English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Brenda

Brenda traduction Français

1,984 traduction parallèle
Brenda. Seninle aynı düşünmeyen herkes "hıyar" olacak değil ya?
Brenda, le fait qu'il ne partage pas ton point de vue ne fait pas de lui un abruti.
Tabii ki. Tyler. Benim adım Brenda Leigh Johnson.
Tyler, je m'appelle Brenda Leigh Johnson.
Ben Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson.
M. Higgins, je suis le chef adjoint Brenda Leigh Johnson, police de L.A.
Brenda Leigh, bugün izinli olacağını söylemiştin. - Öyleydi.
Brenda Leigh, je croyais que tu avais pris ta journée.
Ben Willie Ray Johnson. Brenda'nın annesiyim. Ya siz?
Willie Ray Johnson, la mère de Brenda.
Dün Brenda'nın arkadaşı Fritz'le nefis bir gün geçirdim.
J'ai passé une charmante journée, hier, avec Fritz, l'ami de Brenda.
Bak Brenda. Biliyorum. Taylor bu çocuğun farklı olduğuna inanmak istiyor.
Je sais que Taylor veut que tu croies que c'était un enfant de chœur.
- Seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim. - Brenda Leigh.
Brenda Leigh, il est bien trop tard pour cela.
Ben, Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson.
Je suis le chef adjoint Brenda Johnson de la police de Los Angeles.
Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı Branda Leigh Johnson. Bu da Tğm. Flynn.
Chef adjoint Brenda Johnson, police de L.A. Voici l'inspecteur Flynn.
Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı.. ... Brenda Leigh Johnson.
Chef adjoint Brenda Leigh Johnson, police de Los Angeles.
- Nasıl yardımcı olabilirim?
Chef adjoint Brenda Leigh Johnson.
- Ben, Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson.
Je dois parler à votre patient blessé.
- Kapattıramaz mısın şu meseleyi? - Brenda.
Je t'en prie, peux-tu régler cette histoire?
Yanıt vererek onun mesnetsiz suçlamalarına ciddiyet kazandırmayacağım. - Brenda.
Je ne m'abaisserai pas à répondre à ses accusations non fondées.
Brenda. Ben de nasıl gittiğine bakmak için geliyordum.
Brenda, je venais aux nouvelles.
Brenda Leigh Johnson.
Brenda Leigh Johnson.
Başka bir durumda senden bunu asla istemezdim. Ama Brenda, çocuklarım söz konusu.
Je ne te demanderais pas cela si les circonstances étaient différentes.
Ben, Amir Yardımcısı Brenda Johnson...
- Je suis le chef adjoint...
Bayan Rawley? Ben, Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson.
Mme Rawley, je suis le chef adjoint Brenda Leigh Johnson.
Brenda. Brenda. Hiç kimse bir şey duymadı.
Brenda, personne ne sait rien.
Bu üçüncü, Brenda.
C'est la troisième fois, Brenda.
Johnson Brenda gibi.
Flynn Andy, Johnson Brenda.
Ben, Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson.
Je suis le chef adjoint Brenda Leigh Johnson de la police de L.A.
Özel Ajan Tim Hecht. Amir Yardımcısı Brenda Johnson'la tanıştırayım seni.
Agent spécial Tim Hecht, je vous présente le chef adjoint Brenda Johnson.
Amir Yardımcısı Brenda Johnson'ın telefonu.
Bureau du chef adjoint Johnson.
Branda söyle dedim :
Et alors j'ai dit à Brenda :
Ben, Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson. Bu da Çvş. Gabriel.
Kendall, je suis le chef adjoint Brenda Leigh Johnson, voici le sergent Gabriel.
Ne istediğinin önemi yok Brenda!
- Peu importe.
Seni seviyorum Brenda.
Je t'aime, Brenda.
- Brenda?
- Brenda?
Brenda, başından...
Brenda, tu as eu un peu...
Brenda neden bunları Dana'nın üzerine yıkıyordu?
Pourquoi Brenda en voulait-elle à Dana?
Ama Brenda düzgün düşünemiyordu.
Mais Brenda n'était pas dans son état normal.
- Ne arıyorsun sen burada?
- Ravi de te revoir aussi, Brenda.
- Seni gördüğüme sevindim Brenda.
Oh, désolée.
Ve Brenda, izlenmediğinden emin ol lütfen.
Et, Brenda, assure-toi de ne pas être suivie.
- Bana Brenda diyebilirsin.
Oh, appelez-moi Brenda.
Brenda Leigh Johnson!
Brenda Leigh Johnson!
Vazifemi geri istiyorum Brenda. Lütfen.
Je supplierai s'il le faut.
Brenda. Şaşırttın beni.
Brenda, tu me surprends.
Brenda. İzlendiğini anladığında ne yapılacağını hatırlıyor musun?
Te souviens-tu de ce qu'il faut faire quand on apprend qu'on est surveillé?
Zaten biliyorsunuz ama ben, Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson.
Vous le savez déjà, mais je suis le chef adjoint Brenda Johnson, police. Bavardons un peu.
- Rica ederim Brenda.
De rien, Brenda.
Hatalısın.
Brenda, tu as eu tort.
West gibilerle ben de karşılaştım.
Brenda, j'ai été confronté à des types comme West.
İfade verirken iyi miydi Brenda?
- Oh, Fritz. Bonjour.
Biliyorum Brenda.
Je sais, Brenda.
İşte şimdi o anlardan birindeyiz Brenda.
Voici l'une de ces occasions, Brenda.
- Brenda.
- Brenda, viens te coucher!
Biliyor musun Brenda?
Es-tu au courant, Brenda?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]