Catania traduction Français
60 traduction parallèle
Bu filmde anlatılan hikaye, Catania'ya fazla uzak olmayan... Ionio kıyısındaki Sicilya, Aritrezza'da geçer.
- L'histoire de ce film se passe à Acitrezza en Sicile sur la mer Ionienne, près de Catane.
Catania'ya gelişimiz resim çektirişimiz sanki dün gibi...
Tu te souviens quand on est allés à Catane pour la photo? Ça me semble si proche!
O kadar uzak olmasaydı tuttuklarımızı Catania'ya götürürdük.
Si on pouvait, on livrerait nous-mêmes le poisson,..
Yarın çimento almak için Catania'ya gidiyorum.
- Je vais à Catane demain. - Pour quoi faire? Prendre du ciment.
Evliliği kaldıracak bütçem olsaydı, Catania'ya gitmeme gerek olmazdı!
Si je pouvais me marier, je n'irais pas à Catane!
Trezza Catania kadar büyük değil!
La mer de Trezza devrait être aussi grande que Catane.
Kooperatifin arabasını Catania'ya gönder ve bu mektubu komisyoncuya ver. Şikayetimizi geri alıyoruz.
Lorenzo, va à Catane avec la camionnette de la coopérative..... et donne ça au commissaire en disant que nous retirons notre plainte..
Bayan Lucia, af edersiniz fakat az önce Antoni'nun Catania'da serbest bırakıldığını öğrendim.
Permettez? Mademoiselle Lucia, excusez-moi de vous déranger.. .. mais j'ai appris qu'Antonio venait d'être libéré..
Ve doğrudan Catania'ya satış yaparız!
.. et on le vendra à Catane!
Valastrolar sahip oldukları tek mal varlıkları olan evlerini daha iyi bir gelecek için umut olması amacıyla ipotek ettirmek için Catania'ya doğru yola çıkıyorlar.
[Et les Valastro vont à Catane, hypothéquer leur maison,.. ] [.. leur unique bien, dans l'espoir d'un avenir meilleur.]
Catania'dan mı?
- Tu rentres de Catane?
Catania'daki Santa Marta Hastanesi'ne götürülmesi gerekiyor.
[.. et on l'emmène à Catane, à l'hôpital Santa Marta. ]
Catania'ya ya da Siracusa'ya giderim.
Je vais aller à Catane ou à Syracuse.
"Nisan ayında sınıra yol alan o uzun treni hatırladınız mı..?" - Catania!
Souviens-toi de ce mois d'Avril, du long train vers la frontière.
Onun kıskanması için, baştan çıkarıcı oğlumun Catania'dan gelmesi gerekiyormuş.
Mais il faut justement que ce soit mon fils qui excite sa jalousie.
Bu şekilde Catania'ya gelen tüm dansçılar... onun arkadaşlarının hizmetinde.
De sorte que les vedettes de la revue qui viennent à Catane sont à la disposition de ses amis.
Tüm Catania'nın umut ve gurur dolu izlediği, yeni vekilin, parlak siyasi geleceğine.
A une brillante carrière politique de notre nouveau député, que Catane regarde avec fierté et espoir.
Catania'daki en yakışıklı çocuk.
Le plus bel homme de tout Catane.
Barbara Puglisi'nin ailesinde bir rahip olduğunu hatırlat. Ve müstakbel kayınpederinin Catania'nın en iyi ailelerinden birinden olduğunu da.
Dis-lui que Barbara Puglisi a un prêtre dans sa famille et que son beau-père sort d'une des meilleures familles de Catane.
Catania'da şöyle yaparız. İlk önce başka bir yere bakmadan, önce komşunun kızını soruşturursun.
On en épouse une qu'on n'a jamais vue.
Zaten Catania'da herkesin... başkalarının işlerine burnunu soktuğunu bilirsiniz.
Je suis au courant. Ici, chacun se mêle des affaires d'autrui au lieu de balayer devant sa porte.
Neden Catania'da olduğumu biliyor musunuz? Çünkü bir gecede dokuz kadınla yattım.
J'ai eu neuf femmes en une seule nuit.
Catania'dan ayrıldığımda, her şeyi kaybettim.
Depuis que j'ai quitté Catane, j'ai tout perdu.
Catania'daki sefil hayat kötünün iyisi.
La vie à Catane est le moindre mal.
Tüm Catania'nın bilmesini istiyorum... 60 yaşındaki Alfio Magnano'nun hala kadınları var.
Alfio Magnano est encore viril à 60 ans!
Bütün Catania bunu biliyor.
Tout Catane le sait.
Catania'da, rahibelerce yönetilen bir okula gönderildi.
Étudiait dans un collège de sœurs à Catane.
Aynı hafta Catania'da... aşk cinayeti işleyen Marinana Terranova'nın... davası başladı.
Ce même jour, à Catane, débutait le procès du crime passionnel commis par Mariannina Terranova.
Bu elbiseyi ona Catania'dan ben aldım.
Je lui avais acheté cette robe.
Ertesi gün, eski vergilere bakacağım bahanesini uydurarak... Catania'ya gittim.
Le lendemain, sous un faux prétexte, je me rendis à Catane.
Catania'dan Rocky Pennisi...
Rocky Pennisi de Catane.
Catania'dan Mikey Corrado...
Mikey Corrado de Catane.
Ve içeri girmeye hak kazanmak istiyorlarsa Katanya köyünden uzak durup derhal gelsinler.
Que s'ils souhaitent être reçus qu'ils évitent le village de Catania. Mais qu'ils viennent immédiatement.
- Katanya köyünden geri kalanlar.
Tout ce qui reste du village de Catania.
Siraküza'ya çıkıp Kuzey Catania ve Messina'ya ilerleyecek.
Il arrivera à Syracuse et ira à Catane et peut-être à Messine.
Montgomery'nin, Catania yakınında, işgalin en sert direnişiyle karşılaştığı doğru.
Montgomery a fait face à une terrible résistance à Catane.
Catania'ya git. Onlara güvenmiyorum.
Conduit l'avion à Catane, ici, je n'ai pas confiance.
Örneğin, Mattei'nin Catania'dan ayrıldığı gün havaalanında güvenlik görevlisi yoktu! Ne?
En voilà un par exemple le jours du départ de Mattei il n'y avait pas de surveillance sur l'aéroport de Catane
Catania Havaalanı'nda çalışan işçi veya teknisyenlerden uçak kazasından sonra veya hatta aynı gün işinden ayrılan var mı diye araştırıp ortaya çıkarmak istiyorum.
J'ai voulu découvrir la personne qui sur l'aéroport de Catane. Qui travaillait comme employé, mécanicien ou comme simple manœuvre.. les jours autour du désastre.
Emirleri beklemek üzere Catania'daki havaalanına yerleştirildi.
Il attendait les ordres sur l'aéroport de Catane. Tout semblait ordinaire.
Catania havaalanındaki soruşturmaya ilişkin olarak Panorama da diyor ki...
.. à propos du cordon de sécurité de la police, à l'aéroport de Catagne-Silege
Catania'nın en güzel götü Corallo'da demek ne demek
Qu'est-ce que cela veut dire que la veuve Corallo a le plus beau cul de Catane?
Catania'nın... en iyi kalbine sahipsin.
Vous avez. le meilleur... cœur de Catane.
Catania'nın en güzel götü bu.
C'est le plus beau cul de Catane.
Catania Diadanus'u, Sechnid rahibesi.
Diacresse de Catania!
Palermo'dan Catania'ya, Palermo'dan Trapani'ye!
De Palerme à Catane. Rien de plus beau que Palerme!
Catania'da bir bakkalla oynaşıyormuş. Niyeti kötü diyorlar.
Elle fréquenterait un commerçant de Catane aux idées subversives.
- Catania'daki evimden.
- De chez moi à Catane.
Annenin hala Catania'da ayakkabı dükkanı var mı?
Ta mère a encore le magasin de chaussures à Catane?
- Catania'ya mı?
- Tu reournes à Catane?
- Romalı değilim, Catania eyaletindenim.
Moi j'suis Pas Romain, j'suis de la Sicile.