Duymuyor musun traduction Français
584 traduction parallèle
Onunla gurur duymuyor musun?
N'es-tu pas fière d'elle?
Beni duymuyor musun?
Tu m'entends?
Duymuyor musun?
Vous l'entendez?
Sen duymuyor musun, tatlım?
Tu l'entends?
Kendinle gurur duymuyor musun baba?
Père, n'es-tu pas fier de toi?
Bunu duymuyor musun?
Vous n'entendez pas?
Götür beni buradan. Duymuyor musun?
Sors-moi d'ici!
Hınç duymuyor musun?
Sans rancune?
Zili duymuyor musun?
On sonne! Allez ouvrir!
Ailene karşı bir sorumluluk duymuyor musun?
Tu ne te sens pas d'obligation envers ta famille, envers moi?
Gelmemi sağladığın için memnun değil misin Baba? Benimle gurur duymuyor musun?
Tu étais content de m'avoir forcé à te suivre, hein?
Yalnızlık çığlığımı duymuyor musun Bahia?
N'entends-tu pas mon appel?
Hiç pişmanlık duymuyor musun?
Tu n'as pas de remords?
Dur, duymuyor musun?
Arrête, tu entends?
- Üst katta, sesleri duymuyor musun?
- Plus qu'un étage.
Dediklerimi duymuyor musun, Vince?
Vous êtes bouché, Vince?
- Kendinle gurur duymuyor musun?
- N'es-tu pas fière de toi?
Pişmanlık duymuyor musun?
N'avez-vous pas honte?
Issızlığının sessizliğinde seni çağıran bir ses duymuyor musun? Roberto alaycıdır :
" N'entends-tu, dans le silence, une voix qui t'appelle?
Hadi, kalksana. Beni duymuyor musun?
Tu m'entends, debout!
Vicdan azabı duymuyor musun?
Comment as-tu pu le faire?
İnsanlar ne diyor duymuyor musun, " Bak hele, Tuttle kızları geçiyor...
"Oh, Dieu du ciel, voilà les filles Tuttle maintenant, " Des vraies vieilles filles. "Ensemble approchant 60 ans maintenant."
Duymuyor musun?
Tu ne nous a pas entendus?
- Duymuyor musun?
Tu ne l'entends pas?
Bu odadaki o nahoş riya kokusunu duymuyor musun?
L'odeur de la dissimulation ne te gêne pas?
Cinzia, trenin geldiğini duymuyor musun?
Cinzia! Vous n'entendez pas le train?
- Onları duymuyor musun?
- Non? - Tu n'entends pas?
Ne oldu? İyi duymuyor musun?
Vous êtes sourds, ou quoi?
Haydi sana sol vur diyorum duymuyor musun! Ona çok yaklaşma pişman olursun.
Ton gauche!
Beni duymuyor musun?
Tu ne m'entends pas?
Ahır koktuklarını duymuyor musun?
Tu me prends pour qui? Je suis une femme sérieuse, compris?
Gurur duymuyor musun?
Tu n'es pas fier?
Daha horozlar yeni ötüyor, duymuyor musun?
Dans les cas de reniement, on n'entend pas le coq chanter?
Beni duymuyor musun?
Tu as entendu?
Beni duymuyor musun?
Vous ne m'entendez pas?
Hank, benimle gurur duymuyor musun? Ekibimin bir üyesi olarak benimle gurur duymuyor musun?
Tu n'es pas fier de ton capitaine, Hank?
Aleyhindeki bunca tanıklığı duymuyor musun?
Tu ne réponds rien à ces accusations?
- Sam, beni duymuyor musun?
Sam!
Duymuyor musun?
Quelqu'un siffle. Tu entends?
Duymuyor musun?
Tu m'entends?
Beni duymuyor musun?
Vous m'entendez?
Don, beni duymuyor musun?
Don, tu ne m'entends pas?
- Geleceğin konusunda kaygı duymuyor musun?
- Et votre avenir?
Beni duymuyor musun?
Tu entends?
- Bizi duymuyor musun, Matt?
- Tu ne nous entends pas?
Sen duymuyor musun?
Vous ne l'entendez pas?
Duymuyor musun?
Tu as entendu?
Kadın seni çağırıyor, duymuyor musun?
Une femme te réclame!
Duymuyor musun?
Vous ne l'entendez pas?
- Duymuyor musun!
Le smeerlap.
- Duymuyor musun beni?
Tu m'écoutes?