Dnr traduction Français
76 traduction parallèle
DNR yapıştırmaları orada. Sağ ol.
L'étiquette "Ne pas réanimer".
HGG belgesi varsa olağanüstü tedbirler kullanamam.
Aucune mesure exceptionnelle en cas de DNR.
Böyle düşünüyorsanız kocanıza bir HGG belgesi imzalatabilirsiniz.
Si vous pensez ça, votre mari devrait peut-être signer une DNR.
Beyin Ölümü Kararı var.
Elle est DNR.
- Bir Beyin Ölümü Kararı imzaladı!
- Elle a signé un DNR!
"Beyin Ölümü Kararı" verildi.
Elle a signé un DNR.
Bir BÖK imzalamış ve babasına vekalet vermiş.
Elle a signé un DNR. Son père a une procuration.
BÖK değil mi artık?
Elle n'est plus DNR?
Geçerli bir BÖK göz ardı edilemez!
Tu ne peux pas ignorer un DNR!
BÖK vakası.
Elle est DNR.
- Hayır, Hayata Geri Getirmeyin vakası.
- Non, c'est un DNR.
Hayata Geri Getirme.
C'est un DNR.
Onunla DNR hakkında konuştum ama aşırı tepki verdi.
Quand j'ai parlé de DNR, elle s'est énervée. - DNR?
- DNR mi? - Fişi çekme kararı.
- Décision de ne pas réanimer.
DNR olmuş olmamış, kimin umurunda?
On s'en fout, DNR ou pas DNR.
O zaman komaya girerse ve sen DNR'yi imzalamadığın için tüplere ve makinelere bağlı şekilde onu yaşatmaya çalışırlarsa ne olacak?
Si elle tombe dans le coma, il faudra la maintenir en vie... artificiellement.
Lanet olası DNR'yi imzalayacağım.
T'auras ta putain de DNR!
- Babaanne, DNR nedir?
Mamie, ça veut dire quoi "DNR"?
Ödevini hazırlamak zorunda olduğum DNA gibi ama Parvati halanın senin DNR'n hakkında konuştuğunu duydum.
J'ai un devoir à faire sur l'ADN... mais tata parlait de DNR. C'est la même chose?
DNR'n hakkında.
- A propos de DNR.
Bana DNR yapılması gerektiğini mi düşünüyor?
Elle dit que je devrais avoir une DNR?
Buna DNR kodu deniyor.
Vous serez NPR.
- DNR'ı istemiyorlar mı?
- Ils sont contre cette solution?
O bir DNR!
Elle est NPR!
- Hasta DNR!
- Cette patiente est NPR!
Bir DNR için hepimizi buraya topladı.
Il nous a fait venir pour une NPR.
- DNR grubunda biri.
- Elle refuse la réa.
Lester DNR dosyalarından anladı.
Lester l'a découvert en épluchant les appels.
Lee, DNR defteri nerede?
- Lee, où est le fichier compte-rendu?
Çok fazla DNR kaydımız olacak.
Ça en fait un paquet à traiter.
- DNR imzaladı.
- Un, deux - -
DNR mi?
Un ordre de ne pas réanimer?
DNR imzaladı.
Il a signé un NPR.
DNR imzaladı.
Il a signé un ordre de Ne Pas Réanimer
DNR'nin anlamı "diriltmeyin" dir, "tedavi etmeyin" değil.
NPR veut dire Ne Pas Réanimer, pas Ne Pas Traiter.
Yapamayız. DNR imzaladı.
On peut pas, il a signé un NPR.
- DNR imzaladı.
- Il est NPR.
- O DNR'yi neden imzaladı?
- Pourquoi a-t-il signé cet ordre?
Hayır. DNR'yi ALS yüzünden yavaş ve acı dolu bir ölümü yaşamamak için imzaladı.
Il l'a signé car il ne voulait pas d'une mort lente et douloureuse à cause de l'ASL.
Hastanın bunu bildiğini düşünüyorum. DNR imzaladı.
J'imagine que le patient le sait, il a signé un ordre de ne pas réanimer.
DNR geçerli olmayabilir.
Cet NPR n'est peut-être pas valide.
DNR emrine Dr. House'un kendi ekibinden biri şahitlik etti. Dr. Foreman.
L'ordre a été vu.... par les membres de l'équipe de Dr House, Dr Foreman.
DNR emrinin geçerliliği sorgulanmalıdır.
La validité de l'ordre est une question de fait.
DNR. Yeniden canlandırmayın.
Ne pas réanimer.
- DNR evrakları.
- Les papiers du NPR.
Bu komik, çünkü ben DNR belgelerini imzalamanın, hastanın seçimi olduğunu sanıyordum.
Je croyais que le NPR dépendait de la décision du patient.
İlk önce ben kötü haberi vereceğim. Sonra da senin lafa girip, solunum cihazına bağlanmamasını kabul ettiğine dair ( DNR ) imza almanı istiyorum.
Je vais lui annoncer la mauvaise nouvelle, et tu viendras après, pour donner l'ordonnance de non-réanimation.
DNR'ı ona mı bırakacaksın?
Tu vas lui faire ça?
DNR, baş harfleri.
- DNR. Ce sont des initiales.
- O DNR!
- Elle est NPR!
DNR imzaladı.
Elle est NPR.