Bodrum traduction Français
1,426 traduction parallèle
Otları kim çaldıysa silahı vardı ve bodrum kapısına ateş etti.
Quiconque a volé l'herbe avait une arme et a tiré sur le verrou de la cave.
Bodrum katta.
Au sous-sol.
Onur Kilisesi'ne girdim, bodrum katının zeminine benzin döktüm ve yetimhaneyi ateşe verdim.
"j'entrai dans l'église Dignity, " versai de l'essence sur le sol de la cave et mis le feu à l'orphelinat.
Beni eve götürdü. Bir süre bodrum kaldı. Sonra gitti.
Il m'a ramené à la maison, est descendu au sous-sol pendant un moment, puis est parti.
Cesetlerin konumu, her iki olay, bodrum.
La localisation des corps : pour les 2, le sous-sol.
Bebeğim! Bodrum nerede?
Fils de pute.
Bir kaç günce bodrum katımdaydım ve spagetti yiyordum.
J'étais dans mon appart en train de manger un plat de spaghettis
Güvenlik sistemi bodrum katından yönetiliyor. Tahliye işlemi onlara gerekli zamanı vermiş.
L'évacuation leur a fourni le temps et l'accès nécessaires.
Bu emlakçıların dilinde, bodrum demek, değil mi?
Langage de promoteur pour dire sous-sol, exact?
Franco, bodrum katıyla birinci katı al. Kızı da yanında götür.
Franco, cave et rez-de-chaussée avec la fille.
Doğrudan bodrum katın üzerinde, bu yüzden patlamanın tüm gücünü çekecektir.
C'est juste au-dessus des fondations, donc les effets de l'explosion devraient être maximums.
Bodrum, huh?
Au sous-sol, hein?
Oh, iki resmi sevgilinin oldugu bir bodrum kadar sessiz.
C'est aussi calme qu'un sous-sol avec deux anciens amants dedans.
Evet... bodrum!
Oui, la cave.
Bodrum katındaki jeneratörün patladığını sandım.
"Et j'ai pensé que c'était un générateur qui avait explosé au sous-sol."
"Kontrollü Yıkım Şirketi" nin Başkanı Mark Loizeaux, American Free Press'e, 47 merkezi destek kolonunun temele irtibatlandırıldığı Dünya Ticaret Merkezi'nin bodrum katlarında, 11 Eylül'ün ardından geçen bir ayı aşkın zaman sonra, "tam anlamıyla erimiş çeliğin" kızgın noktalarının keşfedildiğini söyledi.
Mark Loizeaux, le président de la société "Controlled Demolition, Inc." déclara au journal "American Free Press" que dans les sous-sols du WTC, là où les 47 colonnes centrales de support étaient connectées à la base, des zones "d'acier littéralement fondu" furent découvertes plus d'un mois après le 11 septembre.
Bu inanılmaz sıcaklıktaki kısımlar, asansör boşluğunun derinlerindeki 7 bodrum kat aşağıda bulunmuştu.
Ces parcelles incroyablement chaudes furent trouvées en bas des puits d'élévateurs, à 7 niveaux sous le sol.
Nihayet bodrum katında yalnızım.
Enfin seul dans mon sous-sol.
Şu lanet bodrum katını kontrol et.
Verifies ce satané sous-sol.
Bodrum katına bakmalıyız.
On doit vérifier le sous-sol.
Benimki Milwaukee'de bir bodrum katında saklı.
Mon usine était un sous-sol à Milwaukee.
- Bodrum katını hatırladın mı?
- L'émission sur le sous-sol?
Bilirsin, sapık aile, bodrum katı.
Les parents violeurs, le sous-sol.
Onu aşağı kata alma fırsatımız olmadı, birazdan biri içeri girip onu bodrum katına götürebilir.
Nous n'avons pu encore le transporter en bas... il se peut donc qu'on vienne d'ici peu pour l'emmener au sous-sol.
Ben sonbaharda birkaç adam soydum paketler büyüktü.. Bodrum katında ekmek somunları vardı.
Le printemps dernier j'ai volé un mec qui avait des paquets d'argent de la taille de pains en son sous-sol.
Annem olması umurumda değil, bu şehirde yaşayabileceğim çok bodrum katı var.
Je me fous que ce soit ma mère, il y a des tas de sous-sols en ville où je peux habiter.
Bodrum katında bir jeneratör var.
Il y a un groupe électrogène dans la cave.
Bilmiyorum. Bodrum hala dolu.
J'ai encore des trucs à la cave.
- Hangi bodrum?
A la cave?
Bodrum katından daha alçak yerler de var.
Il y a des endroits inférieurs au sous-sol.
Neden bodrum katında bir döşek var?
Pourquoi y a-t-il un matelas à la cave?
Neden bodrum katında dolaşıyorsun?
Pourquoi vas-tu fouiner à la cave?
Bodrum katına bakmayacak mısınız?
Vous n'allez pas voir la cave?
Bodrum katına bakmalı mıyım?
Je devrais voir la cave?
Bodrum katını yalıtmanız gerekiyor.
Bouclez le 2nd sous-sol.
Bütün bodrum giriş katlarındaki güvenliği ikiye katladık.
On a doublé les effectifs aux points d'accès au 2nd sous-sol.
- Neresi burası? - Bodrum kat.
- Au 2nd sous-sol.
Belki bodrum kontrol etmelisiniz.
On devrait aller fouiller la cave.
Nasıl bir bodrum var biliyor musunuz?
Vous savez qu'on a une cave?
Bodrum.
C'est le sous-sol.
Bodrum.
Sous-sol.
32 yaşında, bodrum katında çalışan bir Bilgi İşlemciyim.
Je suis un informaticien de 32 ans travaillant dans un sous-sol.
Tam bodrum katına.
Tout en... bas au sous-sol.
... Miami metro hapisenesinin bodrum katındaki koridorda ölü olarak bulundu.
... a été retrouvé mort dans un couloir des sous-sols de la police municipale de Miami.
Kızın bedeni geçen ayın 28'in de bir apartmanın bodrum katında bulunmuştu.
On a trouvé le corps de cette dernière sous le parquet de son appartement.
Bodrum duvarında delik acarız. Yeraltı Atlanta'ya giriş. Altımızda ikinci bir sehir var.
On va faire exploser un mur dans le sous-sol nous permettant d'accéser aux dessous d'Atlanta, une deuxième ville nous attend là-dessous.
Evet, bodrum da.
Le sous-sol aussi.
Bodrum katımda takılmak istiyorlar.
Elles veulent traîner dans mon sous-sol.
Evin çevresine ve 1,5 metre derine. O şekilde bodrum kuru kalır.
Avec ça, le sous-sol devrait rester au sec.
- Ben bodrum katına bakacağım.
Je vais regarder dans la cave. Très bien, appelez-moi si vous trouvez quelque chose d'étrange.
Bodrum katında eski bir döşek var.
Il y a un matelas à la cave.