Dex traduction Français
842 traduction parallèle
Peki, Dex...
Allons, Dex...
Iyi bir is, Dex
Bon travail, Dex.
Dex ile ben basladigimizda burada neredeyse kimse yoktu.
Quand Dex et moi avons commencé, il n'y avait presque personne.
Dex bana haberi verdi, ben de geldim.
Dex m'a transmis le message et me voilà.
Ama Dex hakli olabilir.
Dex pourrait avoir raison.
- Geliyorlar, Dex!
- Ils arrivent, Dex!
- Sakin ol Dex!
- Ou calme, Dex!
Bekle, Dex!
Attends, Dex!
Gel Dex. Burasi tekin degil.
Viens, Dex, ce lieu est hanté.
Gel, Dex.
Viens, Dex.
Attigi ilk kursun hedefini buldu, Dex.
Son premier coup était bien visé, Dex.
Dex'e dikkat edin.
Surveillez Dex.
- Roy ve Dex oradaydilar, degil mi
- Mais Roy et Dexter y étaient?
Dex disarida.
Dex est dehors.
Dex!
Dex!
Bu senin için de geçerli Dex.
C'est valable pour toi aussi, Dex.
Dex onunla ilgileneceksiniz.
Dex, occupez-vous de lui.
Birak beni, Dex.
Lâche-moi, Dex.
- Dex'e Satchel Mouth de.
- Satchmo, le pote à Dexter.
Tamam. Hiç böyle büyük bir evde oturduğunu bilmiyordum Dex.
On ne peut pas dire que tu es à l'étroit!
Şu da Dex'e benziyor.
Hé! On dirait Dex!
- Sadece Dex de.
Dex fera très bien l'affaire.
Dex, lanet olsun ne oldu sana böyle?
Dex, qu'est-ce qui t'est arrivé?
Sana bir içki daha koyayım.
Laisse-moi t'offrir encore un verre, Dex.
"Sanırım Dex'in şu anda benden daha kararlı bir kişinin yardımına ihtiyacı var." "Kızın durumu da ayrı bir sorun."
Je crois que Dex aurait ainsi un appui plus solide que le mien, sans parler de la fille elle-même.
Dex nerede?
Où est Dex?
Ne yapmış Dex ona?
Qu'est-ce qu'il lui a fait?
- Selam, Dex.
- Salut, Dex.
Sonra görüşürüz, Dex.
À plus tard, Dex.
Hey, bugün yedek kulübesinde çok kısa kalacağız gibi görünüyor, Dex.
Il ne semble pas y avoir beaucoup de joueurs, Dex.
Hadi ama, Dex, bana söz verdin.
Allons, Dex, vous m'aviez promis.
Teşekkürler, Dex.
Merci, Dex.
- Dex.
- Dex.
A, evet, teşekkürler, Dex.
Bien, merci, Dex.
Barney artık benimle çalışıyor, Dex.
Barney travaille avec moi maintenant.
Sesler çok fazla sandviç sever, Dex.
Vous avez mangé trop de saucisses au chili, Dex.
Ben rahatlamak için bisiklete binerim, Dex.
Je fais du vélo pour relaxer, Dex.
- Görüyorsun, Dex, çok zor değil, değilmi?
- Ce n'est pas difficile, pas vrai?
- Bu kim, Dex?
- Qui est-ce, Dex?
- Daha iyisini yapmalıydın, Dex.
- Vous devriez vous dépêcher, Dex.
Merhaba Dex. Bu sıcakta biraz yavaş hareket etmelisin.
Dex, tu devrais ralentir dans cette chaleur.
Fakültede, Dekan'a arkadaşın Hal'ı önerdiğin konuşuluyor, Dex.
On dit que tu as recommandé ton ami Hal.
Sen en son ne zaman bir şey yayımladın, Dex? O tanınmayan dergilerin birinde ilginç bir makale vardı.
T'as été publié quand la dernière fois?
Bak bazılarımız sadece hoca olmak istiyor Dex. Edebî bir iddiamız yok bizim! Bizler kahrolası iyi hocalarız!
Certains d'entre nous ne sont que des putains de bons professeurs!
Tanrım, Dex.
Mon Dieu, Dex...
Şu ikiyüzlü silahşörü yakalayın.
Loker! Dex!
Dex, sakin ol.
Doucement.
"Dex beni aradığında, pek tutarlı şeyler söylemedi."
Quand Dex m'a appelé, il était à peine cohérent.
" Kıza ne olduğunu söylemesi için zorladım.
Pauvre Dex.
Hayır, Dex.
Non, Dex.
Dex.
Dex.