Bookman traduction Français
81 traduction parallèle
Kaldırımdaki adamın ismi Lew Bookman.
Un homme sur le trottoir, Lew Bookman, la soixantaine.
Lew Bookman. Yaz mevsiminin demirbaşı.
Lew Bookman est une constante de l'été.
Ama bir dakika içinde Lew Bookman hayatta kalma mücadelesine girmek zorunda kalacak.
Mais dans un instant, Lew Bookman devra se préoccuper de sa survie.
Lew Bookman Sosyal Faaliyet ve Dondurma Saati akşam yemeğinden hemen sonra başlıyor.
- Merci! Notez que le rendez-vous avec Lew et les glaces aura lieu juste après le dîner.
Siz Lew Bookman'sınız, değil mi? Doğrudur.
Vous êtes bien Lew Bookman?
Durun getireyim. Hayır, Bay Bookman.
Je vais vous chercher ça.
Buraya bir şey satın almaya gelmedim.
Non, M. Bookman. Je ne suis pas là pour acheter.
Lewis J. Bookman, yaş 69. Doğru mudur?
Lewis J. Bookman, 69 ans.
Ana adı Flora Bookman.
Jacob Bookman. Mère : Flora Bookman.
Bay Bookman, o beni göremez ve duyamaz.
M. Bookman, elle ne peut ni me voir ni m'entendre.
Ama siz, Bay Bookman, "doğal sebepler" kategorisine düştünüz.
Vous, M. Bookman, êtes dans la catégorie des causes naturelles.
Bay Bookman, cenaze levazımatçısını aramak dışında her şeyi yaptım.
J'ai tout fait, mis à part téléphoner à votre fossoyeur.
Aynen öyle, Bay Bookman.
la Mort? Précisément, M. Bookman.
Yarım kalan bir meseleniz yok, değil mi, Bay Bookman?
Vous n'avez pas d'affaires en cours, n'est-ce pas?
Bu yeterli değil, Bay Bookman.
C'est insuffisant, M. Bookman.
Başka bir şey var mı, Bay Bookman?
Autre chose, M. Bookman?
Şöyle bir sorun var, Bay Bookman. Ne kadarlık bir erteleme gerekecek?
Le problème c'est que vous demandez un délai jusqu'à...
Çok üzgünüm, Bay Bookman ama olmaz.
Je suis vraiment désolé, mais c'est non.
Demek istediğim, ne yazık ki, Bay Bookman... Belli bir meslekte başarılı olmayı yarım kalmış önemli bir iş olarak saymak...
Je veux dire que, malheureusement pour vous, la capacité de réussir dans un contexte professionnel n'est pas suffisante pour...
Pekâlâ, Bay Bookman, sanırım bu şartlar altında bir erteleme ayarlayabilirim.
Très bien. Dans ce cas, je vous accorde un délai.
- Şu konuşma hakkında bir sorum var. Ne zamana yaparsınız acaba?
À propos de cette vente, M. Bookman, quand arrivera-t-elle?
Bay Bookman, içimde bu durumdan istifade ettiğinize dair garip bir his var.
M. Bookman, j'ai l'impression que vous essayez de me rouler.
Ciddi misiniz, Bay Bookman?
Vraiment, M. Bookman?
Dediğiniz gibi olsun, Bay Bookman.
Comme vous voudrez, M. Bookman.
Üzgünüm, Bay Bookman. Başka düzenlemeler yapmam gerekti.
Désolé mais j'ai dû m'arranger autrement.
Lewis J. Bookman.
Moi! Lewis J. Bookman!
Bay Bookman, çok ikna edici bir adamsınız.
M. Bookman, vous êtes très persuasif.
Saat 12'yi 1 geçiyor, Bay Bookman.
Minuit et une minute, M. Bookman.
Dünyanın en ikna edici satış konuşmasıydı, Bay Bookman.
Une vente des plus persuasives, M. Bookman.
Önden buyurun, Bay Bookman.
Après vous, M. Bookman.
- Oraya gidiyoruz, Bay Bookman.
Là-haut, M. Bookman.
Lewis J. Bookman. 60'lı yaşlarda.
Lewis J. Bookman. La soixantaine.
Adım Bob Bookman, efendim. Ve kamyonculardan nefret ederim.
Je m'appelle Bob Bookman, et j'ai les routiers dans le nez.
Bayan Bookman. Bu bu som altından bir Mantle retraktörü.
Madame... en or massif, vous avez là l'Ecarteur Mantle.
- Bayan Bookman'da mı kullandın?
Tu t'en es servi sur Mme Bookman?
Bu olay araştırma memurumuza devredildi, Bay Bookman ( Kitapadam ).
Notre inspecteur s'en occupe, M. Bookman.
Bookman mı?
Bookman?
Kütüphane araştırmacısının adı gerçekten Bookman mı? - Hadi ama.
L'inspecteur de la bibliothèque s'appelle Bookman?
Teğmen Bookman 25 yıldır burada çalışıyor yani bütün bu şakaları duymuştur.
Il travaille ici depuis 25 ans, il doit connaître toutes les blagues.
- Şu Bookman ile konuşabilir miyim?
- Puis-je parler à ce Bookman?
- Bay Bookman burada değil. - Burada değil mi?
- M. Bookman est absent.
Bay Bookman'ın size ulaşmasını sağlarım.
- M. Bookman vous contactera.
Kütüphaneden Bookman denen adam, seni bekliyor.
Bookman de la bibliothèque t'attend chez toi.
Lewis J. Bookman.
Oui.
Size gösterebileceğim bir şey var mı?
Lewis J. Bookman. Je vous montre quelque chose?
Baba adı Jacob Bookman.
Père :
Anladınız mı, Bay Bookman?
Vous comprenez, M. Bookman?
Nedir o, Bay Bookman?
Laquelle, M. Bookman?
Bay Bookman!
M. Bookman!
İyi akşamlar, Bay Bookman.
Bonsoir, M. Bookman.
Ne yapıyorsunuz, Bay Bookman?
- Que faites-vous, M. Bookman?