Almalısın traduction Français
2,745 traduction parallèle
Zamanı geri almalısın.
Tu devrais remonter le temps.
Çabucak bu durumu kontrol altına almalısınız.
Vous devez maitriser la situation au plus vite.
Dinle, bir sonraki aşamaya ilerlemek istiyorsan işleri ciddiye almalısın.
Si tu veux progresser, il va falloir être plus sérieux.
Kenny Powers, artık taşak geçmeyi bırakıp hayallerinin yarrağını ağzına almalısın.
Arrête de te caresser les couilles et suce la bite de ton rêve.
Belki de düz ekran bir televizyon falan almalısın.
Prends-toi un écran plat.
Ona tütün almalısın.
Tu devrais acheter du tabac.
Numarasını almalısın.
Tu devrais prendre son numéro.
Arabayı almalısın.
Tu devrais avoir cette auto.
- Almalısın. - Alamam. Almalısın!
Je suis assurée.
Artık, biliyormuş gibi yapmak yerine ders almalısın. Yemeği yakacağından emindim.
tu ne devrais pas faire semblant mais aller prendre des cours de cuisine à la place.
Hakkını almalısın.
Vous devez faire valoir votre droit.
Böyle bir izni Yönetmen Lim'den almalısın...
Vous devez demander au Directeur Im.
Bunu da almalısın.
Tu devrais prendre ça.
Bunu almalısın. Çekilişin ödülü.
C'est un cadeau, bien sûr que tu dois l'accepter!
Bu yüzden bir profesyonelden yardım almalısın.
Tu traverses... quelque chose.
Bundan bir tane almalısınız.
Achetez-le.
- Hakikaten, bir lotus çiçeği daha almalısınız.
- Il vous faut une fleur de lotus.
Dinle. Onu istiyorsan, gidip onu almalısın.
Si tu veux être avec lui, cours le récupérer.
Advil almalısın.
Tu devrais prendre de l'Advil.
Gidip telefonunu almalısın.
- tu dois aller chercher ton téléphone.
Debbie'ye mutlaka hediye almalısın.
- Tu aurais dû apporter un cadeau. - Arrête.
Hatta ona küçük bir hediye almalısın.
D'ailleurs, tu devrais lui faire un petit cadeau.
Bu unvanı almalısın.
Tu dois gagner un titre.
Bu parayı almalısın her ne iş yapıyorsan ondan kısa bir süre izin almalısın. Sonrada sende neyin yanlış olduğunu düzgünce tespit edecek uzmanların olduğu güzel, temiz bir akıl hastanesine yatmalısın.
Tu devrais prendre cet argent... prendre un peu de temps pour toi... et te faire interner dans un bel institut psychiatrique... où des experts pourront diagnostiquer ce qui cloche chez toi.
Tanrı'nın gününde bira içmek istersen bira gününde almalısın yani Cumartesi günü.
Si tu veux boire une bière, tu l'achètes le jour de la bière. Le samedi.
Bunu almalısın.
Tu devrais le prendre.
Hemen randevuyu almalısın, bugün gibi telefon kulübesinden ara.
Tu dois prendre le rendez-vous tout de suite. Pour aujourd'hui. D'une cabine de téléphone.
- Kara listeye almalısın.
Dans le cul.
Bu yüzden o yapma ağaçlardan almalısın. Hiç bozulmuyorlar.
C'est pour ça qu'on achète un faux sapin
Evet doğru ve sen de yerini almalısın bence
On va récupérer deux zombies. Il faudrait prévenir Suzie et les autres. Tu vois ce que je veux dire?
Arka ayağından güç almalısın.
Tout part du pied arrière.
Geçici hevesle karar vermezsin. Yahudi olmak için yıllarca eğitim almalısın.
C'est des années d'études, pour devenir juif.
Bunları almalısın, Sebastian.
Tu devrais t'acheter celles-là, Sebastian.
- Zaman var, protein almalısınız.
Il vous faut des protéines.
Hadi, Spar, ilaçlarını almalısın.
Spar, il faut prendre ton médicament.
Adının tarihe geçmesini istiyorsan gelişmenin tarafında yer almalısın.
Il faut se ranger du côté du progrès pour faire partie de l'histoire.
O halde bu arabayı almalısın.
Achète cette voiture, alors.
Hey, filmi izlemek istiyorsanız bilet almalısınız.
Hé, pour regarder le film, faut acheter un billet.
Ben ölmeden önce oğullarımın intikamını almalısın yoksa arkadaşın benimle birlikte ölür.
Vengez mes fils avant que je meure, ou votre ami mourra avec moi.
Zıplamayı öğrenirken ağırdan almalısın
Pour la première fois Fais de petits sauts
Mekândaki, bütün çatışma, yıkıntı... halkın biraz ilgisini çekti. Bu yüzden siz çocuklar bunun mesuliyetini üstünüze almalısınız,
Toutes les fusillades, le feu à la base, ça va déchaîner la foule et vous devez assumer.
Evet, elbette ki cezanızı almalısınız. Korkarım en sert şekilde.
Il faut bien sûr que vous soyez réprimandés, et sévèrement.
Burada düzgün grupların çıkmasını istiyorsanız, daha iyi bir sistem almalısınız.
Le son est naze! Faudra changer ça, pour avoir de bons groupes...
Kendine bir köpek, belki bir papağan almalısın.
Tu devrais prendre un chien, ou un perroquet.
Bir yatıştırıcı almalısın.
Il vous faudrait un calmant.
İçeri sızıp Salvo'yu ortaklığın ayrıntılarını anlatırken kayda almalıyız.
Il faut qu'on soit là pour filmer Salvo expliquant le partenariat.
Yüzük de almalısınız.
- Et aussi vos alliances?
Yeni bir tane almalısın.
non?
Pekala, sanırım bu güzel zamanın karşılığını almalıyız, değil mi bakıcısı?
C'est le moment, hein cornac?
"Bunu almalısın" dedim.
C'est une attitude géniale.
Birileri onların sayısını kontrol altına almalı, Bill ve o birileri biziz.
Quelqu'un doit limiter leur prolifération. Et c'est nous.