Düne traduction Français
362 traduction parallèle
Düne kadar onu görmemiştin bile!
Vous ne la connaissez que depuis hier! "
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar.
Ces gens qui sont désormais à l'Inquirer, qui étaient au Chronicle jusqu'à hier...
Daha düne kadar 50'den az arkadaşın olmazdı burada.
Hier encore, nous avions 50 personnes!
Düne "geçmiş" mi diyorsun?
Hier, le passé?
Düne de öyle diyorlardı.
Comme hier.
Hiç suyu kalmamış durumda. Düne kadar çok kötü değilmiş. Ama artık yorulmuş.
Elle n'a plus d'eau depuis hier.
Düne göre, bugün de yarındı.
Ce moment a déjà été demain.
Frank, seni ilk tanıdığımdan, düne kadar senin bütün dünyadaki en iyi ve en harika adam olduğunu düşünürdüm.
Depuis que je te connais, Frank, et jusqu'à hier, je pensais que tu étais l'homme le plus gentil et le plus merveilleux de la terre.
Hastanedeydim, düne kadar taburcu etmediler.
J'étais à l'hôpital. Jusqu'à hier, je ne pouvais sortir.
Düne kadar sapasağlamdı, bugünse ölü...
Aujourd'hui une bonne nouvelle... demain une mauvaise!
Düne kadar bir birliğim vardı.
Mon unité a été dissoute.
Düne kadar ben de inanmazdım. O zamandan beri, ben...
Cette nuit, j'ai vu de mes propres yeux l'ourlet d'une robe et des bottes.
Düne kadar adını bile duymamıştım. Yani...
Je ne le connaissais pas avant hier.
Onaka daha düne kadar çok kez benim için geldi.
Depuis l'autre jour, Onaka est venue me chercher à maintes reprises.
Karımın gerçek yüzünü gördüğüm o yerden hızla uzaklaştım. Daha düne kadar aşkından ölüyordum oysa.
Je m'enfuis de ces lieux où j'avais découvert le vrai visage de ma femme, la femme que j'avais aimé, jusqu'à hier.
Düne kadar neden kaçıp durduğunu anlıyorum Antoine.
J'ai compris votre fuite, Antoine. À demain.
Bulunduğunuz yerde hiç telefon yok muydu, Bayan Kinnian? Ya da düne kadar hiç postane yok muydu?
Il n'y avait pas de téléphone où vous étiez, Mme Kinnian, pas de bureau de poste, jusqu'à hier?
Ben de düne kadar öyle sanıyordum.
Je le croyais aussi... jusqu'à hier.
Düne kadar Toulouse'daydım.
- J'étais à Toulouse hier et avant-hier.
Düne kadar, başarılı bir şekilde cinayetlerle uğraşıyordum.
Hier encore, je m'occupais d'assassins avec brio.
Evet! Tarih çizgisi aradaki bu farkı bu günü düne çevirerek tamamlıyor.
Et la ligne de changement de date va compenser cette différence en changeant aujourd'hui en hier.
Düne kadar bir kumaş mağazası için kurtarma aracı şoförüydüm.
Jusqu'à hier, je conduisais une camionnette pour un entrepôt de tissus
Düne kadar, Paolo Zani senin sahildeki evinde saklanıyordu.
Jusqu'à hier, Paolo Zani se cachait dans votre maison du bord de mer.
Sezar Kralı, Tanrı'nın lütfu, Meryem Anamız ile Roma Kilisesi, II.Philip, Castile. Biz, aşağıda imzası bulunanlar, düne, 1561 yılının yedinci gününe kadar kendimizi sizin kulunuz ve hizmetçiniz olarak gördük.
Roi césarien, par la grâce de Dieu et par notre sainte mère l'Eglise romaine, nommé roi Philippe II de Castille, nous, soussignés, jusqu'à hier, 7è jour de l'an 1561 après la naissance de notre sauveur Jésus-Christ,
Düne kadar her şey yolunda gidiyordu.
Tout allait bien pour nous jusqu'à hier.
Ama bu düne kadardı. Artık durum çok değişti.
Mais les temps ont changé ainsi que la situation.
Düne kadar ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Je n'ai appris des choses qu'hier.
Düne kadar kazanabilecek durumdaysa, hala kazanabilir.
S'il devait gagner avant ça, il gagnera.
"... aksine bugün düne göre daha akıllandım diyerek bunu itiraf edebilmelidir. " Komitenin yıllığından hayattakilere bir başka yararlı öğüt.
Ce qui veut dire qu'il est plus sage aujourd'hui qu'il ne l'était hier, un autre conseil pratique de l'almananch du Comité.
Düne kadar hiç şikâyetin yoktu.
La C.I.A. est pourrie!
Düne kadar dostlarımı öldürmeye başlamamıştın.
- Ça vous plaisait, avant. - On ne tuait pas mes amis!
Daha düne kadar komadaydı.
Elle est dans le coma depuis hier.
Düne kadar nedenini sorgulamadan buna boyun eğiyordum.
Je sais. Et jusqu'à hier, je l'acceptais.
Düne kadar tarihten bir şey anlamıyordun. Bugünse hepimizin ahmak gibi görünmesine sebep oldun.
Hier tu ne connaissais rien à l'histoire, et là, tu nous fais passer pour des nuls.
Daha düne kadar, böyle bir yazıyla acayip dalga geçerdin.
Il y a peu, vous auriez beaucoup ri de ça.
Düne yol alabilir miyiz?
Pourrions-nous y retourner?
Düne kadar, diğerleri gibi unutulmuş... önemsiz bir Amerikan kasabasıydı burası.
Jusqu'à hier une petite ville oubliée de l'Amérique.
Düne dönüyorum
Même s'il faut se séparer
Daha düne kadar beni seviyordun ve bizi seviyordun.
Avant-hier tu m'aimais, et tu nous aimais.
Düne kadar hep balığa çıkmaktan söz ediyordu.
Jusqu'à hier, il parlait de ce week-end à la pêche.
Düne ne dersin?
Dès que possible.
Düne kadar, burada en şiddetli olay, sokakta dolaşan çıplak sarhoşlar olurdu.
Avant, le seul événement, c'était un ivrogne du samedi soir courant nu dans la rue.
Önce sizi düne götüreyim.
Petit rappel.
Evet ama nasıl oldu da bugünün zamanı bizi düne götürdü?
Ouais, mais comment ce numéro nous a amené ici au lieu que l'on soit'demain'?
Kaçta başladığını düne kadar ben de bilmiyordum.
Je n'ai su l'heure de passage qu'hier.
Düne kadar.
Tu es pompier. - Jusqu'à hier.
Nereden çıkmış bu otobüs? Daha düne kadar yoktu.
Drôle de car, il n'existait même pas hier.
Daha düne kadar lanet olası golf kulübü üyeliğinin hangimizde kalacağının münakaşasını yapıyorduk.
Hier, on se chamaillait pour une carte de golf.
Esperanza'nın görevinden bu sene başlarında alınmış olmasına rağmen, suçlunun iadesi yönündeki anlaşma daha düne kadar gerçekleşmemişti.
Bien qu'il ait été renversé au début de l'année, l'accord d'extradition n'est intervenu qu'hier.
En azından düne kadar öyleydi.
Enfin, il en pilotait.
Şimdiye dek ona hep kötü davrandım, ama düne kadar onu ne kadar sevdiğimi fark etmemiştim.
Je l'ai toujours traitée comme une peste, mais hier, j'ai découvert à quel point je l'aimais.