Dediğimi yapacaksın traduction Français
82 traduction parallèle
Bak. Dediğimi yapacaksın.
Faites ce que je vous dis
Dediğimi yapacaksın.
- Tu m'obéis.
Yemeğe hazırlan. Ve unutma, dediğimi yapacaksın.
Et tu fais comme je dis.
Ben saklanacağım, sen de dediğimi yapacaksın.
Je vais me cacher, et toi, fais comme je te dis.
- Dediğimi yapacaksın!
- Tu le feras, je te dis!
- Dediğimi yapacaksın. - Lütfen, señor.
Maintenant obéis!
Benim dediğimi yapacaksınız.
Moi! Faire ce que je dire!
Bak, bundan sonra dediğimi yapacaksın, anladın mı?
A partir de maintenant, tu m'obéis. C'est compris?
Dediğimi yapacaksın.
Tais-toi et fais ce que je te dis.
Dediğimi yapacaksınız. Yoksa Bay Valdemar'ı olduğu gibi bırakır ve asla gitmesine izin vermem, anladın mı?
Vous ferez ce que je dis... ou je laisserai M. Valdemar exactement comme il est... et je ne le libérerai jamais, jamais, vous m'entendez?
Dediğimi yapacaksın yoksa Kaptan Kirk'i nötralize ederim.
Fais ce que je te dis ou je neutralise ton capitaine Kirk.
Sana dediğimi yapacaksın, doktor faturalarını sen ödediğin zaman, hastayken istediğin kadar dolaşırsın.
- Allez! Quand tu paieras le médecin, tu pourras rester là. Dis au revoir
- Dediğimi yapacaksınız.
- Faites ce que je vous dis.
Benim dediğimi yapacaksın.
Fais-moi confiance et obéis-moi.
- Hayır, Moss, Lang seninle kalacak dediğimi yapacaksın, bu davadan uzak dur tamam mı.
- Vous restez avec Lang et vous obéissez : restez en dehors de cette affaire.
Dediğimi yapacaksın.
Tu feras ce que je te dis.
Avukatımsın, dediğimi yapacaksın.
Mon avocat... doit m'écouter.
Dediğimi yapacaksın.
Tu feras ce que je dis?
Benim her dediğimi yapacaksın.
Fais tout ce que je te dis.
O roketteyken de dediğimi yapacaksın.
Sur le caillou, tu feras ce que je dis.!
Ve sen sadece benim dediğimi yapacaksın, yaptığımı değil!
Toi, fais ce que je dis, mais pas ce que je fais.
Dediğimi yapacaksınız.
Vous ferez ce que je dis.
Siz benim dediğimi yapacaksınız. Anlaşma bu. Anlaştık mı?
Tu fais ce que je te dis, c'est ça le marché.
- Dediğimi yapacaksın!
- Tu vas faire ce que je dis.
Öyleyse, dediğimi yapacaksın.
Tu le feras, on est d'accord.
Ve dediğimi yapacaksınız.
Ici on fait ce que je dis.
Özel biri de olsan evimde yaşıyorsun ve dediğimi yapacaksın.
Tu es peut-être spécial, mais tu vis chez moi et tu feras ce que je dis.
Eğer sen ve adamların yanımdaki hücreyi istemiyorsa dediğimi yapacaksın.
Si vous ne voulez pas tous être mes voisins de cellule, obéissez-moi.
Eğer başarabilirsem, dediğimi yapacaksın.
Mais si je réussis, tu feras ce que je dis.
Dediğimi yapacaksın.
Tu vas faire ce que je te dis de faire.
Eğer burada kalmak istiyorsan, dediğimi yapacaksın.
Si tu veux rester ici, fais ce que je dis.
Bu işin arkasında büyükler var, dediğimi yapacaksın.
Ce sont de gros bonnets. J'ai intérêt à ce que ça se fasse.
Evimde yaşadığın sürece, dediğimi yapacaksın.
Tant que tu vivras ici, tu feras ce que je te dirai.
Dediğimi yapacaksın.
vous suffirez comme je dis.
Onu canlı görmek istiyorsan dediğimi yapacaksın.
Si vous voulez la revoir vivante, vous allez faire exactement ce que je vous dis.
Yaparım. Ben senin annenim ve dediğimi yapacaksın.
Je suis ta mère et tu feras ce que je te dis.
Dediğimi yapacaksın, tamam mı?
Obéis, d'accord?
Dediğimi yapacaksın.
Tu vas faire ce que je dis.
Ve sonra dediğimi yapacaksın.
Et ensuite, vous m'obéirez.
Dediğimi yapacaksın.
Tu vas m'écouter.
O gün geldiğinde de sorgusuz sualsiz dediğimi yapacaksın.
Et quand ce jour viendra, Tu le feras sans poser de question.
Ama o zamana kadar benim dediğimi yapacaksın.
Mais d'ici là, vous m'obéissez au doigt et à l'oeil.
June'dan hoşlanıyorum ve onun gibi harika, zeki ve beni genç hissettiren biriyle başka bir şansım olmayacağını biliyorum. Dolayısıyla dediğimi yapacaksınız. Çünkü ben birinizin babası diğerinizin de sevgilisiyim ve burada demokrasi söz konusu değil.
Maintenant j'apprécie June, et je sais que je n'aurai jamais d'autre chance avec quequ'un aussi génial et intelligente qui me fera rester jeune, donc toutes les deux allez faire comme j'ai dit, parce que je suis le père et l'amant, et ce n'est pas une démocratie!
Dediğimi yapacaksın. Şimdi arabaya bin!
Monte dans la voiture!
- Ne yapacaksın? - Sana dediğimi yap!
- Que voulez-vous faire?
Yani her dediğimi tam tamına yapacaksınız.
Et ça veut dire faire tout ce que je dis.
Dediğimi yapacaksın.
Tu feras comme je te le dis.
Şu andan itibaren, her dediğimi söylediğim an yapacaksın yoksa bunu annene gösteririm.
Maintenant, tu feras ce que je dis, quand je le dis, ou je montre ça à ta mère.
Dediğimi hemen yapacaksın, pislik!
Je te laisserai pas faire, connard.
- Dediğimi yapacaksın!
Arrête! - Reviens!
Çeneni kapatacak mısın yoksa dediğimi mi yapacaksın?
Tu vas l'ouvrir ou faire ce que je dis?
yapacaksın 87
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğine göre 48
dediğiniz gibi 52
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğine göre 48
dediğiniz gibi 52