Almas traduction Français
7,354 traduction parallèle
Flint'le işbirliği yap. Elinde avcunda ne varsa almasınlar diye yalvar yakar. Onlara güçsüz olduğunu göster.
Range-toi du côté de Flint, supplie-les de te laisser garder ce qui est déjà à toi, montre-leur cette faiblesse, et tu inviteras la solution que tu souhaites éviter.
100.000 dolar değerinde hayat sigortası poliçesi, ve derginin özel yayın haklarını alması için 500.000 dolar, yediye bölünmüş bir biçimde.
100 000 dollars d'assurance vie, et un demi-million pour l'exclusivité de l'histoire pour le magazine, divisé en sept.
Gelip beni alması için Jo'yu arayacağım.
J'appelle Jo pour qu'elle vienne me chercher.
Eğer şu an Johnson'ı eve almazsa uçuşta yerini alması için başka birini bulurum.
Si elle ne laisse pas Johnson rentrer dans cette maison maintenant.. Je trouverai quelqu'un d'autre pour votre vol.
Mambru, asistanına biraz ağırdan almasını söyle.
- Que ton assistante se maîtrise un peu.
Trenden onu alması için kimi gönderelim?
Qui ira l'accueillir à la gare?
Lord Pi'ın hayaletini durdurmamız için daha kaç can alması gerekiyor?
Combien d'autres vies le fantôme de Pi prendra-t-il avant qu'on l'arrête?
Bugün muhafızlarınızdan biri işçi arkadaşıma gereksiz bir zulüm uyguladı ve tevazu dersi alması gerekiyor.
Aujourd'hui, un de vos gardes a fait preuve d'une cruauté injustifiée envers un de mes collègues. Il mérite une leçon d'humilité.
Sonra da Kevin geliyor, en küçük oğlum, denizden ve hayattan zevk alması ve 3 : 00 kokteyline bayılması onu buraya bağladı.
Il y a Kevin, le cadet de mes fils, que l'amour de la mer et de la vie, et du cocktail de 15 h, a gardé ici.
Kahrolası dar düşüncesini değiştirip beni geri alması için elinden geleni yaptığın gibi mi?
En essayant de l'arracher à son étroitesse d'esprit pour qu'il accepte de me reprendre?
Başka bir geminin gelip sizi alması için yaklaşık iki hafta beklemeniz gerekecek.
Vous allez devoir attendre que l'on puisse envoyer le prochain bateau, il faut compter... deux semaines.
Peter, geri çekilip Dedektif Cohen'ın bu davayı almasına izin vermeni istiyorum.
Peter, je veux que tu te retires. et que tu laisses le détective Cohen prendre la tête de cette affaire.
Ya Watney'e Ares 4'e yetecek kadar yiyecek göndeririz ya da Hermes'i hemen onu alması için göndeririz.
Envoyer de la nourriture à Watney jusqu'à Ares 4 ou renvoyer le Hermes le chercher.
Kumar'ın alttan alması akıllıca olacaktır.
Kumar ferait mieux de rester discret.
Başkan Kennedy, Powers-Abel takasındaki başarısı sebebiyle James Donovan'ın ABD adına başka pazarlıklarda da görev almasını istemiştir.
Après la réussite de l'échange Powers-Abel... le président Kennedy a demandé à James Donovan... de représenter les États-Unis dans d'autres négociations.
Ne gerekirse gereksin Richard'a onu işe almasını söyledik.
On lui avait dit de la prendre à tout prix.
Birine şirketlerine fon sağlamak istediğine dair yalan söyleyip buluştuklarında teknolojini alması mı?
Comme mentir et dire que tu vas financer une société, et les voler quand tu les rencontres?
- Beni almasına izin verdin. - Bir yere gitmiyorum, seni seviyorum.
Je t'aime.
Yüzünde sahne makyajı olmayan bir zenciden tavsiye almasının zamanı geldi artık!
Bessie suivra les conseils d'un Noir qui met pas de fond de teint!
Aeloth'u uyandırıp zayıflığını senden alması ve düşmanlarını yok etmesi için ona yalvardın.
Tu as réveillé Aéloth, tu l'as imploré de te débarrasser de tes faiblesses et de vaincre tes ennemis.
Tüm bunlar kesildiği zaman babamın borçlarını ödemeye başlamasının tek yolu kendi şirketini yeniden satın almasıyla gerçekleşecekti.
Je sais que vous êtes encore un petit nouveau mais ce n'est pas ainsi que nous procédons. Est-ce clair, Mr McLeod?
Yönetimin eski işiniz için yedek bulmadan önce beni işe almasına alındınız mı?
Ça vous déplaît qu'on m'ait engagée avant d'avoir trouvé votre remplaçant?
Fakat belki onu durdurabilirsin... hareket etmesini ve daha fazla kurban almasını durdurabilirsin.
Mais pourrez peut-être l'arrêter... l'arrêter de bouger et de faire de nouvelles victimes.
Bu bir tekliftir. Kendilerini almasın diye.
Il est une offrande, de sorte qu'ils ne seront pas prises.
Pablo'nun alkışı almasına izin verip riske gireceğiz.
Laissons Pablo récolter les applaudissements et assumer les risques.
Ne kadar para alması gerektiğini bilmiyor. Ve uygunsuz durumda yakalanıyor.
... à propos combien il a dû payer quand elle a été prise en faisant quelque chose qu'elle n'aurait pas dû.
Belki alması imkansız hediyeler istemeseydin işler daha kolaylaşırdı.
Peut être que ça serais plus simple si tu demandais pas des cadeaux impossibles à avoir.
Gelen şeyin beni almasına izin vermenizdense senin öldürmeni tercih ederim.
Je préfère que tu me tues que de me laisser être pris par peut importe ce qui arrive.
Elena ve Savannah'yı almasının sebebi bu.
C'est pourquoi il détient Elena et Savannah.
Seni alması için uçak yollarım.
Je t'enverrai un avion.
Ve Piku'nun bu kararı almasını istemiyorum.
Et je ne veux pas que Piku prenne cette décision.
Soluk borusunu ameliyat etmişlerdir, nefes alması için?
Ils lui ont fait une trachéotomie pour respirer?
İlaçlarını almasına müsaade ediyorlar mı bilmiyoruz.
On ne sait pas si ils lui permettent d'accéder à ses médicaments.
Birinin sorumluluğu alması gerekiyordu ve birinin idare etmesi gerekiyordu.
Tu sais comment étaient maman et papa. Quelqu'un devait être responsable, et quelqu'un devait être en charge.
Öyleyse neden Henry'den gelip geri almasını istemiyorsun?
Pourquoi ne pas demander à Henry de venir le reprendre?
Bazen beni almasına müsaade etmek istiyorum.
Parfois je veux le laisser m'avoir.
Gerçi suç mahallerimi tercih ediyorlar ; Tanrı canlarını almasın.
Bien qu'ils préfèrent mes crimes, Dieu les aime.
- Alması çok zor oldu.
C'était difficile à avoir.
Miles Mollison'un anne babasının canlı bir kuklası olması ve Simon Price'ın iş yerinden tuvalet kâğıdı yürütüp çalıntı televizyonlar alması gibi şeyler.
Que Miles Mollison est le jouet de ses parents. Que Simon Price pique du PQ au boulot et recèle des télés volées.
Bazen elinden yalnızca öğüt ve teşvik vermek gelir. April'ın bu kararı kendi başına alması gerektiğinin bilincinde olman lazım.
Parfois, tout ce que tu peux faire c'est donner aux gens un petit conseil et un encouragement, mais tu dois comprendre que April doit être capable de prendre sa propre décision
Eğer Jerry'yi onu alması için getirirsek hala akşam yemeği yiyebiliriz.
Si on arrive à demander à Jerry de venir la prendre maintenant, on pourra toujours aller souper.
Kendi rızan olmadan birisinin en derin ve çirkin acını çekip alması.
Ce que c'est quand quelqu'un emporte la plus profonde, la plus horrible de tes douleurs, sans ton accord.
Daha lanet çembere bile giremezken nasıl olacak da ailemizden güç almasını engelleyeceğiz?
Et comment on va empêcher Finn de canaliser le pouvoir de nos parents si on ne peut même pas entrer dans ce foutu cercle?
O bebek kızımın burasından çıktı ve Dyson'ın onu kızımdan alması için geç kaldınız.
Ce bébé fait un ventre comme ça à ma fille, et c'est trop tard pour l'éjecter.
Okyanusların yükselip kendilerine ait olanı geri almasını mı bekliyorsun?
Tu attends que les océans montent pour reprendre leurs biens?
- İşlerin garip bir hâl almasını istemem.
Je ne veux pas de gêne entre nous.
Antidepresan alması için ona izin vermişsin.
Une recommandation pour des antidépresseurs?
Birinin gelip beni alması için bir saattir odamda bekliyorum ama.
J'ai attendu toute la matinée dans mon box qu'on vienne me chercher.
Onun kovulmasını, kriz ve hassaslık eğitimi almasını istiyorum bütük gardiyanların.
Je veux son renvoi, et que tous les gardiens soient formés aux situations de crise.
Risk almasıyla meşhur kendisi.
Elle aime prendre des risques.
istisnasız hergün almasına dikkat ediyordum.
Je fais en sorte qu'elle prend chaque jour.