Brush traduction Français
28 traduction parallèle
Ardından fırçalarla ilgili bir konuda bağırıyor.
Puis il a crié " Brush, balai... oui.
Fırça.
"Brush".
Bu daha mı iyi? Süpürge fırçadan daha mı anlamlı?
"Broom" vous semble mieux que "Brush"?
Yüzyıl Brush Savaşlarını hatırlar mısın?
Je ne m'y attendais pas.
Örtü ya da aperatif yoktur, içkilere su katarlar. Sadece Fuller Brush kalabalığı.
Ils font pas payer l'entrée et ils mettent de l'eau dans les alcools.
Kendini Basil Brush sanıyor.
Il se prend pour une star. - Vous allez arrêter, oui?
Now try your best to stay calm Brush up your Sunday Salaam
Pas de panique, on se calme Souriez, criez salaam
- Bir manyetik fırça ile alabilirsin ya da bir parmak izi kamerası ya da iyodin tabancası ve gümüş transfer levhaları ile.
Si, par Magna Brush, laser argon ou métallisation. ... ou un canon à iode et des feuilles de transfert.
Frankie Brush'la konuş. Yahudi Jackie'yle konuş. Onlarla çalışmıştı.
Demande à Frankie la Brosse et Jackie le Juif... ils répondront de lui.
Ve ünlü kukla Basil Brush'ın kapsamlı bir biyografisi.
- Ca marchera pas! - Une biographie de Benny Hill.
Had a brush with the East India Trading company, did we?
Vous avez eu des démêlés avec la Compagnie des Indes Orientales, n'est-ce pas,
Bu kadar hassas bir bölgede çalıştığınıza göre şu temizlikçi adamlar kadar temiz olmaları gerekiyor.
Dans un domaine aussi sensible, il faut être aussi net que les hommes de Fuller Brush.
Millet size Fay Wellington ve Art Brush'ı hatırlatayım mı?
Dois-je vous rappeler Fay Wellington et Art Brush? Hein?
- Saçmalama. Fay Wellington'la Art Brush'ın ayrılmasının bu kasabanın ekonomisini etkilediğine inanmam.
Je ne crois pas une seconde que la rupture de Fay Wellington et Art Brush ait affecté l'économie de cette ville
Oz Büyücüsü'nden Wash and Brush Up Company'deki kızlar artık yanımda çalışıyor.
Oui, eh bien, j'ai des fées et des magiciens qui travaillent pour moi.
Sage Brush Cantina, Barstow.
Cantina Sagebrush, Barstow.
* Seviyorum saçını tarayış şeklini, seviyorum şık kıyafetlerini *
I like the way you brush your hair I like those stylish clothes you wear
- Barclay's Fırçası.
- Barclay's Brush.
O gerçek bir fırıncının Barclay's Fırçalı.
Beth fait preuve d'une grande humilité. C'est elle, le vrai cordon-bleu à Barclay's Brush.
Fuller Brush satıcısı olduğumu mu sanıyordun?
Et si j'étais un colporteur?
"Bam, bam" diyen Basil Brush'dı.
C'est Basil Brush qui disait boum, boum.
♪ to brush the dangerous
♪ to brush the dangerous
* Hadi, güzelim, kör kütük içeceğiz bu gece *
Come on, babe, we re gonna brush the sky
Ama dudakları onun dudaklarına değdiğinde, bu tasarlanmıştır.
But when his lips brush hers, it s intentional.
- Brush Park.
Brush Park.
Fuller Brush'ın adamları gibi.
Comme les vendeurs de porte-à-porte.
- Burada Barclay's Fırçalı!
Ici même à Barclay's Brush!
* Geçmiş geride kaldı *
I like the way you brush your hair I like those stylish clothes you wear