Bilgin olsun diye söylüyorum traduction Français
234 traduction parallèle
Bilgin olsun diye söylüyorum, sevgili dostum, şu anda New York üzerinde uçuyoruz.
Pour votre information, mon cher, nous survolons New York.
Bilgin olsun diye söylüyorum, geçen hafta Londra'dan Büyükelçi'ye gelen bir mesajı fotoğrafladın.
La semaine passée vous avez photographié une note de Londres à l'Ambassadeur.
Bilgin olsun diye söylüyorum, Bayan Ruby Fletcher'ın evine gidiyorum.
Pour ne rien te cacher, je vais chez Mme Ruby Fletcher.
Bilgin olsun diye söylüyorum, Toni'yle evleniyoruz.
Sachez, Monsieur, que Toni et moi allons nous marier.
Bilgin olsun diye söylüyorum, o pistlerin temizliği 1100 kilometrelik çift şeritli otobanın temizliğine eşit.
Déneiger ces pistes correspond à 450 km d'autoroute à deux voies.
Bilgin olsun diye söylüyorum, böyle bir iş hiçbir zaman senin kamyonla yapılmadı.
Personne ne l'a jamais fait avec un semi-remorque.
- Bilgin olsun diye söylüyorum dün gece beni öldürmeye kalktı. - Gerçekten mi?
A titre d'information... elle a essayé de me tuer hier soir.
Sana hatırlatabilir miyim, bilgin olsun diye söylüyorum - Sendeki fikirler, benim fikirlerim.
Je vous rappelle pour votre gouverne que votre avis est le mien.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ben de bir zamanlar Woodstock'taydım.
Sachez que j'y étais, à Woodstock.
Bilgin olsun diye söylüyorum... o seninle benim yanımda olabilmek için evlendi, ama seni hiç sevmedi.
Pour ton information... il s'est marié avec toi pour rester près de moi, mais il ne t'aime pas.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Ben onun babasıyım.
Pour votre information, je suis son père.
Gerçekten mi? Bilgin olsun diye söylüyorum, klüp artık Neanderthal vatandaşı olan kimseyi almıyor.
Le club n'accepte plus d'homme du Neandertal.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, başvuru süresi günler önce doldu.
Et sachez que l'inscription est close depuis plusieurs jours.
Bilgin olsun diye söylüyorum, yalan değildi.
Et en plus, je te signale que ce n'était pas un mensonge.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ona karşı his - settiklerimi geride bırakmak için gidiyorum.
Si tu veux savoir, je le vois pour laisser tout ça derrière moi.
Bilgin olsun diye söylüyorum, senden asla nefret etmedim.
Je ne pourrais jamais te détester.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum ben gerçek bir öğretmenim.
Et pour votre information... je suis un vrai professeur.
Böyle bir şey için bizde öldürülebiliriz, bilgin olsun diye söylüyorum.
Rien que pour ça, on aurait pu le trouer, je te signale.
Biliyorsun, bilgin olsun diye söylüyorum, planının ikinci kısmı yoktu.
Pour ton information, son plan s'arrête là.
Çık! Benim sevgili, tatlı kardeşim bilgin olsun diye söylüyorum ben şu anda kariyerimin tam doruğundayım.
Ma chère et douce petite soeur tu dois savoir qu'en ce moment précis ma carrière est à son apogée.
Bilgin olsun diye söylüyorum Ben insanlığın son umuduyum.
Sache que je suis le dernier espoir de l'humanité.
Aslında, bilgin olsun diye söylüyorum fantazi kurarken... sadece Caroline'ı düşünmüyorum, seni Caroline ile beraber olurken düşünüyorum.
En fait, à titre d'information... quand je me branle, je ne pense pas seulement à Caroline. Je pense à toi avec Caroline.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Asla yanlış kişiyle yatmam.
Pour ta gouverne, je ne baise jamais le mauvais cheval.
Bilgin olsun diye söylüyorum, hayatım tam bir cehennem gibi.
Sache que ma vie est un véritable enfer!
- Bilgin olsun diye söylüyorum.
- Façon de parler.
Ha bu arada, sadece bilgin olsun diye söylüyorum.
Juste pour que tu saches :
Bilgin olsun diye söylüyorum, makyajımı kendim yaptım.
Je me suis débrouillée toute seule.
Bilgin olsun diye söylüyorum, bakımsız olduğu için bu halde.
Pour être honnête, c'est parce qu'il est aussi très laid.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Vegas'a gelmek benim fikrim değildi.
Pour ton information, je ne voulais pas venir à Vegas.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ben tek değilim.
Figurez-vous que je ne suis pas la seule.
Ben senin bana yazacağını sanmıyorum ama... yine de, ola ki öyle bir şey olursa... bilgin olsun diye söylüyorum, 235 nolu posta kutusuna gönderebilirsin.
Vous ne pourriez pas probablement même Voulez m'écrire... "Pour toutes les conditions j'impose. Cependant, si vous souhaitez..."
Bilgin olsun diye söylüyorum, ne zaman kafamı çevireceğimi bildim.
Je vous surveillais... mais je savais détourner le regard.
- Bilgin olsun diye söylüyorum, prenses ben değilim.
- Je ne suis pas...
Sadece bilgin olsun diye söylüyorum, istediğin zaman buna son verebiliriz.
Juste pour que tu le saches, on peut arrêter ça à n'importe quel moment. - Mais ça se passe bien.
Gelecekte bilgin olsun diye söylüyorum, bir kızlayken bir şey diğerini takip ediyorsa genelde seninle ilgilendiği anlamına gelir.
Et pour tes références futures, quand des choses se produisent avec une fille, ça veut généralement dire qu'elle s'intéresse à toi.
Tatlım, - bilgin olsun diye söylüyorum... paradan bahsettiğinde... özellikle ödemeyi nereden yapacağını söylemen... anın romantizmini yokediyor.
Chéri, juste pour info, quand tu parle d'argent, surtout en relation avec ton arrière-train, ça plombe un peu l'atmosphére.
Bilgin olsun diye söylüyorum bu hiphop denen şeyden para kazanacağım.
Pour ton information, je vais gagner ma vie grâce au hip-hop.
- Bilgin olsun diye söylüyorum, Dominic akciğer kanserinden öldü.
Pour ta gouverne, mon frère Dominic est mort d'un cancer du poumon.
Bilgin olsun diye söylüyorum bitti.
Finito. Encore plus morte que le disco. Tu m'as laissé penser que j'étais bon.
Bilgin olsun diye söylüyorum, son görüştüğümüz günden bu yana. inanamayacağın değişimlerden geçtim.
Pour ta gouverne, tu n'imagineras jamais à quel point j'ai changé depuis qu'on a vécu ensemble. - En quoi?
Bilgin olsun diye söylüyorum. Benim de onun hala şansım var.
Figure-toi que moi aussi, j'ai encore ma chance.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Hiçbir şey bulamadılar.
Et ils n'ont rien trouvé!
Alicia bak, sadece bilgin olsun diye söylüyorum..
Juste pour ton info :
Bilgin olsun diye söylüyorum, Köpekbalığı Avcısı benim.
Pour ta gouverne, je suis le Tueur de squales.
Bilgin olsun diye söylüyorum.
Pour information.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ben her zaman aşığım.
Sachez-le, je suis toujours amoureuse.
Kendini kaplan sanıyorsun Ama sen aslında, küçücük bir kedisin. Bilgin olsun diye söylüyorum
Oui.
Bilgin olsun. Herkes bilsin diye söylüyorum.
Pour que ce soit dit devant témoins :
Bilgin olsun diye söylüyorum.
Bonjour.
Bilgin olsun diye söylüyorum, buraya her gün gelmiyorum.
Et pour mémoire, je ne viens pas ici chaque jour.
Bilgin olsun diye söylüyorum.
Pourquoi ne pas commencer par nous en dire un peu plus sur votre relation?