English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ C ] / Crowder

Crowder traduction Français

398 traduction parallèle
- Rafe Crowder ve ben.
- Rafe Crowder...
Yüzmen bittiyse, seninle Cowder cinayeti hakkında konuşmak istiyorum.
Si vous ne nagez plus, j'ai des questions... à propos du meurtre de Rafe Crowder.
... sonra Sampler Harte'a ait Colt tabancayla Raphael Sam Crowder'ı vurdu.
... et a tiré sur Raphael Sam Crowder avec un pistolet Colt... appartenant à Sampler Harte.
Bay Crower'ın sözünü ettiği, yaşça küçük bayan şahit nedeniyle, mahkeme sadece siz beylerle bu odada, geçici olarak yeniden toplanmıştır.
- Oui? La cour s'est réunie temporairement dans ce bureau et on exclut... tout le monde sauf vous, en raison du jeune âge et de la fragilité... du témoin que M. Crowder vient de citer.
Rafe Crowder vurulduğunda, davalı Bay Caine'in tam olarak ne yaptığını kendi sözlerinizle anlatın lütfen.
Alethea, raconte-nous à ta manière, exactement ce que tu as vu l'accusé... M. Caine, faire quand Rafe Crowder a été tué par balle.
Şey adam tabancasını Bay Caine'e atınca Bay Caine tabancayı tuttu, tam Rafe Crowder'in üstüne doğru çevrilmişti.
Eh bien... M. Caine, quand le monsieur lui a lancé son arme... M. Caine l'a attrapée... et elle était dirigée sur Rafe Crowder.
Rafe Crowder'i nişan aldı.
Il a braqué l'arme sur Rafe Crowder.
Şey Bay Crowder o sırada ayağa kalktı ve tam göğsünden vuruldu ve sırt üstü yere düştü.
Eh bien... M. Crowder s'est mis debout et il a été touché en pleine poitrine... et il est tombé en arrière par terre.
Soyguncuların ikisi de Bay Crowder'i öldürdüğünü kabul etmedi.
Et aucun des malfrats n'a avoué le meurtre de M. Crowder.
Crowder, sen pek de fena bir adam değilsin.
Crowder, vous n'êtes pas mauvais bougre.
Baş tanık William Crowder, Bay Turner'ın av alanı bekçilerinden.
Le témoin principal est William Crowder, l'un des gardes-chasse de M. Turner.
Değerli zamanınızı bize ayırdığınız için çok teşekkür ederim, Bay Crowder.
Merci beaucoup de nous avoir confié tant de votre temps précieux.
Kesinlikle öylesiniz, Crowder.
Tout à fait, Crowder.
Karen Crowder da nerede?
Où est Karen Crowder, bordel?
Karen Crowder'ı tavlayamamışsın.
Vous n'avez pas séduit Karen Crowder.
Aşağı yukarı seninle aynı yaşta.Burası küçük bir kasaba belki tanıyorsundur, adı Boyd Crowder.
C'est une petite ville. Peut-être le connais-tu. Boyd Crowder?
- Eminim Crowder'ı papazın karşısına çıkarırsak hafızası canlanacaktır
- Il dit que non. - Si on lui montrait Crowder, le pasteur se souviendrait peut-être.
Boyd'un kardeşi Bowman Crowder'ı tanıyor muydun?
Tu connaissais Bowman Crowder, le frère de Boyd?
İkiniz Crowder'ı vurduğunuz için sana nasıl ulaşacağını bilir diye düşündüm.
J'ai pensé qu'elle saurait te joindre, vu que vous avez flingué les Crowder dans sa salle à manger.
Zaten tek ihtiyacım Crowder'ların Givens'lardan intikam istemesiydi.
Les Crowder voulant se venger des Givens, non merci.
Crowder Hanım. Vincent Bey.
Mlle Crowder, M. Vincent.
Bu kadar yolu geldiğiniz için sağ olun Crowder Hanım.
- Enchanté. - Enchanté. Mlle Crowder, merci d'être venue de si loin.
Telefonda da söylediğim gibi Boyd Crowder'ın vurulduğu geceyle ilgili birkaç sorum var.
J'ai juste quelques questions sur la nuit où Boyd Crowder a reçu une balle.
Boyd Crowder'ın evinizde Şerif Raylan Givens tarafından vurulması olayına ilişkin birkaç soru soracağım.
Je suis prête. Mlle Crowder, je veux vous poser quelques questions sur la nuit où Boyd Crowder a reçu une balle chez vous par le shérif adjoint Raylan Givens. D'accord?
Johnny Crowder.
- Johnny Crowder.
Bo Crowder yakında hapisten çıkıyor.
Bo Crowder sort bientôt de prison.
Bo Crowder içerideyken onun adına ne kadar para topladın?
Combien avez-vous récolté pour Bo, quand il était en prison?
Eğer Bo Crowder'ın hayatından çıkarmak istiyorsan tekrar Bo ile çalışmanın bir yolunu bulup bize elle tutulur kanıt getirmelisin demek oluyor.
Si tu veux te débarrasser de Bo, il va falloir que tu reviennes en grâce. Il va nous falloir des infos solides, comme Boyd.
Sence Bo Crowder'ın güvenini tekrar kazanabilir misin?
Vous pensez que Bo Crowder peut vous refaire confiance?
Crowder'ları hapse atmak istiyorsunuz, ama bunun için ortaya bir şey koymuyorsunuz.
Si vous voulez enfermer les Crowder, vous devez faire un effort.
Crowder'ın işleriyle ilgili öğrendiğin her şeyi düzenli olarak şerif teşkilatına rapor edeceksin.
Vous devrez faire un bilan régulier avec le marshal, dire tout ce que vous savez sur les opérations de Crowder.
Fakat Bo dedi ki, Bowman'ın ani ölümüne rağmen bu ev hâlâ Crowder'ların.
Mais Bo a dit que malgré la mort prématurée de Bowman, cette maison est encore celle des Crowder. Comme je ne savais pas où aller voir mes D.V.D., il m'a dit que je pouvais venir ici.
Bayan Crowder.
MIle Crowder.
Crowder'ları tanıyorsunuz ve ben de hep kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın izlenimi bırakmışsınızdır ve ben de böyle yapmaya niyetliyim.
Tu connais les Crowder. Tu sais prendre des initiatives et je veux faire pareil.
Bir Crowder'ı öldürdüm zaten.
J'ai déjà tué un Crowder.
Johnny Crowder'ın barının yakınına park edeceğiz... oraya gelir gelmez, seni arayıp haber vereceğiz.
Nous allons nous garer près du bar de Johnny Crowder, et dès que nous serons prêts, nous vous appellerons.
Geçen gün Johnny Crowder'a rastladım.
J'ai croisé Johnny Crowder, l'autre jour.
Johnny Crowder'dan pek haz etmem. Öyle olduğuna sevindim.
Johnny Crowder ne me donne pas la nausée.
Yine de Bo bile olsa gitmiyorum.
En tout cas, je ne pars pas. Tant pis pour Bo Crowder.
Bo Crowder'ın gönderdiği bir alışveriş listem var.
Je viens faire les courses pour Bo Crowder.
Johnny Crowder seni hırdavatçıda tehdit etti yani?
Johnny Crowder t'a menacée à la quincaillerie?
Crowder'lar arasında pek sevilmem.
Je n'ai pas la côte chez les Crowder.
Ama Crowder'larla sorunum bundan önce başladı.
Mais mes ennuis avec eux remontent à plus longtemps.
Tek iyi Crowder'dı.
Le seul chez les Crowder.
Diğer Crowderlardan biri ölüsünü istedi mi?
Y a-t-il un Crowder qui veut lui faire la peau?
Ayrıca hiçbir Crowder gündüz vakti bir şey yapmaz.
Personne ne va m'attaquer en plein jour.
Bay Crowder.
CLUB DES CLAIRlÉRES DE MIAMI
Uçuş nasıldı?
M. Crowder, comment s'est passé votre vol?
Crowder gerçekleri vardır.
Voilà l'évangile selon Crowder.
Henry Crowder'ı hatırlıyor musun?
Tu te souviens d'Henry Crowder?
Ama Crowder'ların canına okudum.
Mais j'ai poursuivi les Crowder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]