Caffeine traduction Français
13 traduction parallèle
Kafeinsizlik baş ağrısı yapmak üzere.
Le manque de caffeine me file un mal de t te.
Kafeine ve amlara hayır demez.
Caffeine et chattes.
- Çay? - Biraz daha kafein alırsam... daire vergileri için oy kullanacağım.
Si j'avais plus de cafféine, Je voterai pour la taxe uniforme.
Kahve, çörek... ve annemin bana olan inancı yüzünden.
A la cafféine, aux croissants... et à ma mère qui a toujours cru en moi. J'aurais aimé avoir une mère comme la vôtre.
- Kafein yok.
pas de caffeine.
Hatta az kafeinli yap.
A demi cafféiné.
- Kafeinin değil mi?
- Oh, la cafféine?
Selam.
# And I had too much caffeine # # and I was thinking bout myself # Salut. Salut.
- Ama tıka basa kafein almış.
Mais il était cafféiné jusqu'au bout des ongles.
Kafein daha uzun ve daha güçlü bir...
A venir : La cafféine pourrait-elle une plus longue, plus forte..
Belki kafein seviyem normale döndüğü içindi ama sakin, özgüvenli ve hepsinden çok odaklanmış hissediyordum.
Peut être mon niveau de cafféine redevenait normal, mais je me sentais calme, confiante, et surtout concentrée.
Kafein elinde kalan tek uyuşturucu artık değil mi?
La cafféine est la dernière drogue qu'il te reste, pas vrai?
Gerçekten yeniymiş, kafein alıp yıldırıma binmiş bir çita gibi hızla taramaya başlıyorum.
C'est une nouvelle mission, et aussi vite qu'un guépard sous cafféine conduisant un éclair, je suis dessus.