English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bmw

Bmw traduction Français

541 traduction parallèle
Yeni bir araba aldım bir BMW.
J'ai commandé une nouvelle voiture. Une BMW.
Kıymetli at ( Ferrari ) mı?
Une BMW?
BMW M1'in var. Nasıl mutsuz olabilirsin?
Vous avez une BMW M1, vous ne pouvez pas être malheureux.
Babanın eski BMW'sini hatırlıyor musun?
Tu te souviens de la vieille BMW de ton père?
BMW, Kawasaki, Peugeot.
Ia BMW, la Kawasaki, la Peugeot.
Bir mavi BMW coupe siparişi alıyor, Flowers onlar için çalıyor.
On lui demande une BMW bleu clair... Il la vole!
Aklında olsun, ayrıca BMW makinistiyim.
Au fait, je répare aussi les moteurs de BMW.
Gri BMW!
BMW grise.
Alış-veriş manikür, babanın BMW'si ve Karayipler'deki zengin ayyaş anan.
tes emplettes, la BMW de ton père et ta pauvre mère pleine aux as qui picole aux Caraïbes!
Yeni bir BMW aldım.
Je viens d'acheter une nouvelle BM.
BMW'si var.
Il a une BMW.
Bilgimi Volvo, mini Benz ve BMW'nin 3 serisi ile sınırladım.
J'ai filtré les autres pour garder la Volvo, la petite Benz, et la BMW série 3.
BMW sürücü arabası ama herhangi bir duvara çarparsan eğer Benz'lerde hava yastıkları var, yani BMW'yi seçerim.
La BMW est pour conduire, mais si tu te prends un mur, la Benz a des airbags. Alors, je choisirais la BMW.
- Evet. BMW'yi kaça sattın?
Combien tu as tiré de ta BMW?
Bir BMW.
Une BMW.
BMW.
BMW.
BMW'si olmayan adamı bilmek dahi istemem.
Je n'aime que les hommes qui conduisent une BMW.
Ama param olsaydı bir BMW RT 1000 alırdım. Çok güzel bir motosiklet.
Si j'avais le fric, j'achèterais une BMW RT 1000.
Mavi bir BMW. Dört kapılı, plakası da... 1068... PD 92.
Dans une BMW bleue... 4 portes, numéro... 1068 PD 92.
20 numara da çok güzel bir BMW var.
Une chouette BMW au 4ème, place 20
İkisi de makarna yiyip B.M.W'ye binecekler.
Ils mangeront des pâtes et conduiront des BMW avec des sièges en peluche.
Doğuya gidiyoruz, 4. caddeye, kırmızı bir BMW'yi izliyoruz şoför beyaz, sarışın.
Tunnel, 4ème Rue. On poursuit une BMW... chauffeur race blanche, cheveux blonds.
Kırmızı Beemer'i belirlediniz mi?
La BMW est identifiée?
Sana yeni BMW ve kırmızı Ferarrimi göstereyim.
Je vais vous montrer ma nouvelle BMW et ma Ferrari rouge.
- Tanrım! Güzelim arabam.
Ma belle BMW!
Detroit'e gelip bir Beemer mı kiraladınız?
Vous venez à Detroit et vous louez une BMW?
Bir görgü tanığından telefon geldi, ateş edildiğini ve içinde bir adamın ve kadının olduğu mavi bir Breemer'ın kaçtığını söyledi..
Un témoin m'a appelé. Il a entendu des coups de feu et a vu une BMW bleue avec un homme et une femme.
Mavi bir Beemer bulduk.
On a une BMW bleue.
- Üstü açılabilen BMW.
- Un coupé BMW.
Beyaz bir BMW'nin bagajında.
Elle est à l'arrière d'une BMW blanche.
Beyaz bir BMW'de. Arka koltukta.
Dans une BMW blanche, à l'arrière.
Gelin ve birbirinin eşi BMW'lerimize bakın!
Venez voir nos BMW assorties.
Çünkü sen buraya gelirken bir Hyundai kullandın bense $ 80,000'lık bir BMW.
Parce que vous conduisez une Hyundai, et que j'ai une BMW de 80 000 $.
BMW'si, evi ve cebinde parası vardı.
Il avait une BM, un appart'et plein de fric.
Miranda, güzel ve rahat bir hayat için BMW'li George'u arıyor gibi mi?
"JFcherche JH avec BMW, soft SM"?
Dışarıdaki beyaz BMW sizin mi?
La Coccinelle blanche dehors, elle est à toi?
Neden biz 20'li yaslardakilerin onlarin BMW'lerini alacak kadar paramiz olmasi için haftada 80 saat çalismayi reddettigimizi neden icat ettikleri karsi kültürle ilgilenmedigimizi merak ediyorlar, sanki bir çift spor ayakkabi için devrimlerini sattiklarini görmüyormusuz gibi.
Ils se demandent pourquoi les jeunes de 20 ans refusent de travailler 80 heures par semaine pour pouvoir s'acheter des BMW, pourquoi la contre-culture qu'ils ont créée ne nous intéresse pas comme si on ne les avait pas vus tourner le dos à leur révolution pour une paire de tennis.
Helen Anne'in yeni bir Infinity'si oldugu için eski BMW'sini sana verecegiz.
Et puisque Helen Anne a une Infinity toute neuve, on t'offre sa vieille BMW.
BMW mi?
Une BMW?
- BMW istemiyor.
- Elle ne veut pas de BMW.
BMW istemiyorsun.
Tu ne veux pas de BMW.
Anne, baba. Kendim araba alana kadar BMW'yi aliyorum.
Maman, papa, je prendrai la BMW en attendant d'acheter ma voiture.
It'll be perfect. - No, no, no. - Yada Beamer'in garajı.
Ou dans le coffre de la BMW.
Bir BMW'en olmadığı sürece İran mafyasıyla takılamazsın.
Impossible de traîner avec la mafia persane sans BMW.
BMW.
Une BMW.
Benim arabamı alabilirsiniz.
Prenez la mienne. C'est une BMW.
Evet, BMW'sindeydi.
Il était dans sa BMW.
Eski sovyet cumhuriyetleri çiftini bir BMW fiyatına satıyor.
Dans les anciennes républiques soviétiques, vous en avez deux pour le prix d'une BMW.
BMW'yi nakit parayla almayacaktım.
J'aurais pas dû payer cette BMW en liquide.
Kim BM'ci bu akşam?
À qui est la BMW?
Benimki BMW.
La B.M.W.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]