English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Almadım

Almadım traduction Français

5,670 traduction parallèle
- Belki aldım, belki de almadım.
Peut-être que oui, peut-être que non.
Yıllardır elime silah almadım, paslanmışımdır.
Je suis un peu rouillé, au tir.
Üç gündür duş almadım, Larry.
Je n'ai pas pris de douche en trois jours.
- Parayı ben almadım.
- Je n'ai pas pris cet argent.
Parayı ben almadım.
Je n'ai pas pris cet argent.
- Eve mi? Jason, bir asansör boşluğunda kanımın neredeyse hepsini bıraktığımdan beri, senden haber almadım.
Jason, j'ai pas eu de nouvelles de toi depuis que la moitié de mon corps a failli rester dans l'ascenseur.
- Buna yetecek kadar para almadım.
- On ne me paie pas assez pour ça.
- Dönüş biletimi almadım. Güzel.
Bien.
Tamam ben İlk Bıçak diye tabir edilen şeyi hiç almadım.
Écoutez... J'ai effectivement acquis la soi disant Première Lame.
Yeterince ciddiye almadım.
Je ne l'ai pas pris assez sérieusement.
- Hayır almadım.
- Non.
Yani teknik olarak, seni hiç işe almadım ki.
Et bien, techniquement, je ne t'ai jamais engagée.
- Hayır, almadım.
Non, je ne les ai pas.
Tamam, henüz almadım.
Je ne l'ai pas encore.
Bu arada size hediye almadım çünkü evlendirme dairesinde ki her şey on dolardan pahalıydı.
Aussi, je ne vous ai pas fait de cadeau parce que tout ​ ​ sur votre liste valait plus de 10 $.
Bu yüzden başka hiçbir şeyi de dikkate almadım.
Je ne voudrais rien envisager d'autre.
Hepsini almadım zaten, üstlerden birkaç tane aşırdım.
J'ai pas tout pris. Seulement quelques-une.
Cezbetmedim. Her şeyi unutması için etki altına falan da almadım.
Je ne l'ai pas attiré, et je ne l'ai pas contraint à tout oublier.
- Günlerdir ondan haber almadım.
Je n'ai pas eu de nouvelles depuis des jours.
Noel Baba'dan hediye almadım.
Je n'ai jamais rien reçu du Père Noël.
Hiçbir şey almadım.
Je n'ai rien pris.
- Senin şeyini ben almadım.
Je n'ai pas pris ton stock.
Baba, sana söylemiştim. Ben uyuşturucu almadım.
Je te l'ai déjà dit, je n'ai pas fait d'overdose.
Geçen gece hiç hap almadım - Yemin ederim.
Je n'ai pas pris de cachets, je le jure.
Edwards'ı ben işe almadım.
Je n'ai pas choisi d'embauché Edward.
Onu ben almadım.
Je ne l'ai pas engagé.
Hayır, ben bir şey almadım.
Non, je ne vous ai rien pris.
Bir gece, Madison o zamanlar adı "Margaret" idi, kaçtı aylarca ondan haber almadım.
Et une nuit, Madison... qui était toujours "Margaret" à l'époque... elle s'est enfuie, et je n'ai pas eu de ses nouvelles pendant des mois.
Ayrıca asla kimseden herhangi bir şey almadığımı da bilin.
Mais sachez aussi que je n'ai jamais rien volé à personne.
- Aynen. Bu yüzden işe almadın mı?
N'est-ce pas pour ça que vous m'employez?
Oğlun da ne tombul ve sevimli. Sevgili Yifang, Mektuplarımı alıp, almadığını bilemiyorum, ama ben yazmaya devam edeceğim.
Votre fils est bien joufflu. mais je vais continuer à t'écrire.
Bir yetimhanede büyüdüm ve ailen beni hiçbir zaman evlatlık almadı.
J'ai grandi dans un orphelinat, et tes parents ne m'ont jamais adopté.
- Üssü karantinaya almadınız mı?
- La base n'est pas verrouillée?
Ben de kocamı dinlemeyip 60 yaşında çocuk bezi takan bir İskoç kadını işe almadığım için üzgünüm.
Je suis désolée de ne pas avoir écouté mon mari en n'engageant pas cette écossaise de 60 ans à l'haleine putride.
Bunları ben almadım.
Ils ne sont pas à moi.
Telefonu almadın mı?
Tu n'as pas le...
Seni ciddiye almadığım için özür dilerim.
Je suis désolé de ne pas t'avoir pris au sérieux.
Onu içeri almadığımız için şanslı.
Elle a de la chance qu'on ne l'emmène pas ce soir.
Senden artık para almadığım için mutlu olman gerekir.
Tu devrais déjà être content que je ne t'emprunte plus d'argent.
Sanırım parayı almadığı için gerçekten pişman olmuştu.
Je suppose qu'il a vraiment regretté de ne pas avoir pris cet argent.
- Mesajımı almadın mı?
Tu n'as pas eu mon message?
Mesajımı almadınız mı?
Vous n'avez pas eu mon message?
Almadım.
J'l'ai pas retiré.
- Havadisleri almadın mı?
Tu n'es pas au courant?
Hiçbiriniz cinsel eğitim almadınız mı?
- Non! Vous n'avez pas eu d'éducation sexuelle?
Mektubumu almadın mı?
Je t'ai écrit. Tu n'as pas eu ma lettre?
Herkesle arkadaş olmaya çalışırım, fakat beni ciddiye almadığınızda öfkelenirim.
J'essaie d'être ami avec tout le monde, mais je déteste que l'on ne me prenne pas au sérieux.
Bölgende bir km.ye yakın tünel kazmalarına izin verdin ve karşılığında hiçbir şey almadın mı Bay Phelps?
Vous les avez laisser creuser un tunnel de 100m sur votre terrain, et pourtant vous n'avez rien eu en retour M Phelps?
- Sanırım mesajımı almadınız.
Je suppose que vous n'avez pas eu mon message.
- Sanırım siz benim mesajımı almadınız.
Je suppose que vous n'avez pas eu le mien.
"Beyaz Saray alev almadığı, yanmadığı veya etrafı alevlerle çevrili olmadığı sürece beni aramayın." Nokta.
"Ne m'appelle pas à moins que la Maison Blanche est en feu, en flammes, brulant jusqu'au plafond." Fin de la citation.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]