Cherif traduction Français
44 traduction parallèle
- Cherif, sakın sakalından şaşma!
Cherif, accroche-toi à ta barbe!
- Cherif'in bugün keyfi yerinde.
Il est bien gai ce soir, Cherif.
Cherif, rahat bıraksana. Daha acemi o.
Cherif, laisse-la tranquille, c'est une nouvelle.
Merhaba? "Dukes of Hazzard" üçüncü hatta.
Allô? Cherif fait moi peur sur la ligne 3.
Söylediğim gibi. Eğer çizburger bok gibi kokuyorsa, leziz değildir bu da sana, "leziz" in anlamını bulmanda yardım edecektir.
Quand je dis que,... si Cherif trouve que ça pue, il pense que ce n'est pas succulent,... ça devrait vous expliquer ce que veut dire "succulent".
Cherif, duydun mu beni?
Chérif, tu as entendu?
Sırada Cherif var. Arkadaşımız Cherif.
Ensuite, Chérif,... notre ami Chérif.
Cherif'le sorunum var. İstediğinde kapasitesini oldukça iyi kullanabilen bir çocuk.
- J'ai un gros problème avec ce gamin qui a des capacités, qui peut bien faire.
Öyleyse Cherif'e ne veriyoruz?
- Qu'est-ce qu'on lui met?
Öyleyse şöyle yazıyorum : "Cherif, çalışmalarıyla ilgili..." ... tutumunda değişiklik gösterdiği takdirde başarılı olacaktır. "
- Donc je mets : "Chérif" peut réussir à condition "de changer d'attitude" par rapport au travail. "
Şerif Call'un cinayetini kimse aydınlatamadı.
Personne n'a jamais su qui a assassiné le cherif Call.
Şerif Ali.
Chérif Ali!
- Şerif Ali.
- Chérif Ali.
Teğmen Lawrence, sanırım Şerif Ali'yle tanıştınız.
Lieutenant Lawrence, vous connaissez Chérif Ali, je crois.
Şerif Ali'nin size sadakat borcu var.
Chérif Ali vous doit allégeance, prince.
Bunları yakaladım.
Chérif, je les ai pris.
Bunlar Beni Vech şerifinin giysileri.
Ce sont les habits d'un chérif Beni Wejh.
- Şeref bize ait. Selam, Şerif.
- C'est nous qui le sommes, chérif.
Beni Vech Şerifi.
Un chérif Beni Wejh.
Hizmetkarlık insanın içinde varsa, Şerif Ali Faysal'dan kötü efendiler bulabilir.
Si un homme a pour destin d'être serviteur, chérif Ali... il peut avoir pire maître que Fayçal.
Şerif Ali!
Chérif Ali!
- Şerif?
- Chérif?
- Şam'a, Şerif.
- A Damas, chérif.
Şerif, Lawrence için.
Chérif, pour Lawrence!
Şerif Ali'ye götür.
Apporte-le au chérif Ali.
Şerif Ali'ye bildir.
Dis-le au chérif Ali.
Şerif Ali telefonlarla Hoveytatların ilgilendiğini ve çalışmadığını söyledi.
Le chérif Ali a dit que le téléphone est à la charge des Howeitat... et qu'il ne fonctionne plus.
- Evet hayatım, ver lütfen!
- Oh, oui, mon chérif, faites-le!
Onun hakkında.
Finalement c'est un plaisir de vous connaître, Chérif.
- Şerif bulmamı istedi.
Le chérif m'a demandé de la trouver.
Katil bir hatıra almış.
- Je le ferai savoir au Chérif.
Galiba bilgi istiyor. - Ondan kaçmanı öneririm.
Grissom, le chérif vous cherche partout dans le labo.
- Şerif, kameraları sevmem.
Chérif, je ne suis pas très bon devant les caméras.
Şerif Lloyd.
Chérif Lloyd.
Kasabanın yeni bir şerifi var artık. Artık böyle israflar olmayacak.
Il y a un nouveau chérif en ville, et ce genre de gâchis ne durera pas plus longtemps.
Peki, adamızın reisiyle konuşalım o zaman.
Tres bien, nous allons en parler avec le chérif de cette île et on verra.
Hey, polis!
Chérif!
Sizinle iş yapmak güzeldi, Şerif.
C'était bien de travailler avec toi, Chérif.
Şimdi Şerifi ve yardımcısını öldürmem gerekecek.
Je vais shooter le Chérif et l'adjoint.
Ah, günaydın Şerif!
Ah, bonjour, chérif!
Şerif, NYPD bu davaya yardımcı olmaktan mutluluk duyar.
Chérif, le NYPD serait heureux de vous aider sur ce cas.
Evet, ne yazık ki Tarrytown şerifine iade etmek zorundayım.
Ouais, mais malheureusement j'ai du la rendre au chérif de Tarrytown.
Dal içeriye, patlat silahını Mystic Falls'un vahşi şerifi ya da arkadaşın düzelene kadar, vampirlere olan nefretini bir kenara bırak.
Chaland là-dedans, flambant d'armes à feu, le grand... cowboy-chérif de Mystic Falls, ou tu pourrais mettre de coté tes émotions par rapport aux vampires jusqu'à ce que ton amie soit réveillée.