English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ C ] / Chantal

Chantal traduction Français

112 traduction parallèle
Hayır, Chantal.
Non, Chantal.
Sonra Chantal eline bakıp... bunu sanki Picasso yapmış dedi.
Puis Chantal a regardé sa main en disant... qu'elle était digne de Picasso.
Babası Dunning, Sponget ve Leach'i yönetmiş. Karısı da sosyetik.
C'est un bourge, père P.D.G., on en parle dans la presse, sa femme est une Marie-Chantal.
Merhaba, Marty.
Marty, c'est Chantal.
Ben Chantal'la olurdum.
Pour moi, ce serait plutôt Chantal.
Pekala. Uzman sensin, Chantal.
D'accord, tu es l'experte, Chantal.
- Chantal ne yapıyor?
Comment va Chantal?
Chantal kedi istiyor ama sadece başkası bakarsa.
Chantal ne voudrait qu'un chat désinfecté.
- Chantal'ın çocuğu olmuyor.
Chantal ne veut... ne peut pas en avoir.
Chantal odadaydı diyorsun odada değil, köpek yanımdaydı diyorsun yanında değil, bir kez olsun doğruyu söyle de hep birlikte sokağın...
Le chien était là ou pas? Dites-moi une chose claire et allons nous amuser en face.
Chantal bazen yeşil gözlü bir canavar olur.
Ma jolie Chantal souffre de jalousie aiguë.
Chantal bazen dayanılmaz olabiliyor.
Chantal peut être... insupportable.
Chantal'la herkes mutlu olamaz, ben mutluyum.
Je voulais être heureux avec Chantal et avoir des enfants.
Chantal'ın büyük kız kardeşi.
La soeur aînée de Chantal.
Chantal neden seninle gelmedi?
Chantal ne vous accompagnait pas?
Söylediklerinden hoşlanmadım. Uzun süredir Chantal ya da Henry'den biri onları ilk kez ziyaret etmiş.
Elle m'a confié que c'était la premiêre fois qu'Henry ou Chantal passait depuis longtemps.
Önce soruma cevap ver, Chantal sana o gece neden eşlik etmedi?
Dites-moi d'abord pourquoi Chantal ne vous accompagnait pas ce soir-là.
- Düşünüyorum da, herhalde... Chantal'ın yakışıklı, başarılı genç adamlarla olmasından... -... hoşlanmıyorsundur, değil mi?
Je pense que vous n'aimeriez pas que Chantal sorte avec un beau jeune homme qui réussit?
Evlendiğinizde Chantal kaç yaşındaydı?
- Vous l'avez épousée à quel âge?
- Bana Chantal'dan bahset.
Parlez-moi de Chantal.
Chantal'ın yeşil canavarı kız kardeşinin evliliğine de... yansıdı.
La jalousie de Chantal s'étend au mariage de sa soeur.
Her zaman daha güzel birisi vardır, daha genç birisi bunu bana Chantal'ın annesi söylerdi, bunu bana neden yapıyorsun, Victor?
Mais une plus belle surgit, plus jeune. La mère de Chantal le lui a appris. Pourquoi me faites-vous ça?
Takdim edeceğim kişi buraya sevgili eşi Chantal Hearst'le geldi.
Voici un homme qui, avec sa jolie femme, Chantal Hearst,
Detektif Castillo, ben gidip Chantal'la konuşurken buraya küçük bir kamera yerleştirecek.
L'inspecteur Castillo installera une caméra ici pendant que je bavarde avec Chantal.
Chantal, eviniz kimin üstüne kayıtlı?
A quel nom est la maison?
Chantal, eve sabah üç buçukta gittiğini söyledi.
Selon Chantal, vous êtes rentré à 3h30.
- Ulu Tanrım, Victor... - Sokak fahişelerinden bahsediyorum, bunlar ucuz kadınlar, pahalı telekızlar değiller. - Chantal yan odada!
Elle est dans la pièce à côté!
Chantal bizi duyamaz. Hiçbir şeyi duyamaz.
Chantal n'entend rien avec la porte fermée.
Chantal'ın tam tersi birini.
Le contraire de Chantal.
Eminim Chantal fahişelerle birlikte olduğunu öğrenmeyi asıl yaptığını öğrenmeye tercih ederdi.
Chantal préférerait savoir que vous baisiez une pute, plutôt que ce que vous faisiez.
Paco'nun Chantal'ımı büyüleyici bulduğu... -... bir çeşit sır mı?
C'est un secret que Paco trouve ma Chantal charmante?
Chantal, lütfen.
Je vous en prie.
Onunla birlikteyken hep ön plandasın, Porto Riko'nun gözde çiftisiniz, Henry ve Chantal Hearst mü...
Elle est votre carte de visite. Le couple de Porto Rico. Henry et Chantal Hearst.
Chantal'la tanıştığında 11 yaşındaydı.
Vous avez connu Chantal à ses l l ans.
Chantal bize bunları karanlık odandan getirdi.
Chantal a sorti ca de votre chambre noire.
Asansörde miyiz?
- Chantal, est-ce qu'on est dans un ascenseur?
Sandhu'yu bana sormadan kovdun. Chantal'ı bana sormadan kovduğunu da hatırlıyorum.
Quand t'as décidé d'engager Sandhu sans m'en parler, pourte mettre en contexte, c'est juste aprés avoir congédié Chantal sans m'en parler.
Onu da buraya çağıralım. Karşınızda Chantal...
- Faites entrer Chantal.
.. döndüğümde Chantal'ı salonda çırılçıplak bir halde buluyorum.
Chantal se ramène dans le salon et se met à danser à poil.
Chantal onların gözü önünde soyunuverdi.
Chantal s'est pointée et elle a enlevé ses vêtements.
- Bugün kızımın doğum günü. - Chantalle?
- Chantal?
Ben Chantal.
Je m'appelle Chantal.
Chantal erken heyecan sinyalleri gösterir sanıyordum.
Plus tôt, j'avais cru voir chez Chantal certains signes de nervosité.
Zoey Bloch birinci, Nikki Fletcher ikinci Chantal DeGroat üçüncü ve Casey Carlyle dördüncü.
Zoey Bloch occupe la première place, Nikki Fletcher, la seconde, suivie de Chantal De Groat et de Casey Carlyle.
Chantal?
- Chantel?
- Chantal kediyi tercih ediyor.
Chantal préfère les chats.
- Lanet olsun Henry...
Chantal était dans la chambre ou pas?
Chantal ne diyor biliyor musun?
Savez-vous ce que dit Chantal?
Yani Chantal aşırı tepki gösterdi.
Chantal a dramatisé?
Chantal!
- Chantal!
Chantal!
Chantal! Chantal!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]