Colt traduction Français
885 traduction parallèle
Silahımı da aldılar.
Il a mon colt aussi.
- Yedi, efendim.
Toutes les sept. C'était un colt?
Colt marka bir silah görevde değilken çalınmış.
L'arme volée est un colt, un pistolet très compact. L'incident s'est produit après un exercice de tir.
Silahın konusunda fazla tedirginsin değil mi?
Tu es obnubilé par ton colt.
Ne hissettiğini anlıyorum, ama kızın kiraladığı silah seninki olmayabilirdi zaten.
- Je sais bien. Mais le colt qu'elle a loué n'est peut-être pas le tien.
Bir sürü Colt var.
Ce n'est pas le seul sur le marché.
bir Colt'tan atılmış.
Elle vient aussi d'un colt.
Merminin eski kaydı yok.
La balle du colt n'est pas répertoriée.
Aynı Colt'tan ateşlenmiş.
Cette balle provient du même colt. Bravo!
Bu kadının kiraladığı Colt hakkında...
L'avez-vous interrogée sur le colt qu'elle a loué?
Yankesicilerin sıklıkla Colt'la ilgilenmez.
Peu de tueurs utilisent ce genre d'arme.
Şu silahı verdiğin adam neye benziyordu?
Décris-moi l'homme à qui tu as prêté ce colt.
Kendini vurabileceğini düşündüm.
Le colt allait peut-être lui faire sauter la cervelle...
Siyah kışlık mont ve sol elinde Colt tutuyor.
Un costume noir... Un colt tenu dans la main gauche...
Bu onu acısından daha fazla ağlatacak.
Elle m'a supplié de retrouver son argent. Tout cela à cause d'un fichu colt...
O benim Colt'umdu.
Ce colt est à moi!
Colt'u geri vermek için döndüğünde,
Le soir du vol, le suspect devait rendre le colt.
Hayır, silahı kiraladığı gece soygun yapmadı.
Avant ce soir-là, il n'avait rien fait avec le colt.
Çünkü Colt geri gelmemişti ;
Il comptait bien récupérer son colt!
- Yine benim Colt mu?
Dites-moi que mon colt n'est pas en cause.
Hala Colt'unla mı yatıyorsun?
Tu penses encore à ce colt?
Şükürler olsun ki, Honda'dan silahları aldık.
Ton colt nous a permis de récupérer d'autres armes.
- Ne işle uğraşıyorsunuz Bay Chickering?
Pour qui voyagez-vous, M. Chickering? Colt.
Silah fabrikası yeni bir model çıkarmış sanırım.
On me dit que Colt va produire de nouveaux modèles pour l'armée.
Yeni bir Colt tabanca almayı çok istiyordu.
Il voulait à tout prix avoir un Colt.
Yeni model 45'lik Colt Peacemaker.
Tout neuf! Un colt 45! Nickelé!
Bu üstün adam salt bakışıyla mı, altı patlarının tehdidiyle mi yoksa sadece ünüyle mi vahşi haydutları dize getiriyordu?
Cet homme exceptionnel domptera nos bêtes humaines... d'un coup œil, à la pointe du Colt, ou par sa réputation?
Siz piyano ile prova yaparsınız, ben de silahla.
Vous vous exercez au piano... moi, au Colt.
Ben sıradan bir adamım, sadece silah kullanmakta iyiyim. Ben böyleyim, silah kullanmakta ustayım.
Je suis un homme simple, qui n'est bon qu'au Colt.
Matmazel, belki onu savunmak için siz de elinize bir Kolt almak istersiniz.
Vous voulez mon Colt, pour le couvrir, mademoiselle?
Bu şu anda fazla bir şey tutamaz, özellikle de bir Kolt'u.
Pas question de tenir un Colt avec cette main.
Ben bırakın ateş etmeyi, bir silahı bile tutamam.
Je ne sais même pas tenir un Colt!
O her zaman 45. lik Colt taşırdı.
Il a un Colt 45.
# Colt'a duman gerek Balığa su # # Bildiğim... Bildiğim kadarıyla... #
Ce que la fumée est au colt, ce que l'eau est au poisson, ce que... que sais-je?
Kusura bakmayın ama daha önce içinde silah olan bir tane görmüştüm.
Excusez-moi. J'en ai vu avec un Colt.45 caché dedans.
Ona bir Colt. 32 verin.
Un Colt 32.
- Colt. 32'yi mi?
- Colt 32? Oui.
Colt'u kullanırım.
Oh! D'accord.
İşte, Remington, Colt, Root, Smith-Wesson, Colt - ordu, Joslyn, başka bir Remington...
Regardez : un Remington, un Colt, un Root, un Smith-Wesson, un autre Colt, un Joslyn, un autre Remington.
Tetsu, neden cebindeki tabancanı çekmiyorsun?
Tetsu, qu'attends-tu? Tu n'as pas ton colt chéri avec toi?
Zaten sekiz dolarım var.
Quand j'en aurai 10 de plus, j'achèterai un Colt.
Bir on dolar daha biriktirince, silahçıdan bir Colt alacağım.
Ça te servira à quoi fiston?
Kendime bir Colt alacağım ve onu belime takacağım.
Et on verra qui osera encore me traiter de bâtard!
Ve bu meraka sebep olan şey de Bay Colt.
Une curiosité principalement aiguisée par M. Colt.
Ve Bay Colt, ilk adı Samuel'dir.
Et M. Colt, prénom Samuel.
Başka Colt var mı?
Tu n'as pas eu de colt, récemment?
- Neye benzer onlar?
C'est quoi, un colt?
- Üstüme silah yöneltip bir odada gizlenerek mi?
Avec ton Colt?
- Colt'u kullan.
- Vous prendrez le Colt.
Benim zamanımda hileleri öğrenmeliydik, yoksa mezar kazıcılara iş olurduk.
J'achèterai un Colt et je le porterai.
Şimdiki tahtadan, ama eski bir süpürgeden daha iyidir.
Quand j'aurai le Colt...