Arabayı traduction Français
13,084 traduction parallèle
Errol'a paranın yerini gösteririm... ama önce arabayı istiyorum.
Je lui dirai quand j'aurai la voiture.
Hayır, anlaştık. Önce arabayı alacağım.
On était d'accord, la voiture d'abord.
Arabayı alacaksın ve sonra paranın yerini söyleyeceksin ve ben uydurduğun bir yere doğru giderken de sen de kaçıp gideceksin. - Hadi be.
Si t'as la voiture, tu me dis après où est l'argent et je vais le chercher pendant que tu te tires?
Arabayı alınca ne yapacaksın?
Tu feras quoi quand t'auras ta voiture?
Arabayı döndür.
Allez chercher la voiture.
" İki kız kardeşin kendi aralarında verdikleri karar doğrultusunda Elizabeth annesine mektup yazarak o gün kendilerini almak üzere arabayı göndermesini istedi.
"Comme il avait été convenu entre les deux sœurs, " Elizabeth écrivit le lendemain matin à sa mère " pour lui demander de leur envoyer la voiture
Sen arabayı al, Katrina ne istiyormuş öğren, ben ona göz kulak olurum.
Alors prenez la voiture, allez voir ce que Katrina veux, et je garderai un œil sur notre nouvel ami.
Benim bu arabayı kaldırabildiğimi ya da iç organlarını lazer gözlerimle eritebileceğimi kabullenmektense sana deli demeyi yeğlerler. Ki erittikten sonra hiçbir iz kalmaz geride.
On vous dira fou plutôt qu'admettre que je soulève une voiture ou que je peux faire fondre vos entrailles avec mes yeux laser, sans laisser aucune trace.
Eğer arabayı çalamazsan alarmı yenmiş sayılmazsın.
L'alarme n'est pas battue si on ne peut plus voler la voiture.
Arabayı kullanabilecek misin?
Tu es sûr de pouvoir conduire?
- Kapatmam lazım. Ghost'u Truth'a bıraktığın gibi arabayı buraya getirmeni istiyorum.
J'aurais besoin que tu emmènes la voiture à la maison dès que tu auras envoyé Ghost au Truth.
Evet, arabayı sokaktan uzaklaştırmalıyız çünkü Andrew gözaltında.
On doit la dégager de la rue maintenant il est en détention.
Afedersin.Leaf model arabayı gördün mü?
Pardon, vous avez vu une caisse?
- Arabayı kim kullanıyormuş?
- Qui conduisait?
- Arabayı o kullanacak.
- C'est elle qui conduit, alors...
Arabayı alayım.
Je vais prendre la voiture.
Arabayı aradılar. İçeride mal bulunca da beni hapse tıktılar.
Ils ont fouillé cette putain de voiture, ont trouvé la dope et m'ont envoyé en taule.
Bu arabayı sürerken hayır.
Pas avec cette voiture.
Kaybolduğu gün arabayı kullanıyor muydu?
Elle la conduisait ce jour-là?
- O arabayı bulursak...
Si on trouve cette voiture...
Otopark idarecileri arabayı bu sabah Bronx'ta bir kaldırım kenarında terk edilmiş bulmuş.
La fourrière l'a trouvée abandonnée ce matin dans une rue du Bronx.
Christy, arabayı çalıştır.
Christy, démarre la voiture.
Arabayı getirmeye gidiyorum.
Donc je vais dans la voiture.
- Gerekirse evet. Arabayı...
S'il faut en arriver là.
Arabayı durdurur musun?
Pouvez-vous... pouvez-vous arrêter la voiture?
Bu arabayı birleştirmek ne kadar uzun sürdü biliyor musunuz?
Vous savez combien de temps ça m'a pris pour la construire?
- Ben arabayı getiriyorum!
- Je prends la voiture!
Ben arabayı alayım, anne.
Je vais chercher la voiture, maman.
Ben de aynısını düşündüm ve O.Y.İ.'den son bir kez arabayı incelemesini istedim. Parmak izi veya DNA için.
C'est ce que je pensais aussi, alors j'ai appelé le CSU pour qu'ils regardent une dernière fois la voiture, et cherchent des empreintes ou de l'ADN.
Arabayı alıp, başka bir iş arayacağım.
Je vais prendre la voiture, chercher un autre boulot.
Hadi, sür arabayı.
Allez. Roule.
Arabayı sen al.
Prends le camion.
- Arabayı çalanla aynı Harrison mu?
Est-ce que c'est le même Harrison qui a volé la voiture?
Arabayı görmedi mi?
Elle n'a pas vu la voiture?
- Arabayı görmedi mi?
- Elle ne nous a pas vus? - Amanda!
Arabayı şeye sok...
Mets la voiture...
Nefes alamıyorum! - Arabayı durdur!
Je respire plus, arrêtez-vous!
Arabayı durdur!
Arrête-toi!
- Arabayı durduruyorum!
Je m'arrête.
Arabayı döndür ve bekle.
Fais demi-tour et arrête-toi. Tu attends.
- Arabayı durdur.
Coupe le moteur.
- Sen durdur arabayı.
Coupe-le, toi.
Araç öldürme bölgesine girdiğinde, arabayı uzaktan etkisiz hale getirmiş memurları öldürmüş ve Duncan Banks'i alıp gitmiş.
Lorsque le 4x4 est entré dans la zone de couverture, il a éteint l'ordinateur de bord à distance descendu les Marshall et est parti avec Duncan Banks.
Ben gidip arabayı alacağım.
Je prends la voiture.
Patronun burada mı yoksa arabayı ödünç mü almana izin verdi?
♪ marked return ♪ Votre patron est là, ou il vous a juste laissé emprunter sa voiture?
- Tim, sen arabayı takip et.
- Tim, tu suis la voiture.
Bu da arabayı daha değerli mi kılıyor?
Et ça a augmenté sa valeur?
Yapacak bir şeyim yok ama arabayı onun sürmesi gerekiyor.
Je n'ai rien, mais il me conduit.
Arabayı benim kullanmamı ister misin Joe?
Vous voulez que je conduise, Joe?
Tamam, arabayı aç.
C'est pas la sienne. Ouvre-la, alors.
Ama sen şu komikliğe bak ki, arabayı bulamıyorum.
Je sais que tu ne voulais pas qu'on gâche ta belle fête, mais figure-toi que je ne retrouve pas la voiture.
arabayı getir 44
arabayı al 20
arabayı çalıştır 47
arabayı durdurun 25
arabayı durdur 162
araba 243
arabam bozuldu 28
arabalar 60
arabada 85
arabam 88
arabayı al 20
arabayı çalıştır 47
arabayı durdurun 25
arabayı durdur 162
araba 243
arabam bozuldu 28
arabalar 60
arabada 85
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabam var 42
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabam var 42
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
araba bekliyor 25
arabadan in 33
araba geldi 18
araba kazası 31
arabaya binin 67
arabada kal 31
arabadan inin 17
arabacı 48
arabada bekle 29
araba bekliyor 25
arabadan in 33
araba geldi 18
araba kazası 31
arabaya binin 67
arabada kal 31
arabadan inin 17
arabacı 48
arabada bekle 29