Bob dylan traduction Français
150 traduction parallèle
Yanıma geldi ve... "Bob Dylan'dı" dedi.
Je suis allée dans la chambre, il m'a suivie et m'a dit que c'était Bob Dylan.
Ben de "Bob Dylan kim" diye sordum.
J'ai dit : "Bob qui?"
"Bob Dylan'ı hiç duymadın mı?"
"Bob Dylan, tu connais pas?"
"Hayır, hiç duymadım" dedim.
"Non, je ne connais pas Bob Dylan."
Ne bileyim, Bob Dylan bir dahiydi... ama bana pek hitap etmemişti.
C'est vrai, Dylan était un génie, mais ce n'était pas mon truc.
Bob Dylan yüzünden evden atılacaktık.
Dylan a failli nous faire expulser.
Şimdi bir Bob Dylan şarkısı söyleyeceğim.
Je vais vous jouer un truc de Bob Dylan.
- Bob Dylan.
- Bob Dylan.
Herkes burada büyük sanatçı Bob Dylan'ı dinlemek için toplanmıştı.
Il y a plus de monde pour les Maharishi qu'il n'y en avait pour Dylan.
Bob Dylan - Just Like a Woman
Elle souffre, comme une femme
Bob Dylan burada doğmuştu.
Bob Dylan est né ici.
- Bob Dylan çizmeyi aşıyor mu?
- Bob Dylan, c'est déplacé?
Bunu Bob Dylan da yapıyor.
Dylan fait ça. N'importe qui fait ça.
Bob Dylan?
Bob Dylan?
Dylan'nın müziğinin etkisinde Jim Swaine'nin büyük rolu vardır.
Jim Swaine a beaucoup influencé Bob Dylan.
Ve bir de Bob Dylan.
Et voici Bob Dylan.
Biri seninle uğraşmaya başlarsa, sakin takıl. # # [ "Hurricane" By Bob Dylan ]
Si quelqu'un t'embête, sois cool.
- Bu sen ve Bob Dylan mi?
- C'est vous avec Bob Dylan?
Güvendiğiniz adam aslında Wavy Gravy değildi.
Vous avez cru que j'étais Bob Dylan.
Bob Dylan'ı sevmiştik.
On adorait Bob Dylan
Bob, Bob Dylan gibi.
Bob, comme Bob Dylan.
Muhammed Ali, Allen Bornstein, Bob Dillon herkes diretiyor.
Mohammed Ali, Ellen Burstyn, Bob Dylan, tout le monde.
Don't Look Back'teki Bob Dylan'ı andırıyor. Yazmaya çalışıyor.
Il est très Bob Dylan dans Don't Look Back.
Bob Dylan vardı.
Bob Dylan est passé.
Bob Dylan masamızdaydı.
Bob Dylan, á notre table!
Siz Bob Dylan'la çene çalarken, o az daha ölecekti.
Elle a failli mourir pendant que vous étiez avec... Bob Dylan!
"Bu güzel gecede kibar olma." Bob Dylan tekrarlıyor.
"Ne va pas gentiment dans la nuit" disait Bob Dylan.
Bilmiyorum, o Max.
Deux trois Beatles, un Bob Dylan,
Öylesine bir düzine film müziği, birkaç Beatles albümü, bir Bob Dylan albümü...
- Stop maintenant. - Enya? - Oh, je vais t'en coller une.
Bob Dylan şarkı yazdı.
Bob Dylan écrivait des chansons.
Bob Dylan onu içeride tutabilmek için bir şarkı yazmıştı.
Bob Dylan a écrit une chanson pour qu'il reste en prison.
Büyük reklam şirketleri, işletme grupları denen ekipler kurdular.
Nous devons écouter la musique de Bob Dylan et aller au théâtre plus souvent. Sauf qu'il y avait un problème :
Ve Bob Dylan'ın 61 numaralı otoyolundan güneye yöneldim.
J'ai donc conduit jusqu'à la I 55, puis j'ai continué en direction du sud sur l'Interstate 61.
- Demek istediğim Elvis, Frank Sinatra, Jimi Hendrix Bob Dylan falan varken niye bu saçmalığı dinlediğini merak ediyorum.
- Eh bien, nous, on vous a donné Elvis Presley, Frank Zappa, Jimi Hendrix, Bob Dylan. Et vous, vous nous donnez Johnny Hallyday.
Bob Dylan, belki duymuşsundur?
Tu en as entendu parler?
Dylan ve kızımla bir akşam yemeği.
Bob Dylan et un dîner avec ma fille.
Bu da ne demek? Biz Bob Dylan ile ilgilenmiyoruz.
Chez Magic Land Productions, on joue pas Bob Dylan.
İlk bölüm. Schottinger'in foto arşivleri diye bir yere gittim. Orda eski Bob Dylan resimlerine bakıyordum.
Je vais aux archives Shottinger chercher des photos de Bob Dylan.
Bu sende daha çok sıradan bir şey gibi görünüyor. Ve hala bir Bob Dylan resmi bulamamışsın. Sen arşive kendi fotoğraflarını koyuyordun.
Vous y alliez régulièrement, non pour les photos de Dylan, mais pour y mettre la vôtre.
Bob Dylan bir zamanlar "devrin değiştiğini" yazmıştı.
Bob Dylan a écrit "Les temps changent".
Bu gece ; Chloe, Bob Dylan ile röportaj yapıyor.
Ce soir, Chloé interview Bob Dylan.
Bunu arıyordum. Bob Dylan'a uçakta yazdığım mektup.
La lettre que j'ai écrite à Bob Dylan en avion.
Bob Dylan ikinci yarıda tamamen boktandı.
Bob Dylan était un salaud dans la 2ème partie.
Bob Dylan'ın sesi
Voix de Bob Dylan
Bob Dylan'ın New York City'deki ilk filmi
Premier film de Bob Dylan à New York
Pazartesi akşamları Bob Dylan oraya gelirdi... ve sürekli...
Le lundi soir, Bob Dylan venait aussi, et il se contentait de...
- Yani, Bob Dylan.
- Je veux dire, Bob Dylan.
Mick Jagger. - Evet. - Robert Redford.
Mick Jagger, Robert Redford, Bob Dylan, Warren Beatty et Bill Clinton.
- Neden? Sen Bob DyIan'dan yapıyorsun.
- Vous me citez bien Dylan.
Bob Dylan ve the Stones gibileri temsil ettiniz.
N'oubliez pas Bob Dylan et les Stones...
- Bu bir alıntı.
C'est de Bob Dylan.