Daiquiris traduction Français
54 traduction parallèle
Sıradaki "Çifte Donuk Daiquiris," parlak pantolonlu bir kıyafet bele sarılacak Tay ipeği ile.
Ensuite, nous avons le "Cocktail bien frappé". Pantalon en fin lainage bleu... et jupe en soie à cravate.
12 yaşındaki kızlar çilekli rom içip Paris Vogue okuyor.
Des filles de douze ans qui sirotent des daiquiris et lisent Vogue.
İki misli tehlikeli.
Deux daiquiris.
5 kadeh rom mu içecektin?
Boire cinq daiquiris?
İçkilerle, nintendolarla, porno dergilerle dolu bir gün olacak...
Remplie de... daiquiris, de Nintendos et de magazines de branlette.
Muz kokteyli yaptım.
On fait la fête. J'ai fait des daiquiris banane.
O geceyi hala hatırlıyorum.
Je me souviens de cette nuit. Tu avais pris peut-être quatre daiquiris.
Birkaç içkiden sonra nasıl çılgına döndüğünü... unuttuğumu sanma sakın.
Et ne pense pas que j'ai oublié combien tu peux être coquine... après quelques daiquiris.
Bir şey içmek ister misin?
Tu veux boire quelque chose. J'ai un pichet de Daiquiris.
Dün gece çok fazla Daiquiris mi içtiniz?
Vous avez bu un daiquiri de trop, hier soir?
Onu İsviçreli bir dağ kızı gibi giydirin, biz de gelir bir kaç kadeh daiquiri yapar, hafif çakırkeyif olduktan sonra ne olacak görürüz.
vous l'habillez en Tyrolienne, je débarque avec les mecs, on boit quelques daiquiris et on voit ce qui se passe.
Kokteyllere bakın!
Quels daiquiris
Yaramazlık yapıyoruz. Hal blenderi çalıştırdı. Birden daiquiri'ler her yeri karıştırdı.
Hal a branché le mixeur et soudainement des daiquiris se sont mis à pleuvoir.
Bir kaç hafta limonlu vodka kokteyli yapamadım.
Je n'ai pas pu avoir de daiquiris pendant une semaine.
Annemin daiquiri içip Tanya Tucker şarkılarını söylemesini hatırlatıyor.
Comme quand ma mère se faisait des daiquiris, et qu'elle chantait du Tanya Tucker.
Sen ve bisikletli dostların ne içiyorsunuz orada çilekli süt mü?
Qu'est ce que toi et tes potes en mobylette buvez? "Strawberry daiquiris"?
"Garson" buradaki genç bayana en iyi çilekli kokteyllerinden getirir misin?
Garçon, pourriez-vous servir à cette jeune dame... un de vos meilleurs daiquiris à la fraise?
İşte buyur, alkolsüz ve tamahkar,... iki dondurulmuş, tam namuslu ev kızları için.
Te voilà, le droit chemin, - 2 daiquiris vraiment sans alcool.
"Ben baskebol, Bakire Daiquiri kokteyli, ve hoş ama hoş bayanlardan hoşlanırım."
"J'aime le basket, les daiquiris sans alcool, et les filles très, très gentilles."
Ama ben dünyayı görmek istiyorum, kokteyllerle kafayı bulmak ve bir yanardağa atılmak istiyorum.
Je veux voir le monde, faire une overdose de Daiquiris et être jetée dans un Volcan.
Daiquiri'ye ne diyorsun? Ama Marshall daiquiri içtiğinde kendi güzelliğine dalıp gidiyor. Olabilir.
- Et des daiquiris?
3 kokteyl daha.
Trois autres daiquiris.
İşte, içkileriniz burada.
[ Loverboy's "Working for the Weekend" ] Voilà tes daiquiris à la fraise.
Rocket, biraz Daiquiri de hazırla.
Rocket, prépare-nous quelques daiquiris au fromage.
- Rom ve limonlu kokteyl içtik.
On a pris des daiquiris.
Bekleyin. Bugüne özel çilekli kokteylimiz var.
Oh, attendez, on a une spécial sur les daiquiris aux fraises,
Fikrinizi değiştirirseniz diye söylüyorum çilekli şaraplarımın tam kıvamında olduğunu söylerler.
Merci. Bien, si vous changez d'avis, On m'a dit que mes daiquiris aux fraises sont immondes.
Kalın hamur pizzalar, çilekli kokteyller dostum.
Et les pizzas de Chicago, daiquiris à la fraise mec.
Sahilde küçük bir bar var. Banana Joe'un Yeri... Dünyadaki en iyi kokteyller orada.
Il y a un petit bar sur la plage, le Banana Joe s... les meilleurs daiquiris de la planète.
Dünya'daki en iyi kokteyller orada.
Les meilleurs daiquiris au monde.
Sanırım Meksika'ya gidersin ve eline bir kokteyl alıp güzel bir kızla tanıştıktan sonra beni tümden unutursun sandım.
J'étais convaincue qu'une fois au Mexique, tu irais quelque part commander des daiquiris avec une fleur dedans, que tu rencontrerais une jolie mamacita et que tu m'oublierais.
Daiquiris içelim.
Faisons des daiquiris.
Bu kadar daiquiris yeter.
Bon, les daiquiris, ça suffit.
Florida'ya mı gidelim? Magnesia kokteylimizden mi yudumlayalım?
Aller en Floride, siroter des daïquiris...
İki muzlu kokteyl, bir mango, bir erikli cin fiz... bir buz ateşi kokteyli ve benim için... çılgın bir sex on the beach, kenarında şeker olsun.
Je prendrais deux daïquiris banane... une mangue, un gin fizz allégé, un "téton humide", et pour moi... un orgasme hurlant sur la plage avec supplément de sucre!
Üç içkiden sonra siz hiç böyle şeyler yapmaz mısınız?
Vous ne faites pas ça vous, après trois daïquiris?
Daiquiris'im var.
Ca va, merci.
Bu gece başka daiquiri içmeyeceksin.
Fini les daïquiris, ce soir.
İki muzlu kokteyl.
Deux daïquiris à la banane.
Daiquiri.
- Daïquiris!
Daiquiri yapmayı bilir misin?
Tu sais faire les daïquiris?
Honduras'ta açıkça bir şeyler yapıyorsun, herne kadar onun muz kokteyli olduğundan şüpheli olsam da.
Qui a t-il de si important? Apparemment, quelque chose que tu as mijoté au Honduras, bien que je doute que ce soit les daïquiris à la banane.
Özel içkilerimiz, hindistan cevizli ve limonlu kokteyller olacak.
OK? Nos spécialités seront les Pina Colada et les Daïquiris.
İki Hemingway kokteyli söyle.
Commandez deux daïquiris Hemingway.
- Hazır mısın? - İki Hemingway kokteyli.
Deux daïquiris.
Sarhoştun. Altı tane hindistan cevizli votka limon içmiştin.
T'avais bu 6 daïquiris.
Tatlım, 2 daiquiri ile bir karışık sosis getir misin?
Trésor, tu nous ramènerais deux daïquiris et des saucisses cocktail?
Ha, şu kokteylciler.
Nos deux hommes daïquiris.
Bakar mısınız, dört tane daiquiri.
Scusa. Quatro daïquiris.
Siz kızlar bütün gece burada kalacaksınız. Birbirinizi yakından tanıyıp, karıncaları burnunuzdan uzak tutmaya çalışacaksınız. Bu arada Chaneller ve ben White Stallion'da muzlu kokteyllerimizi içeceğiz.
Vous allez passer la nuit ici, pour apprendre à vous connaitre et empêcher les fourmis de pénétrer vos narines, tandis que les Chanel et moi boirons des daïquiris banane à l'Étalon Blanc.
Dünyadaki en iyi kokteyller orada.
Les meilleurs daïquiris au monde.