Bucks traduction Français
114 traduction parallèle
# I picked up 35 bucks in Reno
J'ai gagné 35 dollars à Reno
Bu gece gösteri Bucks County'de sonlanacak. Yarın evde olacak.
Ils arrêtent ce soir, il sera là demain.
Hayır, pek çok nedenle yaptığın şeyi yaptın. Her zaman yaptığın gibi aynı nedenlerle yaptın. Business, brinksmanship, and bucks.
Non, je vais te dire la véritable raison, tu l'as fait uniquement dans ton intérêt, par faiblesse et pour le pognon.
We got most of it rented off at 42 bucks a square foot... fakat en üst beş kat tamamen bize ait.
Il est loué en grande partie à 42 $ le pied carré... mais les 5 derniers étages sont à nous.
- İlk muayene mi? 38 bucks.
Première visite : 38 dollars.
75 rubiyeden fazla vermem. 80 rubiye.
Je propose 75 bucks.
Daha aza olmaz.
- 80 bucks, pas moins.
Bugünkü ilk satışın ve 5 rubiyenin hesabını mı yapıyorsun.
- Oh ca va! C'est votre premi re vente du jour. et vous chipotez pour 5 bucks!
"Ten bucks" buranın altınların gizlendiği yer olduğunu söyledi.
Dix dollars que c'est là que l'or est caché.
Bucks Fizz'in kazandığı sene işte.
C'est l'année où Bucks Fizz a gagné.
Televizyonda Bucks'ın maçı var.
Il y a un match des Bucks.
Bucks, ha?
Les Bucks jouent?
Beni hayatta tutan tek şey, Bucks'ın yenildiğini seyretmektir.
Ce qui me tient en vie, c'est de voir perdre les Bucks.
Evet, efendim. Gerçekten lanet olası bütün bir günümü bir odada, Bucks'dan nefret eden ve çöp gibi kokan bir kadınla oturarak geçirmek istediğimi mi düşünüyorsun?
Tu crois vraiment que j'avais envie de passer la journée avec une vieille qui déteste les Bucks et qui sent le chou?
Bir gece alt-seviyeli tesis olan B ucks Eyalet Hapishanesi'ndeki hücremdeydim.
Une nuit j'étais dans ma cellule dans une prison à sécurité minimum à la prison du comté de Bucks.
Bucks son iki şutunu sayı yaptı ve Lakers'ı, kıçlarının arasındaki... meyveli California kuyruklarını eve yolladı!
Les Bucks ont marqué à la dernière seconde et ont renvoyé ces Lakers chez eux... avec leurs queues entre leurs jambes de fruits tropicaux!
- Sadece 350.000 dolar kazandım da.
Je viens de prendre 350,000 bucks
Aynen öyle. O zaman Starbucks olmazdı, "Sarar" bucks olurdu.
Ce ne serait pas Starbucks, mais Herbucks.
Philadelphia ve Bucks County'de 400 bin el ilanı dağıtıldı.
400 000 avis de recherches distribués dans Philadelphie et le comté de Bucks.
Diğer soru, Bucks County'de ne var?
Autre chose, qu'y a-t-il dans le comté de Bucks?
Ama Bucks County'deki bir sevgilisinden bahsederdi.
Mais il parlait souvent de sa chérie du comté de Bucks.
Bucks County'de, teyzenizin evinde yakalanmış.
Hank a été repris dans le comté de Bucks, chez votre tante.
I make four bucks an hour planing down the thighs.
Je gagne 4 $ de l'heure en aplanissant les cuisses...
-'Bucks'ı seviyor olmalısınız.
Comment ne pas aimer le "bucks"?
I wish I'd have spent a few extra bucks and gotten the ejection package.
Si seulement j'avais pris l'option éjection.
En büyük C-Bucklar!
Les C-bucks assurent!
En büyük C-Bucks!
Les C-bucks assurent!
Mr. Venezuela makes six bucks an hour at best!
Mr. Venezuela gagne au mieux six dollars de l'heure!
Bucks County'de güzel bir hayatı, güzel bir karısı ve evi varmış.
Il avait une belle vie dans le comté de Bucks. Belle épouse, belle maison.
Bucks County'deki boktan bir liseye gidiyoruz.
Vous allez dans un foutu lycée à Bucks County.
Son olarak, kafede, kahve makinesinde çalışan adamla biraz atıştık, beni zehirlemeye çalışıyor, bu yüzden senin benim çeşnicibaşım olmanı istiyorum, tamam mı?
Et enfin, je suis en désaccord avec le serveur du Café Bucks. Il pourrait m'empoisonner, alors j'aurais besoin d'une goûteuse officielle. D'accord?
Beş yıl önce Bucks County'de olası bir müşteriyle tanışmaya gittiğinde öldürülmüş.
Elle a été tuée il y a 5 ans en allant à la rencontre de l'acheteur potentiel d'une maison, à Bucks.
Ama Gary ile maça gitmediğimiz bir gün olsun.
Tant que c'est pas un soir où moi et Gar sommes au match des Bucks...
Ted, bu konu hakkında kesinlikle tek kelime etmem, edersem de "Yürü be, Bucks!" derim.
Ted, je n'ai absolument rien d'autre à dire sur le sujet, à part peut-être "Allez les Bucks!"
Yürü be, Bucks!
Go Bucks, baby!
Hayır. Bucks traksiyonunu denemek istiyorum.
Non, je veux essayer une traction de Buck avec 3 kilos.
5 bucks vereceğim.
Mille cruzeiros.
Bikes, Beer, Booty ve Big Bucks, adamım!
Bécanes, bière, baise, et beaucoup de brouzoufs!
Bucks ilçesinde yeni bir ev aldık.
On a acheté une maison dans le comté de Bucks.
Sydney, Sydney, Bucks konuşuyor.
Sydney, ici Bugs
En büyük C-Bucklar.
Les C-Bucks assurent.
Açlıktan ölmek üzereyim, şurada bir Kahve Dünyası var. - Bir şeyler atıştıralım.
Je suis affamé, il y a un Coffee Bucks juste là-bas, allons manger quelque chose.
Burada, bir çeşit muzlu, ceviz tozlu kek yiyorum ve bu boktan Kahve Dünyası'nın arkasına sığınıyorum.
Je suis là, à manger une sorte de muffin banane et sciure de noisette, planqué dans une triste imitation de Coffee Bucks.
Şişe dolusu suyu 2 dolara aldım.
I take quarter water sold it in bottles for two bucks
Bucks County'de mi?
C'est où ça, dans le comté de Bucks?
Zamanında Bucks'a birkaç cubit oynamıştım ama şansım yaver gitmemişti.
J'ai déjà misé quelques cubits sur les Buccaneers, à mon grand malheur.
Evet, savcıya yalvardım ama Bucks County'de bir polisin canına kastedilmesi daha ağır bir suçmuş.
Oui. J'ai supplié le Procureur de me laisser y aller, mais une tentative de meurtre sur un officier de police dans le comté de Bucks pèse plus lourd que les accusations que l'on a sur lui à Philadelphie.
Yargılamayı engellediğini söyleyebilir ama buna Bucks County karar verecek.
Peut-être une affaire en recours pour partialité du juge, mais c'est le comté de Bucks qui décide.
Bucks, Celtics ile oynuyor...
Il y a un match des Bucks...
Yürü Bucks.
Allez les Bucks.
Bastır Bucks!
Allez les Bucks!