Bites traduction Français
883 traduction parallèle
Ama Senin bokunu çıkardıktan sonra.
- Carrément. Rien non plus pour les bites que je suce pas.
Bir öğrencinin eve gelip, "Bu gün okulda 5 dakika coğrafya ve 10 dakika oral seks eğitimi gördük." dediğine dair bir rapor yok.
Pas une seule fois un gamin n'est rentré chez lui en disant : "Aujourd'hui, on a fait cinq minutes de géo " et pendant dix minutes on a sucé des bites. "
Yeniden evlensen iyi olur, yoksa haberin olmadan birinin saksafonunu çalacak.
Remariez-vous, sinon vous le retrouverez en train de sucer des bites.
Tabi tüm penislere saygılar. Ve uyuşturucu bağımlılarına da.
Avec tout le respect pour les bites et n'en déplaise aux drogués...
Sadece onun hakkında ne dedin?
Tu parlais de bites?
- Ufak hergeleler nerede?
- Ou sont les petites bites?
Sorun değil, Steel. İlkel insanların hepsinin siki büyük olur!
C'est pas grave, les hommes des cavernes avaient de grosses bites.
Öyleyse final selamını yap pislik torbası!
Fais ta derniére révérence, suceur de bites!
Kuşu ötmeyen bazı subaylarla aramda farklar...
J'ai eu maille à partir avec une bande de bites molles.
Sadece bir avuç rütbesiz sersem ere meme vereceğini mi sanıyordun?
Tu croyais que t'allais donner la tétée à un tas de bleus-bites?
Stoney Jackson... müfrezenin en iyi çavuşuydu ve biz de, gördüğü en güçlü, cesur... ve en genç, kısa çüklü iki askerdik.
Comme Stoney Jackson. Le meilleur chef de peloton... que des bleus-bites classe biberon... - à la con, ait jamais emmené au front.
Penislerden laf açılmışken Utanmaz Playboy Sözlüğü'ndeki oral zevk tanımını bileniniz var mı?
En parlant de bites, savez-vous comment Playboy appelle le plaisir oral?
Evet, tek kuruşları yok.
Et ils ont des petites bites.
Aletinizle oynamayı bırakın artık!
Enlevez vos bites de vos mains, les gars.
Ateşli hatunlara ve leziz yemeklere!
Comment dire... haut les bites... et puis... bourrés de fric!
Grendel Records böyle bir dallamayla nasıl çalışır!
Pourquoi Grendel signe-t-il avec des petites bites?
Bizler sadece budalayız. Bize anlattığın rahibeler gibi öyle değil mi?
On n'est que des bites dirigeant nos cerveaux, comme le disaient les bonnes soeurs, pas vrai?
Sen parmağını emerken, Richie başka şeyler emiyordu.
Tu suçais encore ton pouce, Richie en était déjà aux bites.
Gözlerimi kapattığımda uçan sikler görüyorum!
Dès que je ferme les yeux, je vois des bites volantes!
Artık uçan sikler görmüyorum, bulutları görüyorum.
Je ne vois plus de bites volantes!
Vespasian'ın pisuvarlarından daha çok sik gördüm!
Parce que j'ai vu plus de bites qu'une vespasienne!
Bundan on sene sonra, annesi gibi sik yalıyor olacak.
Dans 10 ans, cette petite garce sucera des bites comme sa mère.
Bütün şarkı büyük penislerle ilgili.
Toute la chanson... des grosses bites.
"True Blue" nun, iyi bir adamla tanışan duygusal bir kızı anlattığını söylüyordun. Ama "Like a Virgin" nin büyük penislerle ilgili olduğunu söyledin.
"True Blue", sur un mec... une fille sensible, alors que "Like a Virgin" est sur les bites.
- Kaç penis oldu?
Combien de bites? Plein.
Sert bir penis için... içi gidenler.
Celles qui sont affamées de bites bien dures.
Affedersin?
Qu'est-ce que vous bites?
"Noreen." Noreen kim acaba?
"Noreen". T'es aussi excité qu'un chien... à deux bites. Qui est cette Noreen?
Sik emici!
Suceur de bites!
İki tane yarağım olsun isterdim.
- D'avoir deux bites.
- 37! Kız arkadaşım 37 çükü ağzına almış!
Ma nana a sucé 37 bites!
Hey, park alanında sakın ağzına almaya çalışma!
Évite de sucer trop de bites en chemin! Toi!
Çük Hastası Kızlar, Amcık Hastası Kızlar,
Bouffeuses de bites, Bouffeuses de touffes,
- Evet, seni çük emici tezgahtar.
- Ouais, suceur de bites.
Kız arkadaşım ölü bir adamla seviştikten sonra şizofren oldu, ve şimdiki kız arkadaşım 36 çükü ağzına aldı.
Mon ex reste muette après avoir baisé un mort, et mon actuelle petite amie a sucé 36 bites. - 37.
Eğer 37 çük çok diyorsan, bekle ve gör, beyfendi.
Si tu penses que 37 bites, c'est beaucoup, tu vas voir.
Fahişe!
La ferme! Garage à bites!
Sik yalayıcı!
Suceuse de bites.
Her lafı erkek organıyla ve sevişmekle alakalı.
Il ne fait que parler que de bites et de baise.
Gün içinde bir sürü pislik gördüğümü biliyorsun.
Tu sais que je suis une femme de beaucoup de bites.
Biliyor musunuz? Hepiniz cehennemde sakso çeksin!
Allez tous sucer des bites en enfer!
Bir gün yağmur ormanlarını kurtarıyorsun ertesi gün şey emiyorsun.
C'est la charité. Un jour, tu sauves une forêt, le lendemain, tu suces des bites.
Bir kap sıcak yemek için günde on ya da onbeş sefer... s.kilmeyi göze almayı mı?
Prendre des bites dix ou quinze fois par jour pour un bol de ragoût?
Laboratuvarda cansız yatan dört alet varken bu kızlar salağa yatıyor.
On a quatre bites ramollies au labo, mais elles jouent les idiotes.
13 yarak, Sam!
Treize bites, Sam!
13 yarak kopardı.
Il a eu treize bites.
13 yarak ve 1 taşak.
Treize bites, plus une couille.
Tamam, pislik herif.
D'accord, suceur de bites.
Benim kulaklarım onu duydu.'"
J'ai dit : des bites à oreilles.
Sikinden sıkılmaya başladım artık biliyor musun?
Des bites, j'en ai ras le bol!
seni çük emici.
Suceur de bites.