Brooklyn traduction Français
2,561 traduction parallèle
Pekâlâ, tamam, bakıyorum da "Şampiyon" "Brooklyn" in şehvetini düşürüyor şu an.
C'est ça, et ben le "Le Champion" est en train de lâcher des "Brooklyn" fumants.
Bu hava Brooklyn için oldukça fazla.
Ooh. Ca fait beaucoup de Brooklyn frais.
Burası Williamsburg, Brooklyn lüks tuğlayla boyanın fiyatı şu an nerede olduğun gerçeğini değiştiremez.
Ici on est à Williamsburg, Brooklyn, et aucune quantité de briques apparentes et de peintures pourra changer le fait que, là où vous vous tenez,
Son moda şeylerden ne çok nefret ettiğini biliyorum,.. ... bu yüzden Brooklyn'de bir İtalyan aile fırını buldum.
Et je sais a quel point tu déteste quoique ce soit de tendance, donc je nous ai trouver une petite boulangerie familiale italienne a Brooklyn.
Brooklyn'de bir inşaat alanını yönetiyor.
Il dirige un chantier à Brooklyn.
Brooklyn Köprüsü!
Le pont de Brooklyn!
Troller Brooklyn Köprüsü altındaki sihirli hazırlık okulunda?
Des trolls dans une école magique sous le pont de Brooklyn?
Brooklyn Köprüsü, Kale, ve Fuzzlepitch Bloodball olmuş.
Le pont de Brooklyn est maintenant un château, et le Fuzzlepitch est maintenant du Sangball.
Ama, kızgın bir atın hayaletinin neden bir Brooklyn apartmanına musallat olduğunu anlamaya çalışan bir sonraki kiracıların yerinde olmak istemem.
Mais je ne voudrais pas être les prochains locataires qui devront comprendre pourquoi un cheval énervé hante un appartement a Brooklyn.
Brooklyn'de Ivy Köprüsü Yarış Atı Ahırı.
Les écuries Ivy à Brooklyn.
Biliyor musun, belki gelecek sefere birisini, Brooklyn'den buraya, zehirli, Rus malı, kolonyaya batırılmış kiralık bir kürkle 8 km at sürdürmeden önce,... film endüstrisinin atlar için dahi yaş ve sınıf ayrımcılığı yaptığı konusunda daha açık olursun.
Tu sais, peut-être que la prochaine fois avant de laisser quelqu'un faire plus de 8km à travers Brooklyn dans une fourrure d'emprunt gorgée de parfum russe toxique vous devriez préciser que l'industrie cinématographique, est jeuniste et élitiste, y compris pour les chevaux.
Ben de Brooklyn'deki her kuyumcuya gidip bir Bluestar alabilecek parayı ayarlayana kadar tekliflerini kıyasladım.
Je suis allée dans tous les "Gold store" de Brooklyn, j'ai fait monter les enchères entre eux jusqu'à ce que j'en ai assez pour le four.
Brooklyn'in en osuruklu yeridir.
Numéro un : c'est l'arrière-boutique de Brooklyn.
Tommy bildiğin gibi seni Brooklyn'le Queens'de iki yere götüreceğiz. Bize, bizimle işbirliği yaptığın iki cinayet davasının detaylarını vereceksin. Anlıyor musun?
Tommy, comme vous le savez, Je vais vous escorter à deux endroits dans Brooklyn et le Queens pour que vous puissiez nous donner les détails exacts des homicides sur lesquels vous coopérez.
Spooner iki ay önce Brooklyn'deki bir eve teslimat yapmış.
Spooner a fait une livraison dans une maison de Brooklyn il y a deux mois.
Üstelik Brooklyn'de hiç kuru temizlemeci yok duvarına da resmimi asayım deme.
Il existe pas de laverie à Brooklyn sans ma photo sur le mur.
Brooklyn.
De Brooklyn.
BROOKLYN ANTİKA
ANTIQUITÉS BROOKLYN
Neden Brooklyn'deyim?
Et pourquoi suis-je donc à Brooklyn?
Brooklyn'de ışıkların yarısını söndürebiliriz ancak olabileceği kadar hazırız.
- Bien. La moitié de Brooklyn sera privée de courant, mais on est plus prêts que jamais.
Şimdi Brooklyn'i seviyor musunuz?
Alors, vous aimez Brooklyn, sénateur?
Brooklyn'li sıska çocuk, kavgadan kaçmayacak kadar aptaldı.
Le petit de Brooklyn qui était trop bête pour s'enfuir d'une bataille.
Brooklyn'li bir gencim.
Je ne suis qu'un gars de Brooklyn.
Sayın yolcular, Brooklyn istikametine gidecek tren istasyona varmak üzere.
Mesdames et messieurs, le prochain train vers Brooklyn arrive à l'instant.
Ölü akrabalarınızı ziyaret için asansörle aşağı inmek nasıl olurdu? Brooklyn'deki dostlarınızı görmek için köprüden geçmek ya da feribotla Staten Adası'na geçmek gibi?
On descendrait en ascenseur auprès de parents morts, comme on va chez des amis parle pont de Brooklyn, ou le ferry de Staten Island.
İlk olarak, Abby Black, Fort Greene, Brooklyn.
Première de la liste, Abby Black. Fort Greene, Brooklyn.
İki takım, Brooklyn Dodgers ve New York Giants.
Deux équipes : Brooklyn Dodgers, New York Giants.
Melman, sen de Brooklyn Köprüsü'sün.
Melman! Tu es le Pont de Brooklyn!
Bence Brooklyn Köprüsü'nü inşa etmek daha kolay.
- Il faut un diplôme d'architecte.
BROOKLYN KÖPRÜSÜ ÇAMAŞIRHANE
PONT DE BROOKLYN BUANDERIE
Dino bana Brooklyn'de çalıştığını söyledi.
Dino m'a dit que tu bosses à Brooklyn.
Onu Brooklyn'den tanıyorum.
Je le connais de Brooklyn.
- 72.Cadde. Brooklyn Oyuncuları. Hepsi sonunda alaşağı oldu.
Le 72nd St, le Brooklyn Players...
- Brooklyn'e!
- À Brooklyn!
Brooklyn, New York'ta bir butikte bulunan ve karı-koca, George ve Linda Gergenblatt'in sahibi olduğu basımevinde keşfedildi.
Il a été découvert par la petite maison d'édition de New York... PRESSES WANDERLUST... de George et Linda Gergenblatt, mari et femme.
Bronx % 21 ve Brooklyn ise % 10. Aylık.
21 % du Bronx et 10 % de Brooklyn, par mois.
İçeri gireriz, Brooklyn'de hasılat % 10'a çıkar.
Les marchés locaux en plus de mes 10 %.
Pekala Han, Ruslar bana Brooklyn'deki işlerden % 7 veriyor.
Les Russes viennent de m'offrir une augmentation de 7 % sur Brooklyn.
Harlem lağımlarında bulduğun şu kokain kralları. Brooklyn'de Freddy Petrovich Çin Mahallesinde Tommy Lau.
La cocaïne trouvée dans les égouts de Brooklyn, Harlem... et Chinatown,
Üniversiteden sonra Brooklyn'e taşındılar.
" Juste après leurs études, ils s'installèrent à Brooklyn.
Veya Brooklyn Park'ta babamın yüksek dozdan ölüşünü izlemem gibi mi?
Ou Brooklyn Park, où j'ai vu mon père faire une overdose?
Saçının, kıyafetlerinin, Brooklyn köklerinin hüznüne dikkat çekeceğim ve o benim yapıcı eleştirimi burnu havada olarak kınayacak.
Je critiquerai sa triste coiffure et ses vêtements ses origines de Brooklyn, et il comparera mes critiques constructives à du snobisme.
Onun için, Brooklyn sadece J.F.K. havaalanına giderken limuzin şoförünün geçtiği bir yer.
Pour elle, Brooklyn est juste un endroit où passe son chauffeur de limousine pour aller à JFK.
Seni Brooklyn Benedict Arnold'u, sana inanamıyorum.
Sale traître. Comment as-tu pu?
Umuyorum ailemin Brooklyn'e olan sürgünü, sessizce ve onurluca geçip gidecek.
Avec un peu de chance l'exil de ma famille à Brooklyn va passer inaperçu et avec dignité.
Brookly kruvasanlarının Sant Ambroeus'a rakip olacağını bilmezdim.
Tu sais, je ne savais pas que les croissants à Brooklyn rivalisaient avec ceux de Sant Ambroeus.
Brooklyn'de harika şeyler olur.
De choses très bien se développe à Brooklyn.
Belki de, Brooklyn'in manzarası sayesinde daha net görüyorumdur ama bu konuda içim rahat değil.
Je crois que tu manques de recul. Ça ne me plaît pas.
-... geçen ay Brooklyn Köprüsünde genç bir polisin hayatını kaybettiği trajik olayı iyi idare edemediği için sert eleştiriler almıştı. - Hadi ama, bu haber sadece.
Quoi?
Özür dilerim.
... la tragédie du pont de Brooklyn où un jeune policier a laissé sa vie.
Çin Mahallesi % 10', Bronx ve Brooklyn ise eşit ve şimdiki orandan.
10 % pour Chinatown. Le Bronx et Brooklyn restent au même taux.