Dua ediyorum traduction Français
941 traduction parallèle
Fakat Buddha'ya dua ediyorum...
mais je prierai Bouddha moi-même...
Kocamın ve Chico'nun güvende olmaları için dua ediyorum.
Je prie pour que mon mari et Chico soient sains et saufs. "
Dua ediyorum.
Je prie.
Erteleyecek, dua ediyorum.
- Elle le sera! Je prie pour ça.
Şimdi tanrıya dua ediyorum - Kudretli İsa'ya.
Maintenant, j'adresse mes prières... à Jésus.
Bu şekilde hem çalışıp hem dua ediyorum.
Pour travailler, pour prier.
Hep mutfağı vursalar da bulaşık derdi kalmasa diye dua ediyorum.
S'ils la touchaient, finie la vaisselle!
Uyumak için uzanıyorum, Tanrıya ruhum için dua ediyorum
En me couchant, je Te prie, Dieu, de garder mon âme...
Yerel tapınakta işler yolunda gitsin diye her gün dua ediyorum.
Je prie pour de bons résultats tous les jours au sanctuaire.
Gülümsemeni göreceğim ve kalbimin yeniden çarpacağı gün için dua ediyorum.
Je prie pour le jour Où je reverrai ton sourire Et mon cœur se remettra à battre
Her gece bunun için dua ediyorum.
Je l'espère.
Hızlı olmak için dua ediyorum.
Allegro vivace!
Oh, bu günüme dua ediyorum!
J'ai prié pour que ce jour arrive.
Doktorun çabuk gelmesi için tanrıya dua ediyorum.
Gus, je prie le bon Dieu que le docteur arrive.
Ama şimdi senin güvende olman için dua ediyorum.
Mais maintenant, je vais prier pour ta sauvegarde.
Pusuya davetiye çıkarmakla kalmıyorum Olması için dua ediyorum.
Je prie Dieu qu'il y en ait une.
Hesaplamalarımın doğru çıkması için Tanrı'ya dua ediyorum.
Dieu, faites que j'ai raison
Nerede olduğunu bilmediğimden bu son sözlerimi sana gönderemiyorum ama geri dönüp bunu okuman için dua ediyorum.
J'ignore où vous êtes et ne puis vous envoyer ces derniers mots, mais je prie pour que vous les lisiez un jour.
Artık oğlumuza dönmen için dua ediyorum.
Je prie à présent pour que vous reveniez pour votre fils.
Eve dönüp babanın işini devam ettirmen için hep dua ediyorum.
J'ai prié pour que tu rentres afin de prendre la suite de ton père, ici.
Öyle olması için dua ediyorum.
J'ai prié pour que ça arrive.
Her sabah uyanıyorum ve dua ediyorum O günün gelmesi için
Chaque matin, je me lève en priant, en priant que la journée soit brève.
Vatka olmamaları için dua ediyorum.
Pourvu qu'elles ne soient pas rembourrées.
Başka bir şey için daha dua ediyorum.
Je prie aussi pour... Je voudrais tant...
Bu acıyla ve hasretle nasıl yaşarım bilmiyorum... ve Tanrı'ya bana karşı acımasız olmaması için sürekli dua ediyorum.
Je ne sais pas comment je supporterai cette douleur. Je prie Dieu sans arrêt pour qu'il ait pitié de moi.
Ve dua ediyorum inşallah akciğerlere sirayet etmez.
J'espère que ça ne tournera pas en pneumonie.
Onun için dua ediyorum.
Je prie pour lui.
Onu sefkat ve anlayisla yargilaman için sana dua ediyorum.
Et parfois, ils pillaient... les villages environnants.
Söyle bana. Sana dua ediyorum.
belle étrangère.
Sağ olmaları ve Mesala'nın onları bırakması için dua ediyorum.
Je prie Dieu qu'elles soient vivantes et que Messala les libère.
Bunun için dua ediyorum.
Je prie pour ça!
Ellerimi kavuşturup dua ediyorum.
Je prie...
Zaman ve mekân için dua ediyorum.
Je le remercie de l'heure et du lieu. L'heure et le lieu, pasteur?
Ama ben hep dua ediyorum
Je dis toujours mes prières.
Kölelerin bir tanrısı olduğunu hayal ediyor... ve dua ediyorum.
J'imagine un dieu pour les esclaves... et je prie.
Tetiği çekecek cesaret için dua ediyorum. Yapamıyorum.
Mais je ne peux pas.
- Git, sabahtan beri senin için dua ediyorum.
N'oubliez pas que j'ai prié. Soyez confiant. Le marsala!
Çölü tekrar görmemek için dua ediyorum.
Je prie pour ne jamais revoir le désert de toute ma vie.
- Aşık mı? Gece gündüz onun gibi bir kocam olmasın diye dua ediyorum.
Je prie nuit et jour pour ne pas avoir un mari comme lui.
Bu eski tekerlekler patlamasın diye dua ediyorum.
Je prie pour qu'aucun de ces vieux pneus ne crève.
"... beni ona bir an evvel kavuştursun diye, Tanrı'ya dua ediyorum. "
je prie le ciel de me ramener vite auprès d'elle,
Genç olanın bana oğullar vermesi için dua ediyorum.
Je prie pour que la plus jeune me donne des fils.
Son günlerde bana ölüm bahşedilmesi için dua ediyorum.
Récemment, j'ai prié pour le don de la mort.
Kalkması için dua ediyorum.
Je prie pour qu'il se lève.
Aklιm Linda'da, ona zarar gelmemesi için dua ediyorum.
Je pense sans cesse à Linda et je prie pour sa sécurité.
Hayır ama dua ediyorum ve çaba gösteriyorum.
Non, Mère supérieure, mais j'ai prié.
Bunun senin gözünde mutlu bir aile olması için dua ediyorum.
Je prie pour que ça devienne une famille heureuse.
Ölmesine asla izin vermemeniz için dua ediyorum.
Je prie pour que vous ne le laissiez pas mourir.
Hepimiz için dua ediyorum.
Je prie pour nous tous.
"Dinle kardeşim, merak ediyorum böyle cesur bir girişimde bulunmadan önce dua etmemiz gerekmez mi?"
"Écoute, frère, je me demande... ne pourrions-nous pas prier avant de nous embarquer dans une telle entreprise?"
Gereksiz yere konuştuğum, dua odasına geç kaldığım... ve kapının çarpmasına izin verdiğim için kusurumu beyan ediyorum.
Je bats ma coulpe : j'ai parlé inutilement, je suis arrivée en retard à la chapelle, j'ai claqué une porte sans pénitence,