Berlin traduction Français
2,966 traduction parallèle
- Stadyum mu? - Berlin Gücü!
- Au stade?
Gururumuz! İşte Berlin Gücü!
Notre équipe, notre fierté notre club l'Union de Berlin
- Berlin'de de kullanmıştın.
Vous l'avez déjà utilisé, à Berlin.
Özel zırhlı araçları, 'Bearer Bonds'Berlin'e sevk edilirken soyuldu.
Son convoi d'obligations au porteur a été attaqué aujourd'hui.
Babam Berlin Üniversitesi'nde bilim öncülerinden biriydi.
Mon père était l'un des pionniers scientifiques de l'Université de Berlin.
Ama Berlin'deki toplantılarının ne kadar önemli olduğunu belirtmeme gerek yok.
Mais avec les réunions de Berlin... Je n'ai pas besoin de vous dire combien ils sont importants...
BERLİN DEVLET KÜTÜPHANESİ
BIBLIOTHEQUE D'ETAT DE BERLIN
Yine Berlin'de yaşıyorum.
Je vis à nouveau à Berlin.
Sadece Moskova, Roma ve Berlin eksik.
Il manque seulement Moscou, Rome et Berlin
1 Ağustos'ta Berlin'de, Türkmenistan için özel bir toplantı yapılacak.
Le 1er août à Berlin pour le sommet spécial sur le Turkménistan.
Berlin'de de bir ölüme ihtiyacımız var.
Et nous avons besoin d'une mort à Berlin.
Gratel'i Berlin Duvarı gibi dağıtacaksın yani.
Bon sang! Tu pilonnes Gretel comme si c'était le mur de Berlin.
Berlin duvarında yürürken Afrika Kralı'ndan hediye olarak verilmişti.
Le roi d'Afrique me l'a donné quand on marchait ensemble sur le mur de Berlin.
Genç. Ve aşık. Ve Berlin'de.
Jeunes et en amour, et à Berlin.
Bir sürprizim var. Berlin'deyim.
Surprise, je suis à Berlin.
Berlin polisi böyle durumlar için hazırdır ve hızla olayı kontrol altına alacaktır.
La police est formée à ce genre de chose et pourra rapidement rétablir l'ordre.
Berlin'de kalın.
Berlin est en confinement.
Tek gerçek Berlin'deki hastanelerin acil servislerinin yaralılarla dolup taşmakta olduğudur.
On sait uniquement que les services d'urgence de Berlin croulent sous l'afflux des blessés.
O Berlin'de yaşıyordu. Bense Dorion Caddesi'nde.
Euh, lui, il habitait à Berlin, puis... moi, sur Dorion, fait que...
Berlin'de yaptıklarından sonra, ODIN onu işe almaz!
- ODIN ne l'embauchera pas. Après le coup à Berlin?
Berlin'de beni utandırman?
- M'humilier à Berlin?
Orada "Berlin 2007" etiketli bir kaset dahil birkaç parça hatıra eşyam var.
J'y ai des souvenirs, y compris une cassette audio... intitulée "Berlin 2007".
İşte. "Berlin 2007." Simon'ın dinlememi istediği kaset.
Voilà. "Berlin 2007." C'est la cassette que Simon voulait que j'écoute.
Bir ara benimle Berlin'e gelmelisin.
Comme Berlin. Tu devrais venir avec moi, un de ces jours. Je te présenterai.
Şimdi de Doğu Berlin'de bir üs kurmak için sizin izninize ihtiyacımız var. Bir şartla :
Mais il nous faudrait votre autorisation officielle pour maintenir notre base ici, à Berlin.
Berlin'de Budapeşte'de ve Bükreş'te.
À Berlin, Budapest et Bucarest.
Doğu Berlin'de bulunan elçiliğimizde depolanacaklar.
Ils seront entreposés à notre ambassade à Berlin-Est.
Bizim Berlin'deki üssümüzden çok daha iyi.
Mieux vaut une base ici qu'à Berlin-Est.
Berlin'de, Moskova'da, dünya çapında kapitalizmle her koşulda mücadele eden arkadaşlar.
et à Berlin et à Moscou! Et dans chaque mouvement luttant contre l'impérialisme capitaliste dans le monde entier!
Moskova'da, Berlin'de, Prag'da burada gördüğümüzden daha fazla saygı görmüştük.
À Moscou, à Berlin, à Prague, on a droit à plus de respect.
Moskova'da, KGB Doğu Berlin'e sevkiyatın uçuşunu ayarlayacak.
À Moscou, le KGB fera transiter les caisses vers Berlin-Est.
Carlos Doğu Berlin'i, Batı Avrupa'daki saldırıları için üs olarak kullanmak istiyor.
Carlos veut faire de Berlin une base pour le terrorisme en Europe de l'Ouest.
Berlin'e telefon edeceğim. Berlin'de saat sabahın 03 : 00'ü.
- J'appelle Berlin.
Berlin ekibi Belçikalı'nın adamlarından birinin izini buldu.
L'équipe de Berlin avait une adresse possible.
Dün gece Berlin'de trajik bir uçak kazası gerçekleşti.
À Berlin, un tragique accident d'avion a eu lieu hier soir. Un avion en provenance de Paris s'est écrasé dans la périphérie...
Louise beni Berlin Aşk Karnavalında bulmasaydı, şu an 37 olacaktım.
Si Louise m'avait pas repérée à une Love Parade, j'aurais 37 balais.
Berlin dalaveresi mi?
Mélanger à la berlinoise?
Berlin'deki Potsdamer Platz'ın yaratıcılarından mimar Pier Luigi Copat, şaşırmış görünüyor.
un architecte qui a contribué à créer semble surpris.
Aşağıya inen geçitler dardır.
Consultant sur la Potsdamer Platz de Berlin
Santimetrik ve hatta milimetrik kesinlikte. Bu son derece zor olmuş olmalı.
Consultant sur la Potsdamer Platz de Berlin et ce au centimètre voire au millimètre près a du être extrêmement difficile.
Affedersiniz, Berlin'e nasıl gideriz?
Pardon... Berlin, c'est vers où?
-... Berlin'e gitmek için yol tarifi sormuş.
- Il a demandé la route pour Berlin.
Bu fişekler Alman'ları Berlin'e geri yollayacak!
Ces pétards vont botter les Boches à Berlin!
Berlin Duvarı yıkıldı.
Le mur de Berlin est tombé.
Toronto, Lima, Peru, Berlin ve Şangay...
Toronto, Lima, au Pérou, Berlin et Shanghai...
O Berlin'e gitti, ben de Paris'te kaldım.
Il est parti à Berlin, je suis restée à Paris.
Berlin'de mi?
A Berlin?
Ver elini Berlin!
- On rentre à Berlin. Sans discuter.
Berlin Gücü!
- À Eisern.
Berlin'de değilim.
Je suis pas à Berlin, toi si.
Sen onun yüzünden Berlin'desin, aptal!
À cause d'elle, andouille!