Eastbourne traduction Français
24 traduction parallèle
Eastbourne'da bir yer var...
Il y a un endroit à Eastbourne...
- Nasılsınız, Bay Keyes? - Merhaba.
C'était à Eastbourne, hein?
- Selam, umarım açsındır. - Nerede çekildi bu? Eastbourne'da.
Voyons, Johnny, vous savez qu'on ne va pas dans la cuisine!
Eastbourne'e babamın sanatoryumuna gidiyorduk.
Nous étions à Eastbourne, au sanatorium de mon père.
"İlk çocuklarının Eastbourne'a gitmek için evinden ayrıldığını görmek ailesini kedere boğuyor."
"ses parents furent peinés de voir leur première née" "s'enfuir pour Eastbourne et quitter le foyer."
Ros, 7.2 VHI hareket önleyici BMB teknolojileri tarafından Eastbourne'deki bir fabrikada geliştiriliyormuş.
Ros, l'immobiliseur VHI 7.2 a été développé par BMB Technologies dans une usine d'Eastbourne.
Eastbourne'daki tek hoş çocuğa gaz sorunum olduğunu söylemek normal mi?
- Quoi? raconter au seul mec bien de la ville que j'ai des problèmes de flatulence. Pas grave?
Eastbourne'a taşındığınıza memnun musun?
Alors tu es content d'être ici à Eastbourne?
- Eastbourne, yeni Brighton'mış.
- On dit que Eastbourne est le nouveau Brighton.
Teşekkürler ve iyi geceler Eastbourne.
Merci et bonne nuit, Eastbourne.
Eastbourne'a gitmeli ve ondan önce oradakilerle konuşmalıyız.
Il faut qu'on aille à Eastbourne et le parler d'abord avant qu'il n'agisse
Nereye gidiyorsun? - Eastbourn'a.
- Eastbourne, je t'ai laissé une lettre
Eastbourne'daki Hippodrome'da böyle saçmalıklara kimse prim vermez.
Ils ne supporteraient aucune incohérence à l'Hippodrome d'Eastbourne.
Hasta babasına bakmak için Eastbourne'a gitmesi gerekti.
Il est à Eastbourne pour prendre soin de son père.
Eastbourne emekli olup taşındıklarından beri annemi ve babamı göremiyordum.
J'ai très peu vu Maman et Papa, jusqu'à ce qu'ils se retirent à Eastbourne.
Ama Eastbourne değildiniz olay olduğunda...
Mais tu n'étais pas à Eastbourne quand...
Eastbourne yakın yaşadıkalrını söylemiştiniz?
Ils habitaient près d'Eastbourne?
Eastbourne.Tepedeki çift.
Eastbourne. Le couple sur la falaise.
Berki 13 yıl önce Eastbourne'da olan trajediyi hatırlıyorsunuzdur.
Peut-être vous souvenez-vous de la tragédie d'Eastbourne, il y a 13 ans?
Endişeleniyorum.Eastbourne gitmek konusunda birşeyler diyordu.
Je suis inquiet. Elle a parlé d'aller à Eastbourne.
Şimdi Eastbourne gitmiş olmalı?
Et ensuite elle est partie pour Eastbourne?
Sonraki durak, Eastbourne.
prochain arrêt : Eastborough.
Maaş bordrosuna göre Eastbourne'daki bir anaokulunda çalışıyormuş.
D'après ses fiches de paie, elle travaille à l'école maternelle.
Onunla birkaç ay önce kızımı Eastbourne'a okul turuna götürdüğümde tanışmıştık.
Je l'ai rencontrée il y a quelques mois quand j'ai visité l'école pour ma fille.