English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Aksine

Aksine traduction Français

3,844 traduction parallèle
Tam aksine sizin hisseleriniz için bir teklif yapma arzusundayım.
J'espérais plutôt que vous accepteriez une offre pour les vôtres.
İnsan ihtiraslı olduğu için utanmamalıdır aksine değilse utanmalıdır.
Un homme ne devrait jamais avoir honte de son ambition... mais seulement de son manque d'ambition. Bien, cela est peut-être vrai en Amérique...
Tam aksine. Dul karısını göz koyduğum şirketin hisselerini satmaya ikna etme hususunda çok yardımcı oldu.
Ils se sont révélés bien utiles en effet pour persuader sa veuve de me vendre ses actions dans une société qui était dans ma ligne de mire.
Siz daltarakların düşündüğünün aksine o daltarağın evine daltarak yazmadım ben.
Je n'ai pas écrit "sale connard" sur la maison de ce sale connard, même si vous tous, sales connards, pensaient que je l'ai fait.
Aksine, son zamanlarda biraz dandik bir evlat oldum.
En fait j'étais un peu un fils un peu nul ces derniers temps
CIA'in aksine patronlarımın ne olacağına dair bilgisi var.
Contrairement à la CIA, mes employeurs ont une petite idée de ce qui se passe après.
Sen ve Emily Thorne'un tam aksine.
Le contraire de toi et Emily Thorne.
Televizyonda gördüğünüzün aksine, DNA sonuçları öyle bir saatte çıkmaz.
Contrairement à ce que vous voyez à la télé, cela prend plus d'une heure pour avoir des résultat ADN.
- Bazılarımızın aksine.
- Comme certaine personne.
Onun aksine, biz doğru olanı yapacağız.
Contrairement à elle, nous serons loyales.
Ama kesin olan bir şey var ki Doktor Frankenstein'in aksine bir beyinle diğerini değiştiremeyiz.
Mais une chose est certaine. Contrairement au vieux Dr Frankenstein... On ne peut pas échanger un cerveau contre un autre.
Onun aksine bizim doğaçlama yapmamız gerekti.
Nous avons du improviser. Pas lui.
İlk gelen haberlerin aksine saldırganın...
Contrairement aux annonces précédentes... - Vous regardez les infos?
Tatlım, bence, senin aksine planlanmamış bir çocuktan ilham verici bir öykü olmaz.
Chéri, je ne pense pas qu'un enfant non prévu soit soit l'histoire inspirante que tu penses que c'est.
Aksine, eski formuma kavuştum.
En fait, j'ai un second souffle.
İyi ama bilinenin aksine Amanda adadan hiç götürülmemiş.
Malgré toutes les apparences, Amanda n'a jamais quitté l'île.
Aksine çok önemli bir mevzu.
C'est tout à fait sérieux!
Bayan Britton'un sihirbazının aksine, ben şapkalardan tavşan çekip çıkartamam.
Contrairement au magicien de Mme Britton, je ne peux pas juste sortir des lapins d'un chapeau.
Jenna'nın aksine, Bill geçmişi deşmeye çalışmıyor.
Parce que contrairement à Jenna, Bill ne s'appesantit pas sur les conneries du passé.
Senin aksine ben eskiden havalı çocuklardandım.
Contrairement à toi, j'étais populaire à l'époque.
Ama Stirling ve Başkan'ın aksine Jaeger'i araştırma şansım oldu.
Mais, contrairement à Stirling et la Présidente, j'ai pu enquêter sur lui.
Sen ve FBI'n aksine,
Contrairement à toi et au FBI,
Aksine tamamen dürüst oldum.
Au contraire, j'ai été totalement honnête.
Her şeyin önüme sunulmasının aksine ben istediğimi elde etmek için en azından uğraştım.
Au moins j'ai essayé de travailler plutôt que d'avoir tout sur un plateau.
Söylediklerinin aksine Brody, Langley'de meydana gelen patlamadan sorumlu değil.
Malgré ce qu'ils ont dit, Nicholas Brody n'est pas responsable.
Senin aksine Dick, ben lisede beyzbol oynadım.
Eh bien, contrairement à vous, Dick, j'ai joué au lycée.
Çocuk tatlı, seninle ilgileniyor ve en önemlisi, Tyler'ın aksine o burada.
Il est mignon, intéressé, et surtout, contrairement à Tyler, il est là.
Görünenin aksine, belli ki Nikita'yı alt edebilecek kadar zeki değilsin.
En dépit de votre posture, vous n'avez manifestement pas les esprits pour vaincre Nikita.
Ama Percy ve Amanda'nın aksine ben hatalarımdan ders alıyorum.
Mais contrairement à Percy et Amanda, j'apprends de mes erreurs.
Normalde çalıştığım insanların aksine sizler işinizi bitiriyorsunuz.
Contrairement aux gens avec lesquels je travaille d'habitude, vous êtes plutôt efficaces.
Hayal kırıklığına uğramış öfkeden dolayı Cassandra'yı öldürmesini bu aksine mümkün kılmaz.
Ce qui fait qu'il est peu probable qu'il est tuer Cassandra par colère.
Tam aksine, bilim deneme yanılmanın ta kendisidir.
Au contraire, dans la science... tout n'est qu'essai et erreur.
Aksine mahvettin. O zaman sen burada ne arıyorsun?
Alors que fais-tu ici?
Hayır, aksine üşüyorum.
Non, je suis froid, si rien.
- Hayır, aksine alacak. - Carnivore'u hiç duymamıştım.
- Jamais entendu parler de Carnivore.
Senin aksine o gerçek bir doktor ve işe yarar şeyler biliyor. Sadece bekle, hatta bu senin için iyi bir şans bile olabilir. Eğer tavsiyesini dinlersen hastanı öldürmezsin, tamam mı?
C'est un vrai médecin, lui, qui s'y connait et tu auras une bonne chance de ne pas tuer ton patient si tu suis ses conseils.
Northampton'ın aksine, buna eminim.
Contrairement à Northampton, j'en suis sûr.
Tam aksine.
Plutôt le contraire.
Ne evi? Kardeşimin davranışlarnın aksine, benim tutumlarım hâlâ aynı.
Peu importe les intentions de mon frère, les miennes restent inchangées.
Tam aksine, kardeşim.
Au contraire, soeurette.
Kendi adıma, böylesine sıkıcı işlerin aksine gerçek bir strateji uygulamayı yeğlerim.
Personnellement, je préfère une vraie stratégie à un travail abrutissant.
Evet, senin aksine ben detaylara dikkat ederim, mesela saatin kaç olduğuna ve ortağını devriye için kaçta alman gerektiğine.
Tu sais comment j'aime mon café? Contrairement à toi, je fais attention aux détails, genre l'heure qu'il est et à quelle heure tu es supposé passer prendre ton partenaire pour le boulot.
Aksine, bu kılıcı keşfettim.
j'ai découvert cette épée.
Geceleri nasıl rahat uyuyorsan öyle yap ama şunu bil ki, cemaatinin aksine senin ruhunun lekesizlikten ne kadar uzak olduğunu şahsen biliyorum.
Contrairement à ton troupeau, je sais de source sure que ton âme est loin d'être exempte de tout péché. J'ai demandé pardon.
Mendez, dünyaya sunduğu her şeyin tamamen aksine yaşıyordu, Gibbs, ve her şey kâr amaçlıydı.
Mendez vivait à l'opposé de tout ce qu'il présentait au monde, Gibbs, et tout ça pour faire du profit.
- Hayır, aksine gözlerimi açtı.
Il m'a ouvert les yeux.
Tam aksine.
C'est plutôt le contraire.
Ama Sarah ve Lucy'nin aksine ben Lexie'yi hatırlıyorum.
Mais contrairement à Sarah ou Lucy, je me souviens de Lexie, OK?
Aksine daraltmak istiyorum.
Je veux la réduire.
Johann Sebastian Bach gibi olmasının aksine.
Tout ce que je dis c'est que Stephen Hawking ressemble plus à lady gaga que Johann Sebastian Bach.
Bizlerin aksine onun yeri doldurulamaz.
On ne peut pas l'abandonner comme ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]