Başı belada traduction Français
3,960 traduction parallèle
Red Rovertron'un başı belada.
Le Rovertron Rouge a des ennuis
Beşimiz de içtik ama gerçeği sadece ben söyledim. Bu yüzden sadece başı belada olan benim.
Cinq d'entre nous, l'avait fait, mais je suis le seul à avoir dis la vérité, donc je suis le seul qui a des problèmes.
Ted'in başı belada falan mı?
Est-ce que Ted a des problèmes?
- Sanırım başı belada.
Il a des problèmes.
Trick, Kenzi'nin başı belada! Trick, ona baksana!
Kenzi a des problèmes!
Louis'in başı belada.
Louis a des ennuis.
Başı belada olan benim.
Je suis celui ( celle ) qui est dans le pétrin.
Chris'in başı belada olabilir.
Je pense que Chris a des problèmes.
Yani, Chase'nin başı belada olabilir.
Chase pourrait avoir des ennuis.
Debbie'nin başı belada.
Désolée Liz.
Hodges'ın başı belada mı?
Est-ce que Hodges a des ennuis?
Endişeli veya başı belada gibi görünüyor muydu?
Semblait-il préoccupé ou troublé?
- Debra'nın başı belada mı?
- Debra a des problèmes?
Kabilenin başı belada.
Ta tribu a un problème.
Başımın büyük belada olduğunun farkındayım.
Je comprends que je suis un terrible problème.
- O zaman sanırım başının belada olduğunu sana söylemedi.
J'imagine qu'il ne t'a pas dit les ennuis dans lesquels il se trouve.
Frank'in başı şimdiden belada.
Frank a déjà des problèmes.
Başım yeterince belada.
Je suis déjà dans un tas d'ennuis.
Başım belada, değil mi?
J'ai des ennuis, pas vrai?
- Çık dışarı, çok önemli bir şey yapıyoruz burada. - başınız belada.
- Tu vois ce que je veux dire? - Non, sors d'ici. - Eh bien...
- Şimdi başınız gerçekten belada.
- Tu es dans le pétrin. Oui.
Benim de başım ciddi şekilde belada.
Et maintenant j'ai officiellement des ennuis.
- Başım belada, dostum.
J'ai des soucis.
Başım belada değil.
Tout va bien.
Başın belada değilse, işini yapmıyorsun demektir.
Si on n'a pas d'ennuis, c'est qu'on travaille mal.
- Irwin'le başımız belada.
Irwin et moi on a un souci.
Bu arabayı kim sürdüyse böyle bir kazaya neden olduğu için başı gerçekten belada, orası kesin.
Celui qui conduisait cette voiture s'est donné beaucoup de mal pour faire croire à un accident
Başınız büyük belada!
Vous allez avoir des ennuis!
Başı büyük belada.
Il est dans un tas de problèmes.
Entübe etmeden enjekte edersiniz başınız büyük belada demektir.
Si vous l'injectez sans être intubé, vous êtes dans le pétrin.
Riley, başın belada mı?
Riley, est-ce que tu as des problèmes?
Başın zaten büyük belada bence.
D'après moi, vous êtes déjà foutu.
Affedersin. Tüm küçük suları içtim diye başım belada zaten.
On m'en veut déjà au boulot d'avoir bu ces mini-bouteilles.
Başımın belada olacağını nasıl bildin?
comment saviez vous que j'avais des problèmes?
- Başım belada mı şimdi?
Oh, merde, je vais avoir des problèmes?
- Başım belada, değil mi?
- Je suis dans la merde, n'est-ce pas?
Şaka yapıyor ama "erişte" diye bağırırsam başım belada demektir.
Elle rigole, mais si vous m'entendez crier "nouilles" ça veut dire que je suis dans le pétrin.
Başım belada mı?
Je vais avoir des ennuis?
Başım belada.
Je vais avoir des ennuis.
- Bana yalan söyleme bebeğim. - Başım belada, tamam mı?
- Pas de conneries, j'ai des ennuis.
Bu işi yönetecek kişinin başı büyük belada!
Quiconque l'exploitera aura un boulot de fou
Brendan'ın başı nasıl bir belada?
Dans quel genre de problèmes est Brendan?
- Başım belada falan mı? - Muhtemelen.
Est-ce que j'ai des ennuis?
- Yani başım belada değil mi?
Alors, je n'ai pas d'ennuis?
- Başınız belada falan değil.
Nous sommes biens, monsieur.
- Başın belada mı?
T'as des problèmes?
Bana başının belada olduğunu söyledi.
Il est venu me prévenir que tu avais de ennuis.
Elena, başımız belada.
Elena, on a un problème.
Başın çok kötü belada.
Tu vas avoir de très gros problèmes.
Ve verdiği bu kod isimle başının belada olduğunu anladım.
Et c'est grâce à ce nom de code que j'ai su qu'elle avait des problèmes
Başım belada gibi.
J'ai un problème.