Azizim traduction Français
207 traduction parallèle
- Ve kardeşi, bay Martin Trowbridge. Nasılsınız azizim?
Et son frère, Mr Martin Trowbridge
Azizim Guidon nasıl?
Que devient ce cher Guidon?
Oturun Bay Muckle, lütfen, azizim.
Asseyez-vous, M. Muckle, s'il vous plaît, mon cher!
Yanılıyorsunuz azizim Gurkakoff.
- Vous avez tort!
Müsadenizle. Ah azizim, şimdi duvarımda kurşun delikleri var.
Permettez-moi.
- Dimitrios mu? Evet, azizim Bay Leyden, Dimitrios.
Oui, Cher M. Leyden, Dimitrios.
Azizim Bulic, az önce 20,000 dinar kazandığınızı unutuyorsun. Bu daha işin başlangıcı!
Eh bien, mon cher Bulic, vous oubliez que vous venez de gagner 20000 dinars, et c'est seulement le commencement.
Azizim Bulic, bir veya iki yüz Dinar kaybetsen ne olur?
Oh, mon cher Bulic, supposez que vous perdiez quelques centaines de dinars.
Azizim Leyden, Bulic vatanına ihanet etmişti.
Mon cher Leyden, Bulic était un traître.
Büyük gelişme. Azizim Leyden, sizi gördüğüme ne kadar sevindim, anlatamam.
Mon cher M. Leyden, Je ne peux pas vous dire combien je suis content de vous voir.
Azizim, bana refakat etmeniz, benim seçimim değildi.
Je n'ai pas choisi que vous me teniez compagnie...
Azizim Holland, aklını kullansana...
Raisonnez, mon cher Holland!
110 gulden azizim.
110 florins.
Bir düşün azizim... Polis tarafından...
Engagées par la police.
Hâlâ fiyatını tartışabiliriz, öyle mi azizim?
Mais nous pouvons discuter du prix.
Savaş öncesi Varşova bu işin merkeziydi azizim.
Le centre était à Varsovie. Avant la dernière guerre.
Olmuş şeylerden bahsediyorum azizim, bir tanesi savaş sırasında bulundu. - İşgal sırasında. - Adı ne onun?
L'une des mouchardes est revenue ici pendant l'occupation.
Azizim, yemin ederim ki... ne baronesin nerede olduğunu... ne de şu an ne hâlde olduğunu biliyorum.
Je vous le jure... Je n'en ai pas la moindre idée. Ni ce qu'elle est devenue.
- Oturunuz azizim. - Siz de oturun.
Chez les hommes, c'est le coeur qui parle.
Acelesi yok azizim.
là, là! Des bas, la pauvre... Ça ne presse pas, allez.
Azizim Dave, önce sana büyülü bir martini doldurayım.
Mon cher Dave, je vais vous préparer un martini de rêve.
Azizim Charlie sadece onunla konuşmak istiyoruz.
Voyons autrement. Mon cher Charlie, on veut seulement lui causer.
- Ya siz, azizim?
- Vous, mon père?
Hiç bir sorun yok, azizim Philippe.
Tout se passera bien, mon cher Philippe.
Benim iki favori azizim.
Mes deux saints préférés.
Tam bir azizim.
Je suis un saint.
Azizim Dr. Hathaway, size çok hak veriyorum.
Cher Dr Hathaway, vous avez ma profonde sympathie.
Sevgili azizim, muhtemelen onlarla oyun oynadı.
Il jouait sans doute.
Azizim, kesinlikle o...
C'est elle...
"Azizim, Jüpiter biletini kesmişse zaten..."
Mais d'où sors-tu ainsi, mon cher, très cher...
Aralambi, bize sırtını dön azizim. Duvara karşı.
Aralambi, va vers le mur,
Oturun azizim ve şu alışılmamış olayları anlatın.
Asseyez-vous, mon ami, et décrivez-moi ces circonstances particulières.
Azizim Watson, bu çıkarımı nasıl yaptın acaba?
Cher Watson, comment avez-vous deviné?
Harika azizim!
Merveilleux, mon cher Holmes!
Ne o, azizim, pantolonundaki devasa pisi balığı mı?
Qui est ce grand haddock en pantalon?
- Geçen senenin, azizim.
- Il n'a qu'un an, chérie.
Azizim Fletch zamanlar değişiyor.
Les temps changent, cher Fletch.
Azizim ben!
Je suis un saint.
Okyanus, med halindeydi kuma oturdum denize dalıp çıktım... başım önde, sonra vücudum azizim zira saçlar öyle çabuk kurumaz.
L'eau de l'océan par la lune etirée je me mis sur le sable après un bain de mer, et la tête partant la première mon cher car les cheveux gardent l'eau dans leur franche.
Pop olmasaydı açlıktan ölürdük, diyor. Pop'un benim koruyucu azizim olduğunu söylüyor.
Elle dit qu'on serait morts de faim sans Pop, que Pop est mon saint patron.
Ah azizim!
Oh mon Dieu...
Benim koruyucu azizim.
Mon saint patron...
Azizim, ben geldim.
Et le "réalisme elliptique"?
Bunun iğnesi yok azizim.
Mais il n'en a pas, mon ami.
Bombaları kutsayan biri, azizim,....... lezzetli dondurmanızı kutsama fedakârlığından kaçınmaz.
Qui a déjà béni des bombes, ma fille, ne fait pas grand sacrifice en bénissant une délicieuse glace.
Ah, azizim, düğünüm berbat oldu.
Ma soirée est gachée.
Doğrusu azizim, siz de genç bir kız ruhu var.
Décidément mon cher ami... vous avez une âme de grisette.
Azizim Leyden, kurşunu sıkan Dimitrios'un kendisi olmuyor.
N'est-ce pas? Mon cher Leyden,
Azizim.
Mon ami!
Düzeyimi kalmış artık azizim!
- Mais la mesure est dépassée, mon cher.
- Çok basit, azizim Daniel. Etrafta bundan başka bina yok.
Élémentaire, mon cher Daniel.