Date traduction Français
8,726 traduction parallèle
O tarihi aylar boyunca uykunda sayıkladın durdun.
Tu parlais de cette date dans ton sommeil depuis des mois.
Parklar Bahçeler'e şununla başvurmuştu.
Il date de sa candidature au service des Parcs.
Yok canım. Onu daha 70'li yıllarda diktiler.
Non, ça date des années 70.
Ordudan değil bu. Öncesinden.
Elle date pas de l'armée... mais d'avant.
İnsanların ne zaman öleceğini kim bilebilir?
* Qui peut connaître la date de la mort des gens?
Yani, hayvanların yaptığı bir şey miydi yoksa mağara adamı ve kadınıyla mı başladı?
Les animaux le faisaient ou ça date des hommes ou femmes des cavernes?
Görüntüde tarih damgası yoktu.
Il n'y avait pas de date sur la vidéo.
- Zamanın dolmasına 20 saniye. - Güzel.
- 20s jusqu'à la date limite.
Bay Hancock ve Vali Hutchinson'ın, uzun zamandır devam eden anlaşmaları vardır.
Monsieur Hancock et le Gouverneur Hutchinson ont eu un arrangement de longue date.
Uzun zamandır Eddie'de, özel bir detektif.
Eddie depuis longue date, un détective privé.
90'lı yıllara kadar da yaygın değillerdi.
" Leur expansion date de la fin des années 90.
Dikkat edin, tarih kusursuzca hizalı, satır sonları, üstlerindeki ve altlarındaki harflerle aynı yerde hizalı.
"La date s'aligne parfaitement, coupures de lignes aux mêmes endroits... " toutes les lettres s'alignent en haut et en bas.
Sanat dersinin ilk gününde, bana bunu yaptığını hatırlıyor musun?
Cette tasse date de ton 1er cours d'arts plastiques.
Temel atma törenimiz planlandı ve muhakkak bağışçıların ilgisini çekecektir.
Le premier coup de bêche aura bien lieu à la date prévue et ne manquera pas d'attirer l'attention des donateurs.
Mahkeme tarihi belirlendi mi?
Ils ont déjà... fixé la date du procès?
- Evet. Resmen sır olmuş!
T'as toujours gardé la date secrète.
Sezon, 21. Bölüm "İletişim Bozulması"
♪ The Big Bang Theory 8x21 ♪ The Communication Deterioration Original Air Date on April 16 2015
Penny'yle bir düğün tarihi kararlaştırdınız mı?
Avez-vous fixé une date de mariage, Penny et toi?
Zamanı gelince bir tarih ayarlarız.
On fixera une date quand ce sera le bon moment.
Bu jöle ne kadarlık?
De quand date cette gelée?
Ama bir senedir nişanlısınız ve hâlâ evlilik tarihiniz yok.
Mais vous êtes fiancés depuis plus d'un an maintenant, et vous n'avez même pas défini la date de votre mariage.
- Bir tarih ayarlayacağız.
On va définir une date.
Bir tarih seçince bir tarih seçeriz.
On choisira une date au moment opportun.
Biz niye bir tarih belirlemedik ki?
Donc... pourquoi on n'a pas choisi une date?
Tarih belirlemedik ya hani?
Parce qu'on n'a pas de date?
- İstiyorsan seç bir tarih.
Tu veux une date, choisis-en une.
Yine tarih seçmediniz.
Toujours pas de date.
Sonunda bir evlilik tarihi mi seçiyorsunuz yani?
Ça veut dire que vous allez enfin fixer la date du mariage?
Neden herkes bir tarih ayarlamamıza bu kadar takmış durumda?
Pourquoi tout le monde veut qu'on fixe cette date?
Dışarıdaki her manavda tarihleri geçmişse, bütün dünyayı yüz kere doyurmaya yetecek kadar şeyi atıyorlar.
Tous les magasins, là-bas, jettent dès le lendemain de la date limite, assez de produits pour nourrir le monde entier plus d'une centaine de fois.
Brandt'in beyninin son kullanma tarihi geçti.
Son cerveau a atteint sa date de péremption.
Anı, eski zamanlardandı. Annenizin...
Ce souvenir date, quand votre mère,
Bekleme listemiz 2 sene boyunca dolu.
Euh, notre liste d'attente date d'il y a 2 ans.
Yeni bir dövme mi?
Nouveau tatouage? C'est une date?
- Bu bir randevu mu? - Annemin kurbağasıyla çık.
La date où ma mère a claqué.
İkimize de uyan tarihler buluruz.
Nous trouverons une date qui nous conviendra à tous deux.
Bazı şüpheli depozitoların izini sürdü. Bir başkan yardımcısı tarafından verilmişti, tam da satılacağı sıralarda.
Et il a retrouvé la trace de dépôts offshore suspects fait par un de leurs vice-président aux alentours de la date de la vente.
Çeviri : Can Baf Utkun ( Evangelion Altyazı )
♪ Suits 4x14 ♪ Derailed Original Air Date on February 18, 2015
Peki son planlanan onarım tarihi ne zamandı?
Et de quand date la dernière maintenance prévue sur ce planning? C'etait il y a 2 ans.
64 model.
Elle date de 64.
Etiket son kullanma tarihi geçmiş diyor ama bunlarda her zaman esneklik payı olur.
la date dit qu'ils sont périmés, mais ne t'inquiète pas... Il y a toujours une marge de manoeuvre.
Sence takvime bakıp acaba burda myım diye bakmak aklına gelmiş midir?
Tu penses qu'elle a regardé la date et a été tenté de voir si j'était la?
En son ne zaman biriyle oldunuz?
Date de vos derniers rapports?
- Astrologla konuştuk, yeni düğün gününün yıldız falı, bir öncekinden bile daha iyiymiş.
- On a parlé à l'astrologue. L'horoscope de la nouvelle date de mariage est encore meilleur.
- Doğum gününü bilmek istiyor.
Elle veut connaître ta date de naissance.
Şu odadaki şilte konfederasyon zamanından kalma.
Le matelas de la chambre date de la guerre de Sécession.
Ama kişisel bilgisayarlar Cardiff'in tarihçesinde sadece son bölüm.
Mais les ordinateurs personnels ne sont que le dernier chapitre en date.
Hemen hemen sincapları vurduğum zamanlarda.
Autour de la date où j'ai tiré sur les écureuils.
Tamam. İlkinin tarihi 24 Temmuz 1973.
Le premier est daté du 24 juin 1973.
Bunun tarihi ise 18 ağustos 1973 ve konu KG olarak isimlendirilmiş. Kolla Götü manasına geldiğini tahmin ediyorum.
Celui-ci est daté du 18 août 1973 et le sujet est CYA... qui signifie, je crois "Cover Your Ass"?
- 18 ağustos 1973 tarihli KG notundan.
Le mémo "C.Y.A." daté du 18 août 1973.