Birim traduction Français
2,327 traduction parallèle
Tek seferde yok etmek için Birim 0'ı görevlendiriyorum.
J'envoie l'escadron Zero l'anéantir.
Majesteleri İmparator'un emri altında çalışan birim mi?
L'agence de Sa Majesté l'empereur?
İlk birim.
C'est la première unité.
Birim, ben birim.
Je suis premier. Tonds-moi.
Üst birim, Diakos olayını soruşturmaya devam ediyor.
Il y a déjà une enquête en cours sur Diakos.
Oradaki her birim ön ve arka kapıları tutsun.
Ces apparts ont tous deux entrées.
Eğer bir elmas firması kazı sırasında normalin on katı elmas bulursa bunun anlamı elmas arzının artmasıdır, ki bu da birim elmas başına düşen maliyet ve kâr'ın düşmesi demektir
Si une compagnie diamantaire trouve dix fois la quantité usuelle de diamant durant leur minage, ce qui signifie que le stock de diamant a augmenté, ce qui signifie que le coût et le profit par diamant baissent.
Sıradaki bankaya gidin, 2.birim.
Postez-vous devant une autre banque, unité 2.
Pekâlâ, 2.birim, sonraki bankaya gidin.
D'accord. Unité 2, postez-vous devant la prochaine banque.
Birim konuşuyor. - Çalıştır.
- Ici l'Unité Un.
Üniformalı Birim, dikkat!
Détachement policier! Garde-à-vous!
Üniformalı Birim, silah göster!
Détachement policier. Présentez armes!
- Üç birim kuvvet artı...
- Puissance de trois.
Özel kremanın tarifini... üç birim limon iki birim şeker miydi?
Ta recette, c'est 3 mesures de citron pour 2 de sucre?
Adı-soyadı aynı harfle başlayan tüm kızları koruyan bir birim olduğunu sanıyordum.
Je croyais que tu avais une unité qu'il couvrait toutes les petites filles dont les initiales coïncident.
Tüm birim k omutanları, rapor verin.
Toutes les unités au rapport.
Evinizin etrafına bir birim yerleştirmem gerekir.
Je suis obligé de faire surveiller les lieux, Jack.
Birim, 4-15 vakası. Erkek zanlı, ateş edilmiş olabilir.
137 South Oxford Street.
Bırakın gitsin. - 51. Birim yardım istiyor.
Homme armé.
Milyonda birim ben.
Je suis la seule sur un million.
Clay'le aynı birim mi ilgileniyor?
C'est la même unité?
Siz yedek birim olacaksınız.
Vous êtes notre renfort.
- İki birim.
- Deux unités.
Nasıl bir birim bu?
C'est quoi, ces tenues?
Pekala, her kimseniz ve bu birim her neyse katılmak istiyorum.
Qui que vous soyez, vous ou votre unité, je veux en être.
Benim on ikide birim Latin kökenli, her halükarda da % 100 insanım, dolayısıyla böyle lafları tasvip etmiyorum.
Je suis un douzième latina, et même si je ne l'étais pas, je suis humaine, et je n'aime pas ce genre de commentaire.
Sayın başkan yard. ben özel ajan Moss, fbi Washington birim başkanı. Bu ajan Walker.
M. le Vice-Président, je suis l'agent spécial Moss, chef du FBI à Washington.
Anlaşıldı, Özel Birim Alfa'yı bölgeye yönlendiriyorum.
Je redirige l'équipe Alpha dans la zone.
Bu ülkede yüzlerde özel askeri birim var. Yüz binlerce insandan mı bahsediyoruz burada yani?
Il y a des centaines de compagnies militaires privées dans ce pays, ça fait des dizaines de milliers de personnes.
Sahada kaç birim var? 17.
Combien d'unités sur le terrain?
Etrafı emniyete almak için arkaya dört birim gerek.
Envoyez quatre unités.
Birim 53, 10-4.
Unité cinq-trois, 10-4.
Equikrom, özel birim kuruyor, onu alacaklar.
L'unité spéciale d'Equikrom embauche.
Havada dört birim, karada üç birim var.
On a quatre unités aériennes et trois unités d'infanterie.
- Birim yaklaşıyor efendim.
- L'unité se rapproche, monsieur.
Birim 14 Lower Nine yolunda.
Unité 14 en route pour le Lower Nine.
Birim 23, yerinizi aldınız mı?
Unité 23, vous êtes en position?
Birim 58, anlıyor musun.
Bien reçu. Unité 58.
Üs, burası Birim 12.
La base, ici l'unité 12.
Üs, burası Birim 12.
Ici l'unité 12.
Birim 12, duyuyoruz.
Unité 12. On vous reçoit.
Birim 6, kasaba meydanından bildiriyoruz. Parkdale Okulundan kaybolan çocukların yerini tespit ettik.
Sur la grand place, près du grand chêne, on a localisé les disparus de la Parkdale.
- Özel Birim burada.
- Le SWAT est là.
Özel Birim, pozisyon alsın.
Le SWAT en position.
Birim de onu tanımıyormuş.
Son unité ne le connaît pas.
Ama biliyorsun, böyle zamanlarda, bir ünvan... Kara Şovalyeler bir birim olarak çalışmazsa kötü olur, değil mi?
l'Ordre doit rester soudé, ou on va dans le mur.
- Devriye ve birim 25.
On nous signale une altercation dans la 45e.
Özel Birim hallediyor.
Le SWAT l'a.
Bu kişi BİRİM'den Albay Oduya olarak teşhis edildi.
Cet homme est le Colonel Oduya de UNIT.
Ve bu görüşmelerin tüm aşamalarında BİRİM'i devre dışı bıraktınız. Üstelik biz özellikle bu tip durumlar için eğitilmişken.
Vous avez exclu UNIT de toutes les étapes de cette négociation, alors que nous sommes entraînés pour ces situations.
BİRİM'in olaya dahil olmasını öneriyorum.
Moi, je suggère que UNIT intervienne.