English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bridgeport

Bridgeport traduction Français

85 traduction parallèle
Sahibi leoparını Bridgeport'a götürmeni istiyor.
Il faut conduire ce léopard à Bridgeport.
Bridgeport'u bulamıyorum.
Je ne trouve pas.
Cooper rapor veriyor. Bridgeport'un 20 mil güneyinde yol tutulmuş durumda.
La route de Bridgeport est sous notre contrôle.
Bridgeport, Connecticut, Citizens Bankası, 8740 dolar 30 sent.
À la banque, Bridgeport. $ 8740,30... C'est pour quoi?
Senin için Bridgeport'tan buraya kadar direksiyon salladım.
Attendez. Je suis venue de Bridgeport pour coucher avec vous.
O mükemmel bir yönetmen. Benim Bridgeport üçlememde harika bir iş çıkardı
Il a superbement mis en scène ma "Trilogie de Bridgeport".
Bridgeport'ta çok fazla Ermeni bulunmaz. Büyük bir Ermeni topluluğundan bahsetmiyorum.
II n'y a guère d'Arméniens à Bridgeport, pas de quoi faire une communauté.
Batı Bridgeport'taki polis karakolunun merdivenlerinde bir elma kasasının içinde bulunmuşum.
On m'a trouvé dans un cageot à pommes sur les marches du poste de police de Bridgeport.
Norm, Bridgeport'ta suyun çekildiği zamanki gibi kokuyorsun. - Yediğim tonbalığı sandviçindendir.
Norm, tu sens un peu la marée basse.
- Bridgeport'tan dört gün önce ayrıldık.
- On est partis il y a quatre jours.
Büyük John'la Bridgeport'ta randevumuz vardı.
On avait rencard avec John à Bridgeport.
Bridgeport'ta.
A Bridgeport.
Hayır. Bridgeport'tan.
Non, de Bridgeport.
Tamam Bridgeport.
Allez, Bridgeport.
Bridgeport Altın E ldiven şampiyonu.
Champion amateur de Bridgeport!
Bitir işini!
Vas-y, Bridgeport!
Rakibi, kırmızı köşede, Bridgeport Bombacısı.
Et son adversaire dans le coin rouge! La Bombe de Bridgeport!
12. peronda bekleyen Amtrak Senator'un 176 numaralı treni 23.45'te kalkacaktır. Boston istikametine giden tren Stamford, Bridgeport... New London, Cambridge, Kingston ve Providence'da duracaktır.
Réservations closes sur l'Amtrak No 176 de 23 h 45 à destination de Boston et desservant les gares de Stamford, New London, Cambridge, Kingston et Providence.
Cadde, Bridgeport'ta.
- Elle était à Bridgeport.
Marsha Bridgeport adında çok zarif bir hanım sizi arayacak.
Une dame charmante, Martia Bridgeport, va vous appeler.
Şimdi, Marsha Bridgeport aradığında ona istediği bilgileri... verirsen ona çok yardımcı olmuş olursun.
Quand elle appellera et qu'elle vous dira son nom, accordez-lui le bénéfice du doute. Bien sûr.
İmdat! İmdat! Bridgeport Sahil Güvenlik!
Garde-côtes de Bridgeport, répondez!
Bridgeport Sahil Güvenlik cevap verin Iütfen.
Garde-côtes, répondez...
Bridgeport telsizi. Cevap verin Iütfen, Bridgeport. Sahil Güvenlik.
Bridgeport, répondez...
Sen Lockport'tan, Rockport'tan, Bridgeport'tan, Eugene'den, Oregon'dan, ya da lanet olası başka bir yerden gelmiş olabilirsin.
Tu viens de Lockport, ou Rockport, ou de Bridgeport, ou bien d'Eugene, Orégon, ou de n'importe quel foutu endroit.
Ben Bridgeport'ta büyüdüm. O yüzden pek yabancılık çekmiyorum.
Je viens de Bridgeport, ce n'est pas l'étranger.
Annen gittikten sonra Bridgeport'a gidebiliriz.
On ira en taxi à Bridgeport, une fois ta mère partie...
Bu gece onu Bridgeport'taki Corner Pocket'ta bulabilirsiniz.
Vous le trouverez au Corner Pocket, ce soir, à Bridgeport.
Bridgeport'a tombala oynamaya gitti.
Elle est allée jouer au loto à Bridgeport.
Bridgeport, Connecticut'ta 6 yıI.
J'ai passe six ans dans le Connecticut.
Tamam. Cheever'lar var, Bridgeport'taki kuzenlerin var.
Bien, j'ai noté les Cheever, tes cousins de Bridgeport.
Evet, bütün federal postalar New Jersey, Bridgeport'taki İyon Işını tesisinden geçer.
Ouais, c'est vrai! Tout le courrier fédéral passe dans un faisceau à ions, à Bridgeport, New Jersey.
Otel lobisini Connecticut'taki Bridgeport'a benzetmek istiyor.
Elle essaie de rendre l'entrée de l'hôtel sympathique.
Bridgeport, Connecticut, cankurtaranlık.
Bridgeport, Connecticut, maître-nageur.
Bridgeport'ta bir kız kardeşi olduğunu söylemiş.
Kevin a dit qu'elle avait une sœur à Bridgeport.
Evet, son olarak saat 17.17'de sinyal alınmış.
Oui... On l'a repéré sur un relais à 17h17, hier, du côté du port de Black Rock à Bridgeport, Connecticut.
Evet? Selam, Jack. Bridgeport polisi sahilde Patricia'nın eşkaline uyan bir ceset bulmuş.
Jack, la police de Bridgeport a trouvé un corps de la description de Patricia, échoué sur la plage de Seaside Park.
Akıma birkaç saat önce geldi. Bridgeport'taki tersaneye gittim. Ve aldım.
L'idée m'a pris il y a quelques heures, alors je suis allé au chantier naval de Bridgeport, et voilà.
Doğu Bridgeport'ta fakir mahallelerinde yaşadın, her seferinde daha kötü bir eve taşındınız.
Vous êtes passé de logement social en logement social à Bridgeport, tous pires les uns que les autres.
23 Ocak 1998. Bridgeport Saint Paul Hastanesi.
23 Octobre 1998, hôpital Saint-Paul à Bridgeport.
Bridgeport Akademisi. Altı üniversiteden teklif almış.
Académie Bridgeport, six écussons d'honneur.
- Bridgeport Emniyetinden Dedektif Winn.
Ici l'inspesteur Winn, de la police de Bridgeport.
Bridgeport Lisesi.
Collège de Bridgeport!
Bridgeport Lisesi, sesini duyalım!
- C'est moi, dans l'écran géant. - Bridgeport, on fait du bruit!
Evet! Tebrikler Bridgeport Lisesi, 206 mezunu tebrik ediyorum.
Je tiens personnellement à féliciter les 206 diplômés qui sont ici ce soir!
Ben Bridgeport Emniyetinden Dedektif Winn.
- Bonsoir. Police de Bridgeport.
Bridgeport'da böyle parti yaptığınızı bilmiyordum!
Je n'avais aucune idée que vous aimiez autant faire la fête à Bridgeport!
Bridgeport'un en çok nesini özleyeceksin? DANSLAR
Qu'est-ce qui vous manquera le plus?
- Bridgeport neresi?
- Où c'est, Bridgeport?
Evet.
Savez-vous où est Bridgeport?
Bridgeport yolunu biliyor musunuz? Ben Bridgeport'a gitmiyorum.
Je ne vais pas à Bridgeport.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]