pour un peu d'action?
Sihri yerinde izlemek istedim.
Je voulais juste voir la magie en action.
Ve motor.
Action.
- Ve motor.
Action.
Onun gibiler söylediklerinden çok zor dönerler, ama sonunda dönerler.
Les gars comme lui ont un large rayon d'action mais ils reviennent.
Ve bebeğim, ben yaparım.
Moi, je suis un homme d'action.
Böyle gözü pek bir hareketi onlara öneremem yani.
je ne peux pas suggérer une action aussi audacieuse.
Bu eyleme karar verdim ve aynı saniye, dünyam değişti.
Dès que je me suis décidé à cette action, mon monde a changé.
Artık aşık olabilirdim, sana olan duygularımı yaşayabilirdim, çünkü o kadın için yaptığım şey hayatıma bir anlam kazandırdı.
Je pourrais faire l'amour, avoir des sentiments pour toi, parce que ma bonne action pour cette femme a donné un sens à ma vie.
Bu İngiliz dürüstlüğünün hayat bulmuş hali.
Le fair-play britannique en action.
Cesur bir adamın harekete geçmesiyle Pablo başkanlık hayalinin sona erdiğinin farkına vardı.
L'action d'un seul homme courageux suffit à briser le rêve présidentiel de Pablo.
Pena sonunda bir bilgi kaynağını tam olayın ortasına göndermişti.
Peña avait enfin un de ses indics au cœur de l'action.
Ve DENNIS sisteminin nasıl da güzel işlediğini göstereceğim.
DENNIS en action. Oh.
- Şükran Gününe geliyorsun değil mi Dorry?
Donc, vous venez à l'Action de grâces, à droite, Dorry?
Doris, Şükran Günü bizim özel zamanımız.
Doris, l'Action de grâces est notre temps spécial.
Şükran Günü için sana özür borçlu olduğumu biliyorum.
Et je sais que je vous dois des excuses pour l'Action de grâces.
- Gitmeye hazır.
- En action.
Her zaman aksiyon olmuyor.
Il n'y a pas que de l'action.
Doğuştan aksiyoncu.
Né pour l'action, cette fois.
- Ama faaliyete dökmene gerek yok.
Tu dois pas passer à l'action.
Demokrasi uygulamada.
La démocratie en action.
Kamera, motor!
Et action!
Okuma benim olayım değil. Ben konuşur dururum.
Lire c'est pas mon truc Je preféré l'action.
Birçok dövüşçü geldi ve gitti... ama böylesine bir oyun stiline ilk defa karşılaşıyorum.
Il est rare de voir des combats avec un vrai plan d'action!
Bilirsin bazen erkekler meme gördüklerinde ne yapacaklarını bilemezler.
Parfois, dans le feu de l'action, un mec ne se contrôle plus.
Tehdit kaynağını yok etmek için Beyaz Saray'dan askeri hareket uygulamakla yetkilendirildim.
Je suis autorisé par la Maison Blanche Pour détruire la menace, par une action militaire.
Tehdidi yok etmek adına, Beyaz Saray tarafından askeri hareket uygulamakla yetkilendirildim.
Je suis autorisé par la Maison Blanche Pour détruire la menace, par une action militaire.
â ™ ª Lights, camera, action, tonight gonna be a movie â ™ ª â ™ ª I just ordered 50 bottles of Cà ® roc, Rosà © and Goose â ™ ª â ™ ª I got bad women everywhere â ™ ª
♪ Lumières, caméra, action, ce soir va être un film ♪ ♪ Je viens de commander 50 bouteilles de Cîroc, Rosé et Goose. ♪ ♪ J'ai de vilaines femmes partout ♪
Toplanıp sonraki hamleyi düşünecekler.
Et ils se regroupent pour leur prochaine action.
İzleyecek en iyi rotamızın sizin oraya gitmeniz ve huzursuzluk çıkaran kişiyi öldürmeniz olduğuna inanıyorum.
Je crois sincèrement que notre meilleur plan d'action est de vous envoyer là-bas et tuer cette insurrection.
- Eyleme geçmemiz gerek.
- Nous avons besoin d'action.
İddiaya girerdim, bir ay içinde, şöyle olacak, "Pekala, Üniversitede bir oda arkadaşım vardı, ve birbirimize karşı bir şeyler hissediyorduk ama hiç bir şey yapmadık."
Je parierais mes places pour "If / Then" que Dans un mois, il te dira "J'avais ce coloc à l'université, nous avions des sentiments l'un envers l'autre, mais nous ne sommes jamais passé à l'action"
Bir cezası olacak elbette.
Action, réaction.
- Bir sonraki adımımız ne peki?
Donc, quelle est notre prochaine action?
Gerçek mi Cesaret mi oynamak ister misin?
On joue à Action ou vérité?
Gerçek mi cesaret mi?
Action ou vérité?
Cesaret. Meydan oku bana.
Action.
Cesaret zamanı.
Action.
- Gerçek mi cesaret mi?
- Action ou vérité?
- Cesaret.
- Action.
Bu akşam için yeterince cesaret gösterdim.
Assez d'action pour ce soir.
Tamam. Cesarete hazır mısın?
Prêt pour une action?
Sen iyi bir iş yapıyorsun.
Vous faites une bonne action.
Belki biraz Kurt Russell izlemek istersin diye düsündüm.
Si tu veux un peu d'action avec Kurt Russell.
Gerçekten değişim yaratacak bir şeyler yapabilirsin.
Mets-le en action, tu pourras changer les choses.
Tama o hâlde, inanıyorum ki Tanrı bu iyi davranışınız için yüzünüze gülecektir.
Je crois que Dieu vous saura gré de cette bonne action.
Motor!
Action!
Onu soyup soğana çevireceğiz.
Il veut juste de l'action.
Her şeyin kafasında olduğunu - ve hiç bir şey yapmamış olduğunu, değil mi?
- et qu'il n'est jamais passé à l'action