English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ C ] / Chocolat

Chocolat traduction Français

6,012 traduction parallèle
O bir çikolata şelalesi mi? !
Une fontaine de chocolat?
İçtiğin şey çikolata mı genç adam?
Jeune homme, C'est du chocolat que vous buvez?
Hindi butunu çikolataya bandırmayın.
Ne plongez pas la cuisse de dinde dans le chocolat.
Yüzünü cama bastırıp bizim çikolata ve hindi yiyişimizi seyretmek.
À presser votre visage contre la vitre, nous regarder manger notre dinde et notre chocolat...
Bol kremalı sıcak çikolatam olsa mücadelesi daha kolay olurdu galiba.
Et ce serait plus simple de lutter avec un chocolat chaud et plein de guimauves.
Sıcak çikolata alacaksın, yavru köpek değil.
J'ai dit oui pour un chocolat, pas un chiot.
- Sıcak çikolatanın en iyi yanı da bu. Bardağın bizde kalmasına izin veriyorlar.
Le meilleur, dans ce chocolat, c'est qu'on garde la tasse.
Yine mi sıcak çikolata?
Encore un chocolat chaud?
Ben de mememden çikolatalı süt fışkırtacağım.
Je vais faire sortir du chocolat au lait de mes tétons.
Evet, ben de mememden çikolatalı süt çıkartacağım.
Ouais, et le lait au chocolat va gicler de mes tétons.
Bu yüzden sıcak çikolata aldım.
C'est pour ça que j'ai pris du chocolat chaud.
"Antonia Noel şekerli sıcak çikolatayla beni uyandırdı ve hediyeleri açtık."
Antonia m'a réveillée avec une tasse de chocolat chaud et mes bâtonnets de menthe poivrée préférés, et on a ouvert les cadeaux
Saçım bir çikolata şelalesine benziyor.
Mes cheveux ressemblent à une fontaine de chocolat.
Bunu da kurbanın dondurma külahının içine gömülmüş olan çikolata parçasının üzerinde yapmış olduğum derin çalışmalar sonucunda yaptım.
Ce que j'ai fait en calculant la profondeur avec laquelle la miette de chocolat est tombée dans le cornet de glace de la victime.
Çizburger ve süt... çikolatalı.
Ici. C'est un cheeseburger et milk-shake... chocolat.
- Sen Jason, Evet sen. Ne zaman mikrofonun, kağıt kapaklarının şey olarak değiştiği... şey..... çikolata fincanındaki fare olarak değiştiğini soracağız.
Ce soir, on vous demandera à quelle heure est-ce que le papier micro fait glisser le bouton... en souris à chocolat tasse?
Naneli ve çikolata parçacıklı olanından!
- Montagnes russes et menthe chocolat!
Geleneklerimize göre çocukları, havuzların olduğu yere, sadece çocuklara özel en ünlü açık büfemize ve dize kadar çikolatayla kaplı yağmur ormanlarına davet ediyoruz.
La tradition est d'inviter les enfants à la piscine, pour notre fameux buffet safari, accompagné d'une fontaine de chocolat de la forêt tropicale de 3 mètres de long!
Benim çikolata bağımlısı oğlum da gidiyor. Dikkatli olsanız iyi olur. İçine atlayıp kocaman bir çikolatayla çıkabilir.
Mon fils est un accro du chocolat, alors gare à vous ou il va plonger et ressortir transformé en barre Hershey absolument sublime.
Git de kendine dondurma al hadi.
Va t'acheter un bâtonnet au chocolat.
Şey, senin sıcak çikolataya falan ihtiyacın var mı?
Tu veux... un chocolat chaud?
Yumurtalar kırılır çikolata erir, cam çatlar ve Doc da bunun eski kız arkadaşlarına uyarlandığında ne anlama geldiğini merak ediyordu.
Les œufs cassés, le chocolat fondu, le bris de verre. Doc se demanda ce que ça signifiait, appliqué aux ex-copines.
Aldım. Yer fıstıklı, çikolatalı.
Oui, au beurre d'arachide et chocolat.
Alttan alta çikolata kokusu geliyor sanki.
Il a un léger goût de chocolat.
Hey Mac, çikolata.
Hé Mac, du chocolat.
Bekle bir dakika, bebeğim, bu çikolatalı pasta mı?
C'est un gâteau au chocolat?
Çikolatalı kek, çikolatalı krema ve çikolatalı krem şanti.
Oui, tout chocolat.
Evet ama beneim çikoltaya alerjim var.
Je suis allergique au chocolat.
Çikolatalı, kremşantili.
Au chocolat. Avec de la crème fouettée.
Çikolatalı var, çilekli ve Şam fıstıklı.
On a... chocolat, fraise et... pistache.
" Çikolatalı vanilya sosuna bayıldım.
J'ai pris vanille sauce chocolat, c'était bon.
- Çikolata ve hindistan cevizi severim.
- J'aime le chocolat et la noix de coco.
Çikolatalı şekerlemenin nasıl yapıldığını öğrenmek isteyen var mı?
Quelqu'un veut faire des truffes au chocolat?
Çikolata kaplamalı cevizli şekerleme.
Des pralines au chocolat.
- Ama çikolatalı olanlarını yedim.
- J'ai mangé ceux au chocolat.
Ben vanilyalı milkshake siparişi vermiştim, ama bana çikolatalı vermişler.
J'ai demandé un lait frappé à la vanille, pas au chocolat.
Bir de bana sor. Ben de çikolatalısından sipariş vermiştim.
Et moi, j'en ai commandé un au chocolat.
Yarısı yenmiş gofret.
Du chocolat.
Yüzünün her yanına çikolata bulaştıracaksın. - Çocuk gibi görüneceksin orada.
Tu vas avoir du chocolat partout.
- Ben de sana yapayım. - Hayır, hayır.
Tu as du chocolat...
- Oh, üzerine çikolata bulaştırdım.
Y a du chocolat. Ce n'est rien.
Ve Masion du Chocolat'tan tatlı.
Et des truffes de la Maison du Chocolat.
Sahilde sıcak çikolata içtiğimiz yeri hatırlıyor musun?
Tu te rappelles quand on buvait du chocolat chaud - à la maison de la plage?
İnanabiliyor musun? Zoey ile beraber dönme dolaba bindik, sonra sıcak çikolata içtik ve bu onun fikriydi.
Tu vas pas le croire, avec Zoey, on est allés sur les chaises volantes et on a pris un chocolat chaud.
Babam bize sıcak çikolata yapar.
Papa va nous faire du chocolat chaud.
Ve biz hiç birini bulamamıştık. Her yerde pahalı İsviçre çikolatası vardı.
On ne trouvait que du chocolat suisse super cher.
"Ama benim durumumda sıcak çikolata olmalı."
" de boire un café, ou plutôt un chocolat chaud,
Sıcak çikolata yapan yere gideriz.
Nous apos ;! Vais aller à ce chocolat chaud lieu le matin
Sıcak çikolatamız var.
Il y a du chocolat chaud.
Ben sadece senin mutlu ve sağlıklı olmanı ve arasıra evinde çocuklarınla futbol oynamanı istiyorum. Sıcak kakao için bir yürüyüşe çıkmak on yılda iki kezden falza.
Je veux que tu sois heureux, en bonne santé et à la maison de temps en temps pour jouer avec nos enfants, nous balader, boire un chocolat un peu plus souvent que 2 fois en 10 ans.
Hayır, teşekkürler Annie.
J'ai votre gâteau au chocolat, si vous voulez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]