English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Beraber büyüdük

Beraber büyüdük traduction Français

119 traduction parallèle
Doğu yakasında, aynı mahallede beraber büyüdük.
On vient tous deux du quartier de l'East Side.
Beraber büyüdük.
J'ai passé ma jeunesse avec elle.
Bayan Lord ve ben beraber büyüdük diyebilirim.
Nous avons pratiquement été élevés ensemble.
- Evet, beraber büyüdük.
- Oui, on a grandi ensemble.
- Söylediğim gibi, beraber büyüdük.
- Je vous l'ai dit, on a grandi ensemble.
Beraber büyüdük biz, kardeşler gibi...
On a grandi ensemble, comme frère et sœur.
Biz beraber büyüdük.
Nous avons grandi ensemble.
Raza ve ben beraber büyüdük.
Raza et moi avons grandi ensemble.
Beraber büyüdük, David.
Nous avons grandi ensemble, David.
Beraber büyüdük.
On a grandi ensemble.
Yani, bilirsin, beraber büyüdük...
Nous avons vieilli.
Biz beraber büyüdük ve sen beni öldürmeye çalıştın?
On a grandi ensemble. Et tu as essayé de me tuer? - Et tu as tué Bonnie.
Babanla ben beraber büyüdük.
- Qui était le vrai Jason Bourne?
- Beraber büyüdük.
- On a grandit ensemble.
Beraber büyüdük. Evet.
Nous avons grandi ensemble.
Beraber büyüdük.
Un ami d'enfance.
Bunu nasıl söylersin? Biz beraber büyüdük.
On a grandi ensemble.
Bilirsin Brooklyn'de beraber büyüdük.
On a grandi ensemble à Brooklyn.
Kocam ve ben beraber büyüdük.
Mon mari et moi avons grandi ensemble.
Beraber büyüdük. Bir hayalimiz vardı. Bu şehri beraber değiştirecektik.
On a grandi ensemble, on avait un rêve, on allait changer cette ville ensemble puis tu es arrivé et tu l'as tué.
Neden, çünkü beraber büyüdük o herifle...
Parce qu'on a grandi ensemble.
Beraber büyüdük.
Copain d'enfance.
Carlo'yla beraber büyüdük.
Carlo et moi, on a grandi ensemble.
Dinle, iki kuzenim vardı, Declan ve Siobhan. İkizler de, benim yaşımdaydılar. Beraber büyüdük.
En fait, nous sommes simplement cinq civils essayant de faire le travail de 4000 soldats, eh bien, avec un sentiment, tout à fait franchement, d'être un peu dépassés.
Beraber büyüdük....
Nous avons grandi ensemble, donc...
Biz onunla beraber büyüdük!
Richie n'est pas son fils!
Evet, biz beraber büyüdük.
Ouais, nous avons grandi ensemble.
Burlingame'de beraber büyüdük.
On a grandi ensemble à Burlingame.
Ben ve Rondell beraber büyüdük. Uzun bir geçmişimiz var.
Rondell et moi, on a grandi ensemble.
O, Mary ve ben beraber büyüdük.
Lui, Mary et moi avons grandi ensemble.
- Beraber büyüdük.
- On a grandi ensemble.
Bilemiyorum biz onunla beraber büyüdük.
Je ne sais pas. J'ai grandi avec lui.
Futbol sahalarında beraber büyüdük.
On a grandi ensemble dans les gradins, avec mon père.
Biz beraber büyüdük.
On a grandi ensemble!
Biz Peter'la beraber büyüdük.
Peter et moi avons grandi ensemble.
Senin adın bu. Biz beraber büyüdük.
Tout jeunes, nous nous aimions.
Beraber büyüdük.
Nous avons grandi ensemble.
Çoğuyla beraber büyüdük.
C'est tous mes amis d'enfance, Ben.
Sarah ile Georgia'da beraber büyüdük.
J'ai grandi avec Sarah en Géorgie.
Beraber büyüdük ve acılarımızı paylaştık.
J'avais oublié qu'il existait quoi que ce soit de beau dans ce monde.
Onunla beraber büyüdük.
Nous avons grandi ensemble.
Beraber büyüdük, o yüzden ne düşündüğünü biliyorum.
J'ai grandi avec toi, donc je sais ce que tu penses.
Onunla beraber büyüdük, aynı takımlarda oynadık
Eh bien, on a grandit ensemble, joué dans les mêmes équipes, mais...
New Bern'de beraber büyüdük.
On a grandi ensemble à New Bern.
Onunla beraber büyüdük.
Nous avons grandi ensemble. C'est lui et moi.
Çocukluğumuz beraber geçti, aynı köyde büyüdük.
On se connaît depuis l'enfance.
Beraber büyüdük.
On est amis.
Yani biz beraber büyüdük.
On a grandi ensemble
Gözlük ve tellerimizi beraber takarak büyüdük.
On a eu nos appareils dentaires ensemble.
Kardeş gibiydik. Beraber büyüdük. Ben ve Anthony Frankowski, ileride bir...
J'ai grandi... avec Anthony Frankowski, devenu depuis...
Gerçekten de eski bir dostum, beraber sörf yaparak büyüdük.
C'est une vieille amie, je t'assure. On a grandi ensemble.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]