English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ C ] / Cecile

Cecile traduction Français

393 traduction parallèle
Cecile! Antoinette!
Sauvons-nous!
Cecile, başarılı olursam, benimle evlenir misin?
M'épouseras-tu quand j'aurai réussi?
Cecile!
Cécile!
Cecile?
Cécile...
Cecile, bu Jaques, seninle tanışmak için ölüyor.
Jacques mourait d'envie de vous rencontrer.
Cecile...
Cécile...
Günaydın, Cecile.
Bonjour, Cécile.
Cecile, hangisini tercih edersin, mücevher mi, kürk mü?
Cécile, préféreriez-vous des bijoux ou des fourrures?
Cecile'in bana verdiği horoscoba göre ben doğuştan şanslıyım ve...
L'horoscope que Cécile m'a acheté dit que je suis née avec la chance.
- Cecile neden yemeğe kalmasını istemedi?
- Cécile aurait dû l'inviter à dîner.
Ben hanımefendi olacak kadar yaşlı değilim, öyle değil mi, Cecile?
J'adore ça. Je ne suis pas d'âge à être "Madame".
"Anne, Cecile artık bir çocuk değil."
" Cécile n'est plus une enfant.
Teşekkür ederim Cecile.
Merci, Cécile.
- Sorun nedir, Cecile?
- Qu'y a-t-il, Cécile?
Bu tür bayağı konuşmaları sevmem Cecile. Komik olsalar bile.
Je n'aime pas les vulgarités, Cécile, même lorsqu'elles sont drôles.
Cecile, sakıncası yoksa beni yalnız bırakır mısın?
Voulez-vous me laisser seule?
Cecile?
Cécile?
- Cecile?
- Cécile?
Cecile, senin yatma vaktin gelmedi mi?
N'est-il pas temps d'aller te coucher?
Cecile, herkese mücevher ve kürk geliyor.
Des bijoux et des fourrures pour tout le monde!
Cecile, canım.
Chère Cécile...
- Cecile için bir oyun arkadaşı.
- Une camarade pour Cécile?
- Günaydın Cecile.
- Bonjour, Cécile.
Söyle. Söyle Cecile. Bunu istiyorum.
Dites-le, Cécile, je vous en prie.
- Öyle değil mi Cecile?
- N'est-ce pas, Cécile?
- Lütfen Onu bir daha görme Cecile.
- Ne le revoyez plus, Cécile.
Philippe'i bir daha görmeni istemiyorum Cecile.
Je ne veux plus que vous revoyiez Philippe.
Cecile de kibar.
Cécile aussi.
- Cecile.
- Cécile.
Cecile.
- Cécile.
- Fakat Cecile...?
- Mais Cécile...
Cecile.
Cécile.
- Cecile? Cecile?
- Cécile, où vas-tu?
- Hey, Cecile. Bekle biraz.
- Attends, Cécile...
Cecile, gerçekten şimdiye kadar hiç çalışma yaptın mı?
Cécile, avez-vous un peu travaillé?
Küçük Cecile babasının evliliği hakkında ne düşünüyor?
Que pense Cécile du mariage de son père?
Küçük Cecile kocaman bir bardak içki içecekmiş gibi hissediyor.
Cécile pense qu'elle a soif.
- Cecile.
- Cécile!
- Cecile! - Bu iş çığrından çıkıyor.
Tout cela m'échappe.
Lütfen Cecile. Gitmeme izin ver.
Cécile, lâchez-moi.
Cecile, geri dön!
Cécile, reviens!
Yolumuza koyulmalıyız, değil mi Cecile?
Nous devons y aller, n'est-ce pas, Cécile?
Hayatımın tamamını Baskerville Konağı'nda geçirmedim Cecile.
Je n'ai pas passé toute ma vie au manoir, Cécile.
Seni tanımak istiyorum ; Cecile.
Je veux vous connaître, Cécile.
Neden beni öptün Cecile?
Pourquoi m'avez-vous embrassé, Cécile?
Cecile, bana da bir bardak doldur.
Cécile, une autre chope pour moi.
Hayal kırıklığına uğrayacaklar ve Cecile de beni aşağıda bekliyor.
Ils seront trés déçus, et Cécile m'attend en bas.
Simone Pascin. Cecile de Planer.
Simone Pascin, Cécile de Planer,
Cecile de Planer, Rahibe Marie Joseph olarak tanınacak.
Cécile de Planer s'appellera désormais sœur Marie Joseph,
Bu kontes Cecilia, anne tarafından kuzen oluruz.
La Comtesse Cécile, une cousine du côté de ma mère.
Şimdi lütfen bu sözün seni incitmesine izin verme.
Je vous en prie. Ne soyez pas vexée par ce mot, Cécile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]