Duyamıyorum traduction Français
2,405 traduction parallèle
- Seni duyamıyorum.
- Je n'ai rien entendu.
- Seni duyamıyorum.
- Plus très bien.
- Duyamıyorum.
- Assez joué.
Seni duyamıyorum.
- Je ne t'entends pas.
Bekle, seni duyamıyorum, Tommy.
Je ne t'entends pas, Tommy. Quoi?
Kahretsin! Seni duyamıyorum. Sesin kesiliyor...
Je ne t'entends pas.
Avery! Seni duyamıyorum!
- Je ne t'entends pas!
Duyamıyorum.
Je ne vous entends pas.
Bay Stroh, belki sorun benim kulağımdadır, ama Allah aşkına müvekkilinizin ne dediğini duyamıyorum.
Ce sont sûrement mes oreilles, mais je n'entends pas ce qu'il a à dire.
Seni duyamıyorum.
Je ne t'entends pas!
Kusura bakma Dave, adımı haykıran binlerce hayranın sesinden seni duyamıyorum.
Je t'entends pas, avec ces milliers de fans qui crient mon nom!
Seni duyamıyorum!
Je t'entends pas!
Duyamıyorum!
Je ne peux pas entendre!
Konuşma boşa, duyamıyorum!
Ne parlez pas. Je ne peux pas entendre.
Seni duyamıyorum.
J'ai pas entendu.
Tek duyduğum cızırtı. Hiçbir şey duyamıyorum.
J'ai du bruit, je n'entends rien.
Söylediklerinizi duyamıyorum.
Je n'entends pas ce que vous dites.
Hiçbir şey duyamıyorum.
Je ne peux rien entendre.
Bir şey duyamıyorum.
J'entends rien.
Bir şey duyamıyorum!
J'entends rien.
Söylediklerini duyamıyorum.
Je n'entends rien.
Kick'leri ve gitarları kısman lazım, sözleri duyamıyorum.
Baisse les guitares. - Tu noies mes paroles. - Les niveaux sont bons, vieux.
Dostum, seni duyamıyorum. Kimsiniz?
Hé, mon vieux, je ne t'entends pas.
Neden doğradığını duyamıyorum?
- Pourquoi vous ne hachez pas?
Pek bir yardım ettiğini duyamıyorum.
Je vous entends pas bosser des masses.
Pris, seni duyamıyorum. Beni duyabiliyor musun?
Je ne t'entends pas, tu m'entends?
Bir şey duyamıyorum!
Je n'entends rien!
Seni duyamıyorum.
J'entends rien.
Sizi duyamıyorum.
Je ne vous entends pas.
- Seni duyamıyorum.
- Je t'entends pas.
Sizi duyamıyorum!
J'entends rien!
Nerdesin sen, iyi duyamıyorum...
- C'est qui? - Karen, ma soeur.
- Seni duyamıyorum, uyuyorum.
J'entends pas.
- Kendimi duyamıyorum. Ariel!
- Je ne m'entends pas non plus.
Tatlım hangi Saint olduğunu duyamıyorum.
Chérie, j'ai pas entendu à quel St!
Seni duyamıyorum.
Je t'entends pas.
Hadi, millet, sizi duyamıyorum.
Venez tous, approchez. Je ne vous entends pas.
Sizi duyamıyorum.
Plus fort.
- Ne? Seni duyamıyorum.
- Je ne t'entends plus.
- Bağırmak zorunda değilsin. - Seni duyamıyorum.
- Pas besoin de crier.
- Seni duyamıyorum! Sağır oldum.
- J'entends rien.
Seni duyamıyorum.
Je ne t'entends pas.
- Anladın mı? - Seni duyamıyorum Danny.
- Je ne vous entends pas, Danny.
Sizi duyamıyorum!
Je n'entends rien!
Seni duyamıyorum.
Je ne vous entends pas.
Sesin kesiliyor? Ne dediğini duyamıyorum.
Je perds le signal, je n'entends pas ce que vous dites.
Rağda, duyamıyorum!
On mange ou on regarde la télé?
Baba? Baba seni duyamıyorum.
Papa, je t'entends mal.
Kapıda beklemek? Şşşş. Ne dediklerini duyamıyorum.
La police cherche toujours des preuves qui éclairciraient le meutre du chasseur trouvé dans les bois près de Victor Falls il y a presqu un moi.
Sizi duyamıyorum.
Je n'arrive pas à vous entendre.
Seni duyamıyorum.
Je ne peux pas t'entendre.