Against traduction Français

However, all reputable scientists warn against jumping to hasty conclusions.

Les savants de renom se méfient cependant des conclusions trop hâtives.

Philippe de Valmorin'in yeni arkadaşı Andre Moreau... wanted for treason against the Crown of France?

L'ami de Philippe de Valmorin, traître à la royauté?

Odds Against Tomorrow ( Yarın Tehlikede )

LE COUP DE L'ESCALIER

Bu tanrılara karşı yapılan bir savaş.

I certainly hope you can. It s a fight against the gods.

Stabler, hâlâ kaburgalarından sakat ve geçen hafta Buccaneers'e karşı kaybedilen maçta iyi bir oyun ortaya koymuştu.

Stabler, souffrant toujours de côtes blessées ribs and coming off a big game... in a losing effort against the Buccaneers last week.

"Stevic against Auster, Angela Stivic'in ölümü, Yaş 11."

Stivic contre Auster, concernant la mort d'Angela Stivic, âgée de 1 1 ans.

I don't think they knew until now what they were up against.

- Merci. Je ne pense pas qu'ils savaient à quoi ils se confrontaient.

Heth'll come in here thinking he's up against two tired cavalry brigades.

Très bien. Heth viendra ici en pensant trouver deux brigades de cavalerie fatiguées.

And your orders were to caution against bringing on a general engagement.

Et vos ordres étaient d'éviter un engagement général.

You're trying to turn me against Verad.

Vous essayez de me monter contre Verad.

Hold this against his ear.

Maintenez ceci contre son oreille.

Smashing Pumpkins, Rage Against the Machine, Porno for Pyros- -

Smashing Pumpkins, Rage Againstthe Machine, Porno for Pyros...

The greater Illinois Chapter of the Right to Life Foundation... will be holding its biannual soft ball game... against the Cook County... Pro-Choice League next Sunday at2 : 00.

La fondation du droit à la vie dans l'Illinois... va donner son match de base-ball bi-annuel... contre la ligue du comté de Cook... dimanche prochain à 2h00.

Böylece Sabrina popo deliğini görebilsin. Phil Collins'in solo kariyeri biraz daha ticari gibi görünüyor. Bu nedenle daha dar bir açıdan tatmin ediyor.

La carrière solo de Phil Collins semble être plus commerciale et de ce fait, plus satisfaisante dans un sens plus étriqué, surtout avec des chansons comme ln the Air Tonight et Against All Odds.

Kime karşıyım bilmiyorum

I don t know who l'm up against

Kime karşıyım bilmiyorum...

I don t know who l'm up against...

Rage Against the Machine grubuna biletlerim var da.

Samedi, j'ai des billets pour Rage Against the Machine.

# Fakat yüzündeki çocuksu ifade

# But traditions I can trace against the child in your face

# Senin arzularına karşı geliyor.

# Up against your will

Friday's championship game is against North Compton and that squad always tries to bring it.

Il nous manque une pom pour le match contre North Compton. Leurs pom-pom veulent toujours la ramener. 260 00 : 19 : 59,272 - - 00 : 20 : 01,763

Rage Against the Machine'e karşı büyük bir iIgiIeri vardı.

Ils tenaient beaucoup à Rage Against the Machine... dont la musique était parfaite pour le film.

Hapse girmeden önce tamamladığım, Me Against the World albümündendi.

C'était extrait de Me Against the World, que j'ai écrit avant d'aller en prison.

Me Against the World kariyerimin doruk noktalarından biriydi.

Avec Me Against the World, j'étais à l'apogée de ma carrière.

Soğukta titreyen o dallar, şimdi yıkılmış kilise bankları gibi, ve kuşlar o dallarda şarkı söylerdi... "

Upon those boughs which shake against the cold Bare ruin'd choirs, where late the sweet birds did sang.

Seni burada bulabileceğimi düşündüm. 'Case you didn't know, that guy dropped his charges against you.

Walt a discuté avec lui, et lui a dit ce qu'il s'était passé, et l'a calmé.

Hey,................ Hey, isn't that why the prosecution didn't have a case against you?

C'est pour ça que le dossier de l'accusation était si vide?

- "Kriminal Tacize Karşı Olan Vatandaşlar."

"Citizens Against Criminal Abuse." [Citoyens Contre les Abus Criminels.]

- "Rage Against The Machine".

"Rage against the machine".

- Rage Against The Machine!

Ah voilà.

Bunlar, hayatım boyunca savaştığım şeylerdi.

I fought against this thing at all times.

İşte, grubum bu durumdaydı orada, ana kurumsal makineye karşı devrimsel anlamda kavga etmemiz bekleniyordu.

Well, my group was in a situation in which we expected that combattesse in a revolutionary against the machine of corporate.

Courtney'le çıkmaya başlamıştım, ve esrar kullanıyorduk, dışarıda duvara karşı sevişiyorduk.

there went around to buy drugs a sweep against a wall and stuff of that kind.

Çünkü herkes masada oturuyor, hiç eğlenmeden yemeğini yiyordu ve bu rolü başka biriyle oynamak harikaydı bir anda kalkıp, bardağı masada kırıp bana çığlık atan ve beni yere atan biriyle.

Both perch? Entire people of a table if it was mogia to eat. It was so I divertivo and it was fantastic interpret this role with a person who suddenly rose up and destroyed a glass on the table and I urlava against and I buttava on earth.

Bütün bu şarkılar, beni kızdıran şeylerle savaşım hakkında.

So all these songs speak of my battles against things that make me posted.

Ayrıca, Courtney ve bana yapılan saldırılar için

Moreover, the attacks are all against Courtney and me.

Benimle dalga geçen insanlardan intikam almak için, bunu her zaman yapabilirim.

I have always been able to vendicarmi against those who break me.

Bu cariyelerden hiçbiri onu memnun edemediği için, baştan çıkarılmak istemeyen Batılı sarışın kahramanı kaçırırlar.

Mais comme aucune de ces jeunes filles ne lui plait, Samson against the sheik, 1962 ( Samson contre le cheik ) il enlève la blonde héroïne occidentale qui repousse ses avances.

Kız ne zaman o kaptan içse, dudaklarını ve gerdanına bira damlayışını izlerken büyülenirim. "

And when she drinks, against her lips I bob... and on her wither'd dewlap pours the ale.

" Gençliğin gücüne karşı bu günahı istemekle lanetlendim!

" Cursed be the social wants that sin against the strength of youth! Maudite soit la société qui fait un péché de la force de la jeunesse!

# Puts my back up, puts my back up against the wall

# Puts my back up, puts my back up against the wall

YKKÖ mü?

SADD *? ( * Students Against Destructive Decisions )

Şimdi, bowlinge geri dönmeliyim. Birisi beni götürsün çünkü her şeye rağmen kaçırırsam,... o zaman birisi işini kaybedecek.

Maintenant, je dois retourner au concert, et quelqu'un doit m'y emmener, car si je rate "Against all odds", l'un de vous sera viré.

Mandy, if I told you, you had a rocking body, would you hold it against me?

Mandy, si je te disais que tu as un beau corps, tu veux le frotter contre moi?

Farzet ki "Rage Against The Machine" "Enya" ı becermiş ve bunlar da onların piç çocukları. Tamam.

Imagine Rage Against The Machine baisant Enya, ces mecs seraient leur enfant bâtard.

Rage Against The Machine'in Enya'yı becerdiğini hayal et.

Imaginez Rage Against The Machine baisant Enya.

* Sırtımı iyi yere dayadım *

I got my back against the record machine

Bu filmin bakış açısı içinse bireyin koşullara karşı savaşımından söz edebiliriz.

- Dans chaque film, il doit y avoir une raison critique. - Here, it s a fight of the individual against the circumstances.

I'll slam you against the wall.

Je te défonce...

Ya da Rage Against The Machine.

Rage Against the Machine?

Fazla profesyonel değil.

Women Against Pornography a trouvé la parfaite alliée :

- Sunset Bulvarı'nda dolaşacağız. Against All Odds'daki gibi.

Ballade sur Sunset Boulevard *, Contre toute attente *,