Birine traduction Français
22,833 traduction parallèle
Hayatını artık tutsak olarak geçirmeyeceğini öğrenen birine göre, hiç heyecanlı görünmüyorsun.
Pour quelqu'un qui vient d'apprendre qu'elle ne passera pas sa vie en prison, Tu n'as pas l'air réjoui.
Harika birine benziyor.
Elle a l'air super.
Bağlantı konteynırlarından birine saldırmalarından endişe ediyoruz.
On s'inquiète qu'ils attaquent une de nos entrées.
Bunu ölüm döşeğinde olmayan birine itiraf etmen gerekiyordu.
Tu devrais te confesser à quelqu'un qui n'est pas sur son lit de mort.
Savage'ın bu meteorlardan birine 1958'de sahip olduğunu söylemiştin.
Vous disiez que Savage possédait l'une de ces météorites en 1958.
- Birine mi bakmıştınız?
Vous voulez de l'aide pour trouver quelqu'un?
Sanırım yanında olmayan birine âşık olmak daha kolay, değil mi? Evet.
C'est facile d'être amoureux de quelqu'un qui n'est pas là, pas vrai?
Onlardan birine rastlarsam buna ihtiyacım olacak.
Si je tombe sur eux, je vais avoir besoin de ça.
Kendime ya da birine zarar vermeyeceksem öyle.
Sauf si je vais me faire du mal ou à quelqu'un d'autre.
Öbür türlü incinebilir, kendini incitebilir ya da birine konuşabilir.
Sinon il pourrait être blessé ou se blesser lui-même ou en dire trop.
Stajyerlerinizden birine onunla ilişkiye girmesini söylediniz.
Ordonné à un de vos internes d'avoir une relation sexuelle avec lui.
Aslında sadece birine odaklanmalıyız gibi. Bayan Marion Codwell'ın dosyası var, Bayan Marion Codwell'ın dosyası var,
Mais nous devrions nous concentrer sur une.
Ofis sunucularınızdan birine girildiğini ve yasa dışı iletişim için kullanıldığını düşünüyoruz.
Nous avons des raisons de croire que les serveurs de votre bureau ont été hackés et utilisés pour envoyer des séries de communications illicites.
Sunucumuz Maryland'deki Fort Meade'de çalışan arkadaşlarınızı kıskandırıyor. Sunucumuz Maryland'deki Fort Meade'de çalışan arkadaşlarınızı kıskandırıyor. Birine girilmiş olması imkansız.
Notre serveur est envié par vos amis de Fort Meade dans le Maryland.
Gelecek evlatlık çocuk için gönüllü birine ihtiyacımız var hâlâ.
On a toujours besoin d'un volontaire pour accueillir l'orphelin qu'on reçoit ce matin.
Bu ülkenin daha genç ve dinamik birine ihtiyacı var!
Le pays a besoin d'un homme plus jeune et dynamique.
Bizi tanıyan ve sesimizi bilen birine ihtiyacımız var.
Il nous faut quelqu'un qui nous connaisse bien.
Başka birine daha başladım ama bitiremedim.
Je n'ai jamais fini la suivante.
Ve şimdi de James Miller'ı en ağır tehlikelerden birine soktu.
Et elle place James Miller face au plus grand des dangers.
Bir süre birine itaat etmek rahatlatici olacak.
J'imagine que c'est rassurant de suivre durant un temps.
Öyleyse bunu yapamayacak birine yazdırabilirsin.
Suffit que je permute avec un mec incapable de faire ça.
Birine torunumdan bahsetmiş miydin?
Tu as parlé à quelqu'un de mon petit-fils?
Birine söylemeli miydim?
J'aurais dû me taire?
Seni dengeleyecek birine ihtiyacın var.
Tu as besoin de quelqu'un qui fasse contrepoids.
bunları açabilecek birine ihtiyacın var.
Tu as besoin de quelqu'un qui connait les raccourcis.
Anneme, federallere, herhangi birine söyleyebilirdim.
J'aurais dû en parler à ma mère, à toi, aux fédéraux, à n'importe qui.
Silah taşımak için eğitiliyorsunuz silahın gücüne saygı duymak için, hakketmenin bir ayrıcalık olduğunu anlıyorsunuz, herhangi birine verilmiş hak olmadığını... günün geri kalanında izinlisiniz.
Tu es entraîné à porter une arme, à respecter le pouvoir d'un flingue, à comprendre que c'est un privilège à mériter et pas donné à tout le monde qui... Prends la journée pour récupérer
Birine zarar vereceksen bana ver.
Si tu dois blesser quelqu'un, ça devrait être moi.
Farklı bir bakış açısının yardımı olabilir. Bu nedenle bu hafta insanlar sınırlardan nasıl geçirilir ayrıntılarıyla öğreneceksiniz. Bu yüzden sınırlarımızdan birine... yolculuğumuz var -
Pendant que vous stressez sur vos futures assignations, j'ai pensé qu'une petite mise en perspective serait la bienvenue, c'est pourquoi cette semaine vous apprendrez les dessous de comment ces gens sont trafiqués entres les frontières.
Goril kıyafeti giyip tabela tutacak birine ihtiyaçları var.
Ils veulent quelqu'un déguisé en gorille pour secouer un panneau.
Birisi çiftliğin birine çarmıh sürüklemiş ve bir cesedi ona germiş.
Quelqu'un a traîné une croix dans une grange et y a accroché un corps.
Bölgelerden birine gitmişler.
Ils viennent d'arriver sur l'un des sites. Ici.
Birine bile ihtiyacı yokken, kızının iki göğsünü birden aldırmasını mı istiyorsun?
Est-ce que vous voulez que votre fille subisse une double mastectomie alors qu'elle n'en a pas vraiment besoin?
- Başka birine gönderdin mi? - Hayır.
Les as-tu envoyées à quelqu'un d'autre?
Ee.. ölüp gittiğini düşündüğümüz birine göre epey iyi görünüyorsun...
Bien... tu as l'air vraiment,... en bonne santé pour quelqu'un que nous avons tous cru morte et partie.
Lokantanın birine gidip yemek sipariş ettikten sonra oturup dik dik bakamam ki.
Je ne peux pas commander au restaurant, et juste fixer ma nourriture.
Pamuk Prenses'in kalbi bu kutulardan birine girene kadar vazgeçmeyeceğim.
Pas avant que le coeur de Blanche Neige soit dans l'une de ces boîtes.
Kaybetmeyi seven birine benziyor muyum?
Ai-je l'air d'aimer perdre quelque chose?
Bu sırada sen ya da kardeşin adamlarımdan birine tekrar zarar verirseniz...... birinizin bağırsaklarını deşip diğerini onunla beslerim.
En attendant, si toi ou ton frère refaites du mal à un de mes hommes, j'étriperai l'un de vous et nourrirai les autres des entrailles. Merci de m'éviter le babyland.
Bunun için içerden birine ihtiyacımız var.
Tu sais, nous avons besoin de quelqu'un à l'intérieur pour ça.
Yani başka bir boyutta bizi, düşündüğümüz birine götürecek bir Geçit mi var?
Tu dis qu'il existe un portail dans un autre univers qui peut nous emmener chez une personne à laquelle on pense?
Federal çocuklardan birine birşey sormak istiyorum.
Je voulais vous demander un truc.
Bir korumaya ve onu güvende tutabilecek birine ihtiyacı olduğunu söyledi.
- Elle voulait un garde du corps. et quelqu'un pour la garder en sécurité.
Dayanabilecek bir şeye ya da birine ihtiyaç duyarız kendimizden daha büyük bir şeye.
Nous avons besoin de quelque chose ou quelqu'un pour y arriver C'est plus grand que nous.
Duygularını belli etme konusunda oldukça utangaçtır, özellikle de sizin gibi birine.
Elle est très gênée de trahir ses émotions avec un gentleman aussi distingué que vous.
Senden bile berbat birine.
Encore moins recommandable que toi.
Bu konuda uzman olan birine yönlendirec...
Je vais vous rediriger vers quelqu'un qui est spécialisé..
Aslında sadece birine odaklanmalıyız gibi.
C'est un début.
Birine girilmiş olması imkansız.
Il est littéralement impossible de le hacker.
İyi seyirler - ilaçlardan birine test yaptırdım.
J'ai fait tester une des pilules par le labo.
4 hafta sonra eğitiminiz sona erecek, ve FBI'ın 56 saha ofisinden birine atacaksınız.
Seulement les meilleurs des meilleurs finissent ici.
birini 32
birinci gün 16
birinci katta 19
birinci 55
birincisi 390
birinci kat 30
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
birinci gün 16
birinci katta 19
birinci 55
birincisi 390
birinci kat 30
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30