Dasınız traduction Français
200 traduction parallèle
Londra'dasınız Bay Van Meer.
Vous êtes à Londres.
- Liverpool'dasınız.
 Liverpool.
Neredeyse Santa Rosa'dasınız.
Vous êtes presque à Santa Rosa.
Ne zamandır Fort de France'dasınız?
Ici depuis quand?
Söylesenize ne zamandır Tampico'dasınız?
Depuis quand vous êtes à Tampico?
- Kaç yıldır İtalya'dasınız?
- Vous êtes en Italie depuis longtemps?
Afrika'dasınız sanıyordum.
Je vous croyais en Afrique!
- Avrupa'dasınız sanıyordum.
– Je vous croyais en Europe. – J'y étais, mais je suis revenu.
Siz ve kızınız oda 12A'dasınız. Merdivenden yukarı.
Vous êtes à la loge 12 A, avec votre fille.
Gerra'dasınız.
A Gerra.
Ne kadardır Hindistan'dasınız Bayan Fitch?
Etes-vous en Inde depuis longtemps?
Siz 7 ve 7 A'dasınız.
Vous êtes dans les couchettes 7 et 7A.
Neden dışarıdasınız?
Que faites-vous dehors?
Porta Susa'dasınız, Turin'de.
Porta Susa, Turín.
Yarın Londra'dasınız.
Vous serez à Londres demain.
Buraya gelin. Bir saattir yukarıdasınız.
Ça fait une heure, payez!
Sürekli dışarıdasınız.
Vous êtes toujours dehors.
Uzun süredir mi Japonya'dasınız Bayan Easton?
- Vous vivez au Japon?
U.S.S. Enterprise'dasınız.
A bord de l'U.S.S. Enterprise.
Kaptan, yetenekleriniz ilgimi çekmiş olsa da, dürüst olmak gerekirse, çok aşağıdasınız.
Capitaine, bien que vos capacités m'intriguent, vous êtes franchement inférieur.
Çoğunlukla Balto'dasınız akşamları. Massoulier'yle beraber.
Vous êtes souvent au Balto le soir, avec Massoulier.
İkiniz de bu gece dışarıdasınız.
Vous coucherez tous les deux dehors.
Neden Londra'dasınız?
Que faites-vous à Londres?
Ne kadar zamandır Amerika'dasınız Bay Katzman?
- C'est l'Amérique. Vous êtes ici depuis longtemps?
Şu an Minnesota'dasınız. sizin kanunsuz memleketinizde değil.
Vous n'êtes plus dans votre Etat de hors-la-loi!
- Belki de yanlış toplantıdasınız.
- Impossible. - Vous avez pu vous tromper de réunion.
Demek sonunda Roma'dasınız.
Vous voici donc à Rome, Gaulois!
Şu anda Amerika'da değilsiniz, Mr.Douglas. YUnanistan'dasınız.
Vous n'êtes pas en Amérique, M. Douglas.
Uzun zamandır mı Boulder'dasınız?
Vous êtes à Boulder depuis longtemps?
- Potters Bluff'dasınız.
Eh bien, vous êtes à Potters Bluff.
Ne zamandır Güney Afrika'dasınız?
Depuis combien de temps êtes-vous en Afrique du Sud?
Siz orada Washington D.C.'de yukarıdasınız. Biz çalışmak için burada, aşağıdayız.
Vous, vous serez à Washington, et nous, au chômage.
- Ne zamandan beri Meksika'dasınız?
- Depuis quand êtes-vous au Mexique?
Washington'dasınız sanıyordum, içeri gelin lütfen.
Je croyais que vous étiez à Washington. Je vous en prie, entrez.
100 yıldan beri Şangay'dasınız.
Vous êtes à Shanghai depuis 100 ans.
Londra'dasınız sanıyordum.
- Je pensais que vous étiez à Londres.
Dr Barron, Atılgan'dasınız.
Dr Barron, vous êtes à bord de l'Enterprise.
Albay Braillie imiş. - Vakıf'dasınız.
Colonel Brailie, de la Fondation?
Ne zamandır Bou Noura'dasınız?
Depuis quand êtes-vous à Bou Noura?
Atılgan'dasınız.
Vous êtes à bord de l'Enterprise.
800, çocuklar! Sadece 800 feet yukarıdasınız!
- Vous n'êtes qu'à 800 pieds!
Belki öyle ama, siz şu anda İran'dasınız.
Peut-être, mais vous êtes en Iran.
Küçük bey, ne zamandır Amerika'dasınız?
Le jeune maître est depuis longtemps en Amérique?
Romulan İmparatorluk Savaş Kuşu Khazara'dasınız.
Sur l'oiseau de guerre romulien, Khazara.
Dedim ki ; " Şu an Amerika'dasınız.
" Vous êtes en Amérique ici,
Tokyo'dasın. Tokyo'dayız.
Tu es à Tokyo.
Potters Bluff'dasınız.
Tu es à Potters Bluff.
Neredeyim ben Bir Numara? Stargazer'dasınız efendim.
Comment se fait-il que les Q se jouent si facilement du temps et de l'espace, mais pas de nous?
Yıldızgemisi Atılgan'dasınız.
Vous êtes à bord de l'Enterprise.
Sba'dasınız, Paris'te değil.
On est à Sba, pas à Paris.
Sürekli kırmızıdasın!
Tu n'es qu'au rouge!