Cabernet traduction Français
124 traduction parallèle
Bordeaux, Cabernet, Chateau Margaux hasat, 1837.
Bordeaux, Cabernet, Château Margaux... cru, 1837.
Öğrenmem gereken ilk şey Cabernet Sauvignon'umu nasıl tutacağım.
Pour mieux l'apprivoiser.
Hayır, teşekkür ederim. Bende hala Bay Carsini'nin Cabernet zımbırtısından gelen baş dönmesi var.
Non, j'ai déjà trop bu de ce Cabernet machin.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
Cassini ne fait que 2 Bourgognes. Un Pinot Noir et un Gamay. Et un Bordeaux.
Geçen gün bana Cabernet Sauvignon ikram ettiniz. Tadı bunun gibi değildi.
Le Cabernet Sauvignon que j'ai bu chez vous n'était pas comme celui-ci.
O da "tatlı ama özgecil" bir bardak kırmızı şarap istedi.
Il a commandé un verre de vin "frais et délicieux", un cabernet.
Jose! Kabernet, por favor.
Un cabernet, por favor.
Pekala. Jack'in Cabernet şarabı çaldığı restorandan kovulunca... çaldığı Merlot'u alıyorum.
Je prends le merlot que Jack a volé au restaurant dont on l'a viré.
Bir Cabernet Sauvignon daha alabilir miyim?
Puis-je avoir un autre Cabernet?
Cabernet şarabı gibi.
C'est comme du vin de Bordeaux.
Bu arada Samantha, göğüslerini dikip alışverişe çıktı ve bir sise 94 Cabernet'le. * 84 Harvard mezunu birini aldı.
Samantha, elle, avait fait des courses, avec ses faux tétons, et s'était trouvée un Cabernet 94 et un MBA de Harvard 84.
Hiç çok iyi bir Cabarnet karışımına rastladınız mı? Doyasıya içtikten sonra onu gizli bölgelerinize döktünüz mü?
Vous avez deja bu un Cabernet tellement bon qu'il vous excite?
Şarap 99 Hadley Cabarnet Franc.
Le vin est un Cabernet Franc de 1999.
Oldukça eski bir Cabernet'ti, Sanırım. Bu bir anlam ifade ediyor mu?
C'était un très vieux Cabernet si c'est à ça que vous pensez.
Evet. İşte burada... İşte burada bir 1999 var... cabernet seve... um... tam-yapılı, erkeksi bir şarap.
Nous avons ici un vin de 1999... un cabernet sauvi... charnu, très masculin.
- Cabernet franc.
Cabernet franc.
Cabernet gibi her koşulda yetişmiyor ve her yerde, ihmal edilse bile büyümüyor.
Ce n'est pas un survivant comme le cabernet qui, lui, peut pousser partout. Même s'épanouir sans qu'on s'en occupe.
Cabernet'ler de güçlü ve heyecan vericidir ama nedense bana o kadar şiirsel gelmezler.
Bien sûr, le cabernet est puissant, exubérant, mais sans noblesse. Peut-être par comparaison, qui sait...
Yatağa yeni Cabernet'i koyduk.
On est en train de tirer le Cabernet.
- Cabernet güzel mi?
- Salut. Qu'est-ce qu'il vaut ce cabernet?
Harmanlanarak, o ünlü Bordeaux şarabını meydana getiren Cabernet ve Merlot üzümleri gibi, Hutu ve Tutsi'lerin de burada huzur ve ahenk içinde yaşayacakları sanılıyor.
Hutus et Tutsis sont censés vivre en harmonie... Rome ne fut pas faite en un jour.
Bizim için biraz beyaz ve kırmızı şarap ayırmasını istedim.
J'ai dit au mec qu'on voulait du blanc et du rouge. Grasa et Cabernet.
Arsız aromalı bir Cabernet. Meşemsi üst notaları ve çiçeksi bir bukesi var.
Un petit cabernet impertinent avec une pointe de chêne et une touche de finition fleurie.
Tamam, Merlot mu olsun Cabernet mi?
OK, Merlot ou Cabernet?
Dolapta mükemmel bir şişe Kaberne'm var.
J'ai réussi à avoir un petit cabernet...
Sözü açılmışken, caddenin yukarısındaki temizlikçilerle tatlı bir anlaşma bağladım onun için en iyi gömleklerine şarap dökmekten çekinme.
Il aurait bien besoin de conseils vestimentaires. A ce propos, j'ai obtenu un tarif pour entreprises auprès du nettoyage à sec. Alors, n'ayez plus peur de renverser du Cabernet sur vos chemises.
Hayır, cidden, Tommy yeni cabernet şarabının etiketine Lizzie'nin arı kostümlü bir fotoğrafını koymak istedi.
Sérieux. Tommy voulait une photo de Lizzie en abeille - sur l'étiquette du Cabernet.
İnanılmaz bir aroması var. 2001 Cabernet Merlot.
Sens-moi ça. C'est un incroyable millésime. C'est un Cabernet Merlot de 2001.
2004 yılına ait Cabarnet.
Cabernet 2004.
Cabernet Sauvignon ve diğer Fransız üzümlerinden üretiliyor.
0n fait avec des raisins français. Cabernet Sauvignon et d'autres...
Sen merlot yetiştiriyorsun. Onlar cabernet seviyor.
Vous faites du Merlot, ils préfèrent le Cabernet.
Sek de içebilirsin. Şampanya olmasa da olur. Ne faydası var ki?
Le Cabernet, le Beaujolais, le Zinfandel blanc...
Cabernet alayım.
Je prendrai un Cabernet.
Cabernet.
Cabernet.
İki Cabernet.
Deux Cabernets.
Katılmak ister misiniz? Hayır, teşekkür ederim.
J'allais justement ouvrir une autre bouteille de Cabernet.
Gastrik tüpünü unutalım. Herkese biftek ve kırmızı şarap ısmarlayayım.
Oubliez le tube G. Je nous achèterai un steak et une bouteille de Cabernet.
Birkaç şişe getireceğim.
J'amènerai du Cabernet.
Bunun yanına bir kadeh cabernet çok güzel giderdi.
Un verre de cabernet irait très bien avec ça.
Harold'un şaraphanesinde birkaç Cabarnet seçiyordum.
Chercher une bouteille de cabernet au vignoble de Harold.
Cabernet mi yoksa tequila mı?
Cabernet ou tequila?
Bu Meksikalıya bir kadeh şarap ver sana içinde ne kadar cabarnet, ne kadar merlot olduğunu söylesin. Hatta sana yılını bile söyler.
Tu verses un verre à ce hombre et je te parie qu'il peut te dire combien de cabernet et combien de merlot il y a dans l'assemblage.
Merlot mu Cabarnet mi olduğunu söyleyemeyeceğim.
J'ai aucune idée si c'est... un merlot ou un cabernet.
Yarı merlot, yarı cabernet franc.
C'est fait à demi de merlot et à demi de cabernet franc.
Bo hâlâ babası için çalışıyor. Jim 81 yaşında. 1978'den beri ödüllü Cabarnet üretiyor.
Bo travaille toujours pour son père, qui a 81 ans, et produit un cabernet primé depuis 1978.
Bir şişe Montelena Chardonnay ve bir şişe Stag's Leap Cabarnet, Smithsonian Enstitüsünün daimi koleksiyonuna girdi. 1976 PARİS TADIMI BİRİNCİ SIRA
Une bouteille de Chardonnay du Château Montelana et une bouteille de Cabernet Stag's Leap ont été admises dans la collection permanente du Smithsonian Institute.
Bu bir Cabernet Sauvignon.
C'est un Cabernet Sauvignon.
Cabernet üzümlerinden dünyanın en güzel şarabı yapılır.
Mais le Cabernet... est le meilleur vin du monde.
Cabernet.
Du "Caberney"...
Medoc'un sınırlarını aşan bu Cabernet'i keşfedeceksin.
Je crois que vous trouverez ce vin.
Cabernet.
- Du cabernet.