Ben gençken traduction Français
234 traduction parallèle
Ben gençken şöyle derlerdi ; insan yalnızca meyveli ağacı taşlar.
Quand j'étais jeune, on disait que les gens jetaient des pierres aux arbres chargés de fruits.
Hatırlıyorum da, ben gençken, ünlü bir yazar vardı ne zaman geldiğimi görse, arka kapıdan kaçardı.
Quand j'étais jeune, il y avait un écrivain célèbre qui se cachait dès qu'il me voyait.
Ben gençken, hemşirelerin güzel olduğu yönünde bir düşünce vardı.
Quand j'étais jeune, on trouvait les infirmières jolies.
Ben gençken insanların bana karışmasından hazzetmezdim.
Je n'aimais pas qu'on s'ingere dans ma vie quand j'etais jeune.
- Ben gençken, salondu. - Merhaba, Bay Oakley.
Quand j'étais jeune, on s'asseyait au salon.
Ben gençken, hep derdim ki "İnsanlarla vaktimi öldürmek yerine yalnız kalırsam daha mutlu olurum."
Quand j'étais jeune, j'avais coutume de dire : "Si seulement je pouvais me débrouiller tout seul " sans avoir à perdre mon temps avec les gens,
Blom ve ben gençken.
Quand nous étions jeunes.
Ben gençken, ev hanımlığımızla gurur duyardık.
Quand j'étais jeune, on était fières d'être femmes au foyer.
ben gençken bunlardan daha büyük İşler yapmıştım doğrusu.
Si j'avais pu voir ce qui m'attendait quand j'étais jeune, je ne serais peut-être pas ici.
Ben gençken İmola otuzlarındaydı.
Elle avait la trentaine quand j'étais tout jeune homme.
Ben gençken California'ya gitmek istiyordum ama olmadı işte.
Quand j'étais jeune. je voulais aller en Californie. nais... Vous savez ce que c'est.
Ben gençken, zaman değerli idi.
À mon époque, le temps était précieux.
Ben gençken bunu anlamamıştım.
A l'époque... je ne m'en rendais pas compte.
Büyücü Fall, Casterbridge'in öte yakasında. Ben gençken hünerlerini izlerdim.
Le Fall, de l'autre côté de Casterbridge lui, il avait le coup, quand j'étais gamin.
Evet, ben gençken yabancı isimler daha yaygındı.
Oui. Jadis la mode était aux prénoms étrangers.
Ben gençken yapmış olmalıyım.
Je suppose que c'est quand j'étais plus jeune.
Eğer kurtların büyük olduğunu düşünüyorsanız onları bir de ben gençken görecektiniz!
Si tu penses les loups énormes, tu aurais dû voir quand j'étais jeune!
Ben gençken ve korkmam için sebebim olması gerekirken hiç korku hissim olmadı!
A l'âge où j'avais tout lieu d'avoir peur, il ne me venait pas à l'esprit d'avoir peur!
Ben gençken, şirin bir dereydi.
Quand j'étais jeune, | c'était un joli ruisseau.
Ben gençken benimle ilgili tüm kararları ailem verdi.
Quand j'étais jeune, mes parents prenaient toujours les décisions à ma place.
Kelly, ben gençken davet edilmediğim birçok parti oldu.
Kelly, il y a beaucoup de fêtes auxquelles je n'ai pas été invité.
Bir kardeşim vardı fakat ben gençken öldü.
J'avais un frère, mais il est mort quand j'étais encore jeune.
Ben gençken, millet senden bahsederdi. Senin bildiğin şeylerden bahsederlerdi.
Quand j'étais jeune... les gens racontaient que vous aviez des dons.
Fakat annen ve ben gençken, insanlara yardım etmeye çalışırdık.
Quand nous étions jeunes ta mère et moi, nous avons essayé d'aider les gens.
Hayır, Spock'un ne yaptığını hiç bilmedim ki ben gençken, dağlarda kaybolurdu.
Je n'ai jamais su ce que Spock faisait. Enfant, il disparaissait dans les montagnes.
Ben gençken... beyaz adam geldi ve halkımın topraklarını istedi.
Mystérieusement, ils savaient que ces photos les immortaliseraient. Ce furent les seules photographies... d'Indiens d'Amérique, en tant qu'ennemis.
Ben gençken insanlar daha anlayışlıydı!
Quand j'étais jeune, les gens s'entendaient mieux!
Bir zamanlar Gordon Caddesinde bir kız tanıyordum... bu uzun zaman önceydi, ben gençken.
J'ai connu une fille qui habitait Gordon Street. Il y a très longtemps. Quand j'étais jeune.
Ben gençken, oyuncaklar çok dayanıklı yapılırdı.
Avant, les jouets étaient faits pour durer.
Ben gençken bir zamanlar, sadece Klingon İmparatorluğundan bahsetmek dünyaları titretirdi.
Quand j'étais jeune, la simple mention de l'Empire klingon faisait trembler le monde.
Tamam. Ben gençken, dükkan hırsızlığı sorunu yaşıyordum.
Plus jeune, j'ai commis des vols dans des boutiques.
Ben gençken, her zaman, ilişki yapardım.
J'en avais tout le temps quand j'étais jeune.
Ben gençken, bir savaşta yaralandığım bir zaman vardı...
Un jour, plus jeune, j'ai été blessée au combat.
Ben gençken haytanın tekiydim.
Quand j'étais jeune, j'étais un sacré lascar.
Ben gençken, kızlar bana hediyeler getirirdi.
Alors, c'est bien ça?
Ben bilirim. Gençken, Broadway'de oynadım. Romantik bir bariton gelirdi ve kızların nefesi kesilirdi.
J'étais un jeune premier en vue, et c'est toujours des barytons qui me soufflaient mes conquêtes.
Ben de babamı çok gençken kaybettim.
J'ai perdu papa toute jeune, moi aussi.
Ben gençken şarkı söylemeyi çok severdim.
Quand j'étais jeune, je chantais.
Gençken ben de böyleydim.
Moi aussi étant jeune, je faisais du zèle.
Gençken ben de sizin gibiydim.
Moi aussi quand j'étais jeune, j'étais comme vous.
Gençken, ben de atlayış yapardım.
Quand j'étais plus jeune, j'ai fait du plongeon.
Ben de gençken biraz çizerdim.
J'aimais peindre quand j'étais plus jeune.
Ben şimdi istiyorum. Gençken harcamak istiyorum.
Je veux profiter, jeune!
Ben daha gençken, alkolüne oynardık.
Les jeunes, c'est coke ou speed. Moi jeune, on picolait.
- Ben gençken...
- Quand j'étais jeune...
Ben... gençken... büyükbabamın güçlü ve akıllı bir bireyden... kendi evine bile zar zor dönebilen... çelimsiz, ufacık bir adama... dönüşmesini izledim.
Quand j'étais... jeune,..... je me souviens de la... déchéance de mon grand-père, lui qui était intelligent et fort, était devenu fragile... l'ombre de lui-même..... pouvant à peine retrouver son chemin.
Ben henüz gençken fotoğrafçılık benim takıntımdı.
Quand j'étais plus jeune... la photo était une vraie obsession.
Ben çok gençken Makao ya geldim.
J'étais très jeune quand je suis venu à Macau.
Gençken arada sırada ben de içerdim.
Moi-même j'en ai fumé, quand j'étais jeune.
Gençken ben de Bobby Sherman`a abayı yakmıştım.
A ton âge, j'étais amoureuse de Bobby Sherman.
Gençken ben de resim yapardım...
Quand j'étais jeune je peignais...
gençken 53
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitsem iyi olacak 25
ben gitmiyorum 138
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitsem iyi olacak 25
ben gitmiyorum 138