Anaıs traduction Français
2,590 traduction parallèle
- Şu ana kadar sıra dışı bir şey yok.
Jusque-là, rien d'inhabituel. Reviens en arrière.
Çok gizli bir eğitim videosu için ana dili İspanyolca olan biri lazımmış.
Ils avaient besoin de gens parlant espagnol - pour des vidéos d'entraînement. - C'est lui?
Şu ana kadar, bir sıkıntı olmadı.
Jusque-là, rien à signaler.
Şu ana kadar herkesten sakladığım bir sırrımı Shuuya-kun'a söyledim.
J'ai alors révélé à Shuuya un secret que personne ne connaît.
Liz, sizin ana sınıfınızdaydım.
C'est moi, Liz, de votre meilleure classe!
- Alışılmadık hastalıkların...
Un test ANA pour le lupus.
Ana kapılar dışında buradan bir çıkış yolu var mı?
Y a-t-il un moyen de sortir autre que par la porte principale? - Oui.
Şu ana kadar yanlış verdiğim çok karar oldu, nasıl döneceğimden emin bile değilim.
A l'heure actuelle, j'ai fait beaucoup d'entre eux Je ne suis pas ser que je sais m me comment revenir en arri re.
Ama onu ana sınıfından beri tanıyormuş gibiydim.
On aurait dit que je le connaissais depuis la maternelle, calvaire.
Ana sayfada haber olması için her şey ayarlanmış olacaktı.
L'histoire était prête pour être publiée en première page.
Kontrol vanası, suyun ana vanadan boruya aktığını gösteriyor.
Ouais, les tests indiquent que l'eau s'écoule de la valve principale à la conduite d'approvisionnement.
O ana sarılmalısın, Çünkü gerisi... Senin uğraşacağın ıvır zıvırdır.
Vous devez vous accrocher à ce moment, parce que tout le reste, ça se passe dans votre tête.
Eğer N.A.A. ile çalışmayı sonlandırırsak.. .. soruşturma da olduğu yerde kalırmış.
Et si nous arrêtons avec l'ANA, l'enquête s'arrêtera là.
Metin yazarları, daha iyi bir fikirleri varsa, bazan bu ana düşünceden ayrılırlar. Ama şu anda bunu yapamayız.
Les rédacteurs s'éloignent parfois de cette ligne directrice s'ils ont une meilleure idée, mais nous ne pouvons plus prendre ce risque.
Bunu yapan kişi bütün ana bilgisayarı kopyalayıp bir çeşit kopya yaratmış olabilir.
Celui qui a fait ça a dû copier l'ordinateur central. Il a créé une sorte de clone.
Ana salonda dedilerse belli ki bunu yapanlar içerden birileri.
S'ils l'appellent le grand salon, il sont de l'intérieur.
Ana reaktör devre dışı.
Le réacteur principal est irréparable.
Minibüsü bombalı araca bile döndürmüş olsa, 8 blok yarıçapındaki alanda, metrelerce uzunlukta ana bariyerler var.
Même s'il change son van en voiture explosive, il y a des barrières sur un rayon de 8 m.
Slidell, Louısıana'lı Juvenıle'ın Animal albümünden dinledik.
C'était Juvenile de la ville de Slidell, Louisiane, avec son dernier Animal.
Çok basit bir o kadar da karışık. Tıpkı ana-kızın arasındaki bağlılık gibi.
Simple et complexe à la fois, comme la relation entre une mère et sa fille.
Yani şu ana kadar en beteri bir laboratuara girip birkaç fareyi serbest bırakmış.
{ \ pos ( 192,220 ) } La pire de leurs exactions est d'avoir sauvé les souris d'un labo.
İki gece önce Ana Gemi'den yayınlanan mesajdan sonra telsiz konuşmalarında bir artış oldu.
Il y a eu une hausse des discussions depuis l'apparition de ce cri de ralliement sur le vaisseau-mère il y a deux jours.
Çalışanlar doğum günü ana listem de buradaymış.
Savez-vous qui est élu au Congrès?
Çalışanlar doğum günü ana listem de buradaymış. Olamaz!
C'est ma liste des anniversaires de l'équipe.
Şu ana kadar ne yapmışız oku bakalım.
Relis-moi tout du début.
Sonra da, "Şu ana kadar ne yapmışız oku bakalım." dediniz.
Puis vous avez dit, "Relis-moi tout du début".
İşte bak, şurası da ana giriş kapısı. Bu görüntü de, yaklaşık olarak bir saat önceden.
Mais il y en a dans l'entrée principale.
Şu ana kadar ekiplerimiz Walternatif'in cihazının 17 parçasına ulaşmış.
Notre unité spéciale a retrouvé 17 pièces de la machine de Walternatif.
Ben şu gerçeği anlamaya çalışıyorum dışarı çıkıyorsun ve iki yıldır ilk defa seks yapıyorsun ve bu da kız kardeşinin çok hasta olduğuna dair bir bilgiyle yüzleştiğin ana denk geliyor.
Cela me surprend que vous soyez sortie, que vous ayez fait l'amour pour la première fois en deux ans, alors que vous devez faire face à votre sœur qui est malade. Très malade.
Onu konuşturmaya çalışıyoruz, ama şu ana kadar yardımcı olmadı.
On essaye de le faire parler, mais jusqu'à maintenant, il n'est pas très coopératif.
Şimdi, tüm dizlerinizin üstünde önünde gitmek talebi Bizim ana ve adak bu... tekrar sapma şey öğrenmek asla Okulumuzda geleneğinden
Maintenant, je demande que vous tous allez sur vos genoux en face de notre maître et le vœu que... vous n'aurez plus jamais rien apprendre qui s'écarte de notre tradition de l'école
Kendimi ana kaptırmış olmalıyım.
J'ai dû me laisser emporter dans le feu de l'action.
Bu kadın şu ana kadar aciz bir şekilde yaşamış.
Cette femme a été malheureuse toute sa vie.
Yakın zamanda vefat eden ana tanığımız Gerald Kozko tarafından yapılmış bir video kaydını kanıt olarak sunmak istiyoruz.
Nous désirons que soit rajouté aux preuves, le témoignage vidéo { \ pos ( 192,220 ) } de notre témoin clé Gérald Kozco, décédé récemment.
Ana merkezimize yapılmış olan tehditler sonucunda size bundan sonra size bundan sonra işsizlik sigortasından faydalanamayacağınızı bildiriyoruz.
En raison des graves menaces Adressées à notre bureau principal Nous devons vous informer... Nous devons vous informer qu'à compter d'aujourd'hui, vous ne recevrez pas les prestations du chômage.
Ana şifreyi kırmak dışında mı?
Peut-être en piratant le code maître?
Şu ana kadar bir şey yok. Sıradan hapishane zırvası.
Que des conneries de prison.
Bu davayı almış olmasının ana nedeni, geçmişi!
Son passé est la raison de l'affaire.
Oyunu yapan şirketin ana sayfasına sızdım.
J'ai piraté le système de la compagnie qui a fait le jeu.
Sadece bir tane ana şüpheli varmış o da neredeyse önseziden öteye geçememiş.
Il n'y avait qu'un suspect principal et c'était plus qu'une intuition.
Kral Bradley ile olan savaş sırasında, Ana kapıyı koruyan Yüzbaşı Buccaneer, bir kaç adamımızla beraber hayatını kaybetmiş.
Le capitaine Buccaneer protégeait la grande porte avec ses hommes et durant un combat contre King Bradley,
Greed adındaki bir Homonculus bizimkilere katılmış, ve ana kapıdaki Merkez askerlerini yerle bir etmiş.
L'homonculus Greed a rejoint notre camp et il a balayé les soldats de Central qui l'attaquaient.
Hiç aşık olmamış olabilirsin, Şu ana kadar çıktıklarına, ancak... onların sana aşık Olmamalarına inanamıyorum.
Tu n'as peut-être jamais été amoureuse d'eux, touc ces autres gars avec qui tu es sortie, mais je ne peux pas imaginer qu'ils ne t'aient pas aimée.
Tesise bağlanan ana yol onarım için kapalı olursa kamyonlar, yaklaşabilmemize olanak sağlayacak kadar uzun bir süre yolda kalırlar.
Si la route d'accès est barrée pour réparations... les camions devront s'arrêter assez longtemps pour qu'on s'en approche.
Ana okulu öğretmenleri, parçalanmış duyguları akıcı bir şekilde konuşabilirler.
Les maîtresses parlent couramment le charabia émotionnel.
Masaj endüstrisinin ifşası konusunda çığır açmış bu kitaptaki ana hatlarıyla belirtilen teknikler sayesinde.
Grâce aux techniques exposées dans cet exposé ravageur de l'industrie du massage.
Ana motorlar beş dakika içinde çalışacak.
Les moteurs principaux s'activeront dans cinq minutes.
Ana motorlar dört dakika içinde çalışacak.
Les moteurs principaux s'activeront dans quatre minutes.
Ana motorlar üç dakika içinde çalışacak.
Les moteurs principaux s'activeront dans trois minutes.
Ana motorlar iki dakika içinde çalışacak.
Les moteurs principaux s'activeront dans deux minutes.
Ana motorlar bir dakika içinde çalışacak.
Les moteurs principaux s'activeront dans une minute.