Biletiniz traduction Français
207 traduction parallèle
.İşte biletiniz.
- Voici votre billet.
- Biletiniz içinde değildi inşallah.
- Vous n'avez plus de billet?
Biletiniz gelmedi mi?
Vous dites que votre billet n'est pas encore là?
- Biletiniz yok mu?
- Bonté. - Pas de billet?
- Biletiniz geldi mi?
- Est-il arrivé?
Biletiniz burada.
- Oui, ils sont là.
İşte biletiniz, bir tane yataklı vagon için, bir tane de şekerleme için ve bir de dergi.
Voilà votre petit billet. Le billet pour le wagon-lit et des bonbons. Et un journal, s'il vous plaît.
Biletiniz nerede?
Votre billet?
Uçak biletiniz efendim.
Voici votre billet pour l'avion.
Beyler, biletiniz var ya da yok.
- Vous avez des billets, oui ou non?
- Biletiniz, hanımefendi?
Votre billet, madame.
- Biletiniz? - Arkadaşlarımı geçirecektim.
Je rejoins des amis.
Biletiniz lütfen.
Votre billet s'il vous plaît.
- Biletiniz ve bagaj fişiniz.
- Votre billet et votre bagage.
- Biletiniz, lütfen.
- Billet, s'il vous plaît.
İşte biletiniz.
Voici votre billet.
- Bayım, biletiniz, lütfen. - İşte buyurun.
Votre billet, s'il vous plaît.
Biletiniz lütfen.
Votre billet.
Biletiniz nerede?
- Et votre billet?
- Biletiniz var mı, bayım.
- Vous avez un billet monsieur?
Biletiniz, lütfen.
Votre ticket, SVP.
Biletiniz ve pasaportunuz.
Votre billet et votre passeport.
- Biletiniz lütfen. - Buyurun.
- Votre billet s'il vous plait.
Feribot Doğu Ekspresi bağlantısı için, birazdan İstanbul limanından ayrılacak. İşte biletiniz Bay Poirot.
Le ferry va quitter la gare maritime pour la liaison avec l'Orient-Express.
Bern'e biletiniz.
Ton billet pour Berne.
Varşova biletiniz.
Votre billet d'avion pour Varsovie.
İşte biletiniz.
Voilà vos billets.
Biletiniz lütfen.
Billet, s.v.p.
İşte biletiniz ve valiziniz.
Votre billet et votre valise. Vous pouvez...
Mekik için biletiniz var mı?
Il vous reste des billets pour la navette?
İşte Brüksel biletiniz, Matmazel Chevallier.
- Votre billet pour Bruxelles, Mlle Chevalier.
Biletiniz.
Voilà mon billet.
Bayan Moore, Rawalpindi'den 12 Mayıs'ta hareket ediyor, sizin dönüş biletiniz açık.
Mme Moore revient sur le Rawalpindi le 12 mai et votre retour est open.
Pekâlâ, valiz etiketleriniz, biletiniz, Bayan Moore'nin bileti.
Bon, étiquettes, autocollants, votre billet, le billet de Mme Moore.
Biletiniz var mı?
Vous avez votre billet?
- Uçak biletiniz var mı? Gidiş dönüş mü?
- Vous avez un billet aller-retour?
Bay Addison, biletiniz.
Merci beaucoup, Agnes.
Bu akşamki büyük yemek için park biletiniz... ve smokininiz otele bırakıldı.
Voici votre stationnement et votre smoking a été livré.
Biletiniz, beyefendi? - Teşekkürler.
- Monsieur, votre billet?
Biletiniz?
- Votre billet?
Biletiniz var mı?
Vous avez des billets?
St. Lucia biletiniz.
Voici votre billet pour Sainte-Lucie.
- Biletiniz var mı?
- Vous avez un billet?
Bir adam aşıksa ondan fazla bir orijinallik beklenmez. - Ee? - Biletiniz?
C'était dans la nature d'une proposition et j'attends quelque chose comme une réponse.
- Biletiniz bayım? - Oğlum küreğini unuttu.
Je n'ai pas de billet.
- Biletiniz mi var? - Hayır.
Vous avez un billet?
Biletiniz, bayım.
Votre billet, monsieur.
Biletiniz hazır mı? - Burada.
Les tickets?
Bu şey için biletiniz var mı?
Vous avez des billets?
Biletiniz lütfen.
Votre billet?
Biletiniz?
Votre carte?