English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ C ] / Carrington

Carrington traduction Français

168 traduction parallèle
Albay Carrington'ın yaşlı öncüsünden... çıkardığımız okları size rapor etmek üzereydim.
- J'allais vous dire... avant que vous ne vous intéressiez à mes faits d'armes... que nous retirons des flèches du vieil éclaireur du colonel Carrington.
Albay Carrington ona, eğer siz Fort Piney'e cephane yollamazsınız mahvolacaklarını söylemiş.
Le colonel Carrington lui a dit que si vous n'approvisionniez pas Fort Piney... ils étaient cuits.
Hickok, Carrington'ın Fort Piney'deki birliğinin yarısının katledildiğini rapor etti.
Hickok rapporte que la moitié des hommes de Carrington à Fort Piney a été tuée.
Adım Elsa Clarington.
Je m'appelle Elsa Carrington.
Ben Carrington'da oturuyordum.
Moi, j'étais sur Carrington.
Bizzat Doktor Carrington'dan, kuzeyden tuhaf bir mesaj aldım.
J'ai reçu un message de leur pique-nique au pôle, du Dr Carrington.
Eğer Dr.Carrington'dan haber gelirse, bizzat haberdar olmak istiyorum.
Je veux être prévenu si le Dr Carrington nous contacte.
- Doktor Carrington nerede?
- Oû est le Dr Carrington?
- Doktor Carrington seni görmek istiyor.
- Le Dr Carrington veut te voir.
Biliyorum Doktor Carrington bekliyor.
Le Dr Carrington veut te voir.
- Doktor Carrington, Kaptan Hendry burada.
- Le capitaine Hendry est ici.
Bob, Carrington'ı buraya getirsene.
Bob, amène Carrington par ici.
- Buranın sorumlusu Doktor Carrington'dur.
- C'est lui, le responsable.
Ona şöyle söyle ; Ceset buzun içinde, Doktor Carrington muayene için buzdan çıkarmak istiyor.
Le corps est congelé et le Dr Carrington voudrait... extraire le corps pour l'examiner.
Doktor Carrington, Nobel ödülü kazanabilirsiniz.
Dr Carrington, vous avez reçu le Prix Nobel.
Doktor Carrington, haklısınız, kilit zorlanmış.
Vous aviez raison. Le cadenas a été forcé et remis en place.
- Doktor Carrington haklı.
- Dr Carrington a raison.
Carrington 35 ünite kan plazmasıyla ne yapıyor?
Qu'est-ce que Carrington fait avec 35 unités de plasma?
Doktor Carrington nerede?
Oû est le Dr Carrington?
" Carrington Marslının hayatta olduğunu bildirdi.
J'apprends que le Martien est vivant.
Belki Doktor Carrington onu kaynatıcının içine çekebilir.
Carrington peut lui demander de nager dans une marmite.
Carrington jeneratörü kapattı.
Carrington a arrêté le générateur.
Carrington'nun laboratuvarı ve sera tamamen yakıldı.
On a tout brûlé dans le labo et dans la serre.
- Doktor Carrington nasıl?
- Comment va Carrington?
Doktor Carrington araştırma grubu başkanı bu mücadeleden yara alarak kurtuldu. "
Le Dr Carrington, responsable de cette expédition... - a été blessé durant le combat. - Tu as raison.
Albay Carrington ve adamları burada iyi niyetlerinden mi duruyorlar - Bunu kim söyledi?
C'est pourquoi Carrington et ses hommes sont ici?
- Bir süvari bölüğü,.. Levazım subaylarından oluşan bir ekip ve,.. ... Bayan Carrington ve altı çocuğun da dahil olduğu ve dört subayın eşleri.
Il y a un régiment de cavalerie, un corps d'intendance, 4 femmes avec la mienne et 6 enfants.
Ona İngilizce öğretecek kadar sabırlı değilim.
Je n'aurais pas eu votre patience, Mme Carrington.
Carrington biz gidene kadar savaşa girmeyecektir.
Carrington n'a cessé d'esquiver le combat.
Yerlilere karşı ne yapacağını bilmiyor, yeni numaralar öğrenmek içinde çok yaşlı.
Carrington est trop vieux pour apprendre de nouvelles ruses.
Eğer onların üstesinden gelirsek, Carrington bizim aleyhimiz suçlama yapamaz.
Si nous leur régions leur compte, Carrington ne pourra rien faire!
Bu yeni haritacınız Carrington.
Voici Carrington, votre nouveau navigateur.
Carrington hesaplayacak.
C'est à Carrington de le dire.
- Selam Carrington.
Salut, Carrington.
Carrington!
Carrington!
- Carrington uyanık mısın?
Carrington, vous êtes éveillé?
Görevimiz her türlü yardımı vermek Carrington'na bakmak, sakin olmak ve...
Nous devons leur faciliter la tâche, nous occuper de Carrington, garder la tête froide et...
Sıkı bir karne sistemi uygularsak ve Carrington buna dâhil sanırım üç gün dayanabilir.
En nous rationnant, et Carrington aussi, on pourra tenir trois jours.
Peki ama Carrington ne olacak?
Et Carrington, alors?
- Carrigton olmasa yatardı. - Söyledim ya onu taşırız.
- Oui, s'il n'y avait pas Carrington.
Sanırım Carrington'a danışmak gerek.
On devrait demander son avis à Carrington.
Carrington'un tercihi yok.
Carrington n'a pas le choix.
Sen söyle Carrington.
Dites-lui, Carrington.
Carrington'la bana göre olmayacak.
Pour Carrington et moi, en tout cas.
Ben burada kalıp Carrington'a bakarım.
Je resterai ici pour m'occuper de Carrington.
Carrington yaralandı.
Carrington est blessé.
Fikir LORD CARRINGTON
Sur une idée de LORD CARRINGTON
- Doktor Carrington'ı duydun mu?
- Tu connais le Dr Carrington?
- Doktor Carrington? - Hazır mı?
- Redding?
Doktor Carrington, bu bilinen herhangi bir metale benzemiyor.
Ce métal m'est inconnu.
Carrington.
Carrington.
carrie 190

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]