Bligh traduction Français
182 traduction parallèle
- Kaptanı kim? - Bligh.
- Qui est le capitaine?
Kaptana açıkça söyledim.
J'en ai parlé au capitaine Bligh.
- Kaptan Bligh mı?
- Le capitaine Bligh?
Gemi katibi olarak sizce Kaptan Bligh iyi biri mi dersiniz?
Vous qui êtes officier, ce capitaine Bligh... vous diriez qu'il est doux?
- Hoşça kalın Bay Bligh.
- Au revoir, M. Bligh.
Emredersiniz Bay Bligh.
J'exécuterai vos ordres, M. Bligh.
Bay Bligh, öğrendi!
- M. Bligh, il a son compte!
Kaptan Bligh beni yeterince orada tuttu!
J'en ai plein le dos de cette mâture!
- Bu çocuğa bir şey olursa, Bligh...
Bligh me le paiera si Byam...
Bligh, bu adamlar gönüllü gelmediler.
M. Bligh, ce ne sont pas des volontaires.
- Adam ölmüş Bay Bligh.
- Il est mort, M. Bligh.
Bay Bligh, böyle durgun bir denize 40 yıldır rastlamadım.
M. Bligh, j'en ai vu, des calmes... mais des comme ça, pas depuis 40 ans!
Kaptan hariç. Domuz gibi şişmanlıyor, hergele...
Pas le capitaine Bligh, il grossit, ce sale voleur...
Bay Bligh, bunu imzalayamam.
Je ne peux signer ce registre.
Bay Bligh tayfa emir altında imzaladığımın tanığıdır.
M. Bligh... l'équipage est témoin que je signe sur votre ordre.
Bligh.
Bligh!
- Bligh, sen gemide reis ben adada reis. Byam geliyor.
Bligh, tu es chef sur ce bateau... mais je suis chef sur l'île.
Şapkayla gelince Bligh'ın savaş kanunları kalktı.
Quand M. Bligh l'a vu en bicorne, il en a perdu son latin.
- Kaptan Bligh emretmiş. - Bligh?
Des ordres du capitaine Bligh.
- Kaptanı ikna edebilirsen.
- Ça dépend de vous et de Bligh.
Bay Bligh gemiye gelir gelmez kendisini görmenizi istiyor.
M. Bligh veut vous voir dès votre montée à bord.
Bay Bligh, Portsmouth'da kırbaç altında ölen denizciyi unutmadım.
M. Bligh... j'ai en mémoire le mort que vous avez fait fouetter.
Bligh'la vedalaştım. Kral George'a hediye yolladım.
J'ai dit adieu à Bligh... j'ai donné des cadeaux pour roi Georges.
Bay Bligh, gelişi anımsatabilir miyim?
M. Bligh, je vous rappelle le voyage aller.
Unutmayın Bay Bligh : Karala aitler.
Rappelez-vous, M. Bligh... propriété de la Couronne!
- Ne bekliyordunuz Bay Bligh?
- Qu'espériez-vous, M. Bligh?
Bligh, son emrini verdin!
Vous avez donné votre dernier ordre!
Ve Bligh da yakalandı.
- Bligh est prisonnier.
Kaptan Bligh'a sadık iki şebek ha?
Deux petits spencers! Loyaux envers Bligh...
- Bligh'la gidiyorum.
- Je vais avec Bligh. - Plus de place!
Bay Bligh, Tanrı'nın inayetini istemeniz bizi sevindirir.
M. Bligh, vous pourriez demander à Dieu de bénir notre voyage?
Buna üzülüyorum ama gemiye el koyduğuma değil.
Hélas... mais je ne regrette pas d'avoir pris ce navire. Chaque fois que je pense à Bligh... je le referais!
Adada kalan bütün denizcileri yakalayan Kaptan Bligh, Fletcher Christian'ın peşine düştü.
Ayant arrêté tous les marins restés sur l'île... le capitaine Bligh partit à la poursuite de Fletcher Christian.
Bligh iyi bir denizci.
Sacré marin, le vieux Bligh!
Birlikte kaldırıp çevirin! Kaptan Bligh! Çıkarın bizi!
- Capitaine, sortez-nous de là!
Sadece Kaptan Bligh'ın burnunun önünde salladı ve ona sözle sataştı.
Il l'a simplement brandie sous le nez du capitaine Bligh... et l'a insulté.
Efendim, Kaptan Bligh'a soru sormak istiyorum.
Milord, j'aimerais interroger le capitaine Bligh.
Peki, Kaptan Nelson.
Entendu, capitaine Nelson. Appelez M. Bligh.
Kaptan Bligh, mahkemeye önemli bir noktayı açıklayamadınız :
Lors de votre dernier témoignage... vous n'avez pas éclairci un point crucial.
Bu doğru değil, Kaptan Bligh.
C'est faux, capitaine Bligh!
Kaptan Bligh, konuşmamın tamamını anlatmadınız.
M. Bligh, vous n'avez pas répété toute notre discussion.
Kaptan Bligh, duyduğunuz konuşma dışında, Bay Byam'ın önceki davranışları onun suçlu olduğunu size düşündürüyor mu?
Excepté ces propos que vous avez surpris... l'attitude de M. Byam vous fit-elle penser qu'il pût être coupable?
Öyleyse, sandala bindirildiğinde neden kaptanınıza katılmadınız?
Si c'est le cas... pourquoi ne pas être monté dans la chaloupe de M. Bligh?
Kaptan Bligh, Bounty'deki isyanı anlattınız.
M. Bligh, vous avez raconté votre version de la mutinerie :
Bir hikaye daha var, Captain Bligh 10 hindistancevizi ile iki peynir hikayesi.
Mais il est une autre histoire : celle de dix noix de coco et de deux fromages.
Kaptan Bligh, sandalla denizi aşmanız, kanımca denizcilik tarihinin en olağanüstü başarılarından.
Capitaine Bligh, votre voyage en bateau non ponté... fut la plus remarquable navigation dans l'histoire de la mer.
- Bligh mı!
- M. Bligh.
- Eh, Kaptan Cook ile gelişimiz on yıl önceydi. - Bligh, şişmanlamışsın.
Bligh, tu as grossi.
Kaptan Bligh...
Le capitaine Bligh...
Sıra sizde Bay Bligh.
A vous, M. Bligh!
- O Bligh'ın sorunu.
- A Bligh de voir.